Bonoda «lehtar» olarak gösterilerek kimsenin mutlaka «gerçek» ya da «tüzel» kişiliğinin bulunması gerektiği («Tüzel kişiliği bulunmayan ‘firma’ adına ‘bono’ düzenlenemeyeceği)—
Tanzim tarihi bulunmayan bononun «bono» niteliğini taşımayacağı, bu durumda senette oluşan hakkın ciro yoluyla başkalarına devredilemeyeceği - Senetteki hakkın ancak alacağın temliki yoluyla başkalarına devredilebileceği-
Tanzim tarihinin gerçeğe uygun olmasının gerekmediği, bu tarihin senedin düzenlendiği tarihten önce veya sonra olmasının, senedin geçerliliğine etkili olmayacağı (Bonoda «tanzim tarihi» olarak yazılı olan tarihte, keşidecinin ölmüş olmasının, bononun geçerliliğinin etkilemeyeceği)—
TTK’nun 692. maddesinde, çekte bulunması gerekli zorunlar arasında açıkça belirtilmemiş olduğu için, çeklerde «vergi kimlik numarası»nın yazılmamış olmasının, çekin geçerliliğine etkili olmayacağı—
TTK’nun 634. maddesi gereğince, hamilin müracaat hakkını kullanması için zorunlu olan protesto düzenleme keyfiyetinin bazı durumlarda ilgilinin isteği ile kaldırılabileceği, poliçeye (bonoya) protestodan muafiyet kaydının keşideci tarafından konulması halinde, bunun poliçeden (bonodan) dolayı borç altına girmiş olanların hepsine karşı hüküm ifade edeceği, protestodan muafiyet kaydının ciranta veya aval veren tarafından yazılması halinde ise muafiyet hükmünün yalnız o kimse ile sınırlı olacağı—
İİK. 58/3 v e 41 uyarınca; ilamda hükmedilen yabancı para alacağının Türk parası karşılığının, hem ‘takip talebi’ hem de ‘icra emri’nde gösterilmesinin zorunlu olduğu–