Tanzim tarihi bulunmayan bononun «bono» niteliğini taşımayacağı, bu durumda senette oluşan hakkın ciro yoluyla başkalarına devredilemeyeceği - Senetteki hakkın ancak alacağın temliki yoluyla başkalarına devredilebileceği-
Yaptırılacak bilirkişi incelemesi ile keşide tarihinde tahrifat olup olmadığının araştırılması ve tahrifat varsa, tahrifat öncesi keşide tarihine göre, çekin süresi içinde bankaya ibraz edilmiş olup olmadığının saptanması gerekeceği-
Keşide yerinin neresi olduğunun kuşkuya yer vermeyecek biçimde gösterilmesi zorun olduğundan keşide yeri «B.Esir» şeklinde kısaltılan dayanak belgenin kambiyo senedi niteliğinde olmadığı-
Düzenlenme (tanzim) tarihinin sonradan -anlaşmaya aykırı olarak- yazıldığının belge ile kanıtlanması gerektiği, aksi takdirde, üzerindeki tarihin geçerli olacağı—
Takip dayanağı bononun taraflar arasındaki ilişkinin teminatı olarak düzenlendiğinin saptanması halinde, senedin (alacağın) tahsil edilip edilmeyeceği yargılama gerektireceğinden, senedin «kayıtsız şartsız muayyen bir bedeli ödeme vaadi içeren bono» olmaktan çıkacağı ve kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe konu yapılamayacağı—
Takip konusu bono’nun, taraflar arasındaki iki tarafa borç yükleyen sözleşme (protokol) uyarınca «teminat senedi» olarak düzenlenmiş olduğunun anlaşılması halinde, bononun «mücerret borç ikrarı»nı içeren bir senet olmaktan çıkacağı ve «bono» niteliğini kaybedeceği (kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe konu olamayacağı)—
Çekin ibrazından sonra takip alacaklısına yapılan cironun «alacağın temliki» hükümlerini doğuracağı ve alacaklının «yetkili hamil» sıfatıyla takip yapmasına yasal bir engel bulunmayacağı—
«Keşide yeri»ni belirtmek amacıyla yapılmış olan ancak belirgin olmadığı ve tereddüde neden olacağı için geçerli olmayan -ve bonoda; «K.Çekmece», «V.Şehir», «İSK», «Ç.Kale», «Ant» «Adp», «İstan», «D.evler», «ESK» «M.KÖY» şeklinde gösterilmiş olan- yerler: -
Hamiline yazılı bir çekin bankaya ibrazından sonra, ciro edilmeksizin başkasına elden devrinin olanaksız olduğu, ibrazdan sonra alacaklının çekte hak sahibi olabilmesi için TTK’nun 705. maddesi uyarınca adına «alacağın temliki» hükümlerini doğuran bir cironun bulunması gerekeceği—