Dava, iş ortaklığı aleyhine açılmıştır. Adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığından taraf olma ehliyeti de yoktur. Bu nedenle davanın adi ortaklık ya da ortaklardan birkaçı aleyhinde değil, ortakların tümüne karşı açılması gerekir. Ancak tüm ortaklar gösterilmeden dava açılması durumunda davanın hemen reddedilmemesi, adi ortaklığı oluşturan ortakların tümüne tebligat yapılarak davada temsil edilmelerinin sağlanması konusunda davacıya önel verilerek bu usul noksanlığını tamamlaması halinde davanın karara bağlanması gerekeceği-
Bonoda tanzim tarihi belirtildikten sonra ayrıca, bu tarihin senedin «tediye tarihi» bölümünde tekrar edilmiş olmasının bononun niteliğine etkili olmayacağı—
Takip konusu bono’nun, taraflar arasındaki iki tarafa borç yükleyen sözleşme (protokol) uyarınca «teminat senedi» olarak düzenlenmiş olduğunun anlaşılması halinde, bononun «mücerret borç ikrarı»nı içeren bir senet olmaktan çıkacağı ve «bono» niteliğini kaybedeceği (kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe konu olamayacağı)—
Bononun «belirli bir borç için düzenlenmiş olduğu»nun taraflar arasındaki sözleşmede açıklanmış olmasının, o belgenin kambiyo senedi olma niteliğini değiştirmeyeceği—
İlk cironun lehtara ait olması gerekeceği, aksi takdirde ciro silsilesinin kopmuş olacağı ve bu nedenle takip yapan kişinin yetkili hamil sayılmayacağı—
Şirket temsilcisinin şirket kaşesi (ünvanı) altına atacağı tek imza ile şirketi borçlandıracağı, temsilcinin şirket kaşesi dışında ikinci bir imzasının bulunması halinde bu imzanın şahsen kendisini senet bedelinden sorumlu hale getireceği—
Hamiline yazılı çeklerde takip alacaklısının ciro silsilesi içerisinde yer almaması halinde ve bankaya ibraz için ciro edenin de son hamil olduğunun belirlenmesi durumunda, takip alacaklısının yetkili hamil olabilmesi için, ibrazdan sonra adı geçene -temlik hükmünde de olsa- bir cironun varlığının zorunlu olduğu—