Borcun itiraz edilen kısmı (miktarı) açıkça belirtilmedikçe, «kısmi itiraz»ın geçersiz olacağı (sonuç doğurmayacağı)-
Borçlu tarafından icra dairesine verilen itiraz dilekçesinde asıl alacak kabul edilip, “ihtarda yazılandan farklı olarak istenen işlemiş faiz” e kısmen karşı çıkılmış olması halinde icra mahkemesince bilirkişi incelemesi yaptırılarak faize yönelik kısmı itirazın değerlendirilmesi gerekeceği-
Hesap kat ihtarına itiraz edilmemekle bu belgedeki alacak tutarı kesinleşmiş olursa da, alacaklının takip talebinde farklı miktarda talepte bulunmuş olması halinde icra mahkemesince (icra tetkik mercince) kesinleşen hesap kat ihtarındaki oran ve miktarları esas alarak, takip tarihinde istenebilecek alacak miktarının bilirkişi incelemesi yaptırılarak saptanması gerekeceği–
Hesap kat ihtarına itiraz edilmemekle bu belgedeki alacak miktarı kesinleşirse de hesap özetinde belirtilen faiz ile takip talebinde istenen faiz arasında fahiş bir fark bulunması halinde icra mahkemesince (icra tetkik mercince) sözleşme koşullarında takip tarihinde istenebilecek faizin gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak saptanması gerekeceği–
Borçluya noter aracılığıyla tebliğ edilmemiş «hesap özeti» ve «hesap kat ihtarnamesi»nin 68/I’de öngörülen belgelerden sayılamayacağı–
Tedbir nafakasının hükmedildiği «ara kararı»nda, nafakanın başlangıç tarihinin belirtilmemiş olması halinde, nafakanın karar tarihinden itibaren başlayacağı-
Kredi sözleşmesinin âdi nitelikte düzenlenmiş olmasının, alacaklının genel haciz yoluyla takip yapmasına engel teşkil etmediği–
Kredi sözleşmesinden doğan uyuşmazlıklarda alacaklı bankanın «hesap kat ihtarının tebliğ tarihine kadar» akdi faiz, «ihtar tarihinden sonraki dönem için» ise temerrüt faizi isteyebileceği–