Tanzim tarihinin açıkça okunamaması halinde, bilirkişi incelemesi yapılarak gerçek tarihin tesbiti gerekeceği—
Lehtarın beyaz cirosu ile çeki elinde bulunduran alacaklının yetkili hamil sayılacağı—
Süresi içinde «ödememe protestosu» keşide etmemiş olan hamilin -TTK. 642 (şimdi; Yeni TTK. mad. 730) uyarınca- lehtar ve diğer cirantalara (müracaat borçlularına) karşı talepte bulunamayacağı—
Bonoda «tanzim (düzenlenme) yeri» olarak -«B.Çekmece», «Siteler», «Yeni Bosna-İst.», «Pendik Sanayi Sitesi», «Özdere belgesi», «Karşıyaka», «Bahçelievler», «E.ler», «H.veliler (Köyü)», «Mamak», «Kavacık-İstanbul», «İkitelli-İst.», «Alaçatı Köyü», «Köksalan Köyü», «Dikme Köyü», «H....Köyü», «E.ler», «Çanıbaşı Köyü», «Şişli», «Bozköy» şeklinde- gösterilen yerler «idarî birim» niteliğinde olduğu için, düzenlenen senedin «bono» niteliğini taşıdığı—
Takip konusu yabancı para alacağının, takip tarihindeki Türk parası karşılığının «takip talebi»nde gösterilmiş olmasına rağmen, «ödeme emri»nde gösterilmemiş olmasının -«takibin iptaline» değil- «ödeme emrinin iptaline» neden olacağı(yada "borçlunun itirazının kaldırılmasına"karar verilmesi gerekeceği)–
Faturadan doğan alacağın likit olduğu gözetilerek, talep doğrultusunda, davacı yararına İİK.’ nun 67/2. maddesi uyarınca tazminata hükmedilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile “davacının tazminat isteminin reddi”ne karar verilmiş olmasının, hükmün bozulmasına neden olacağı-
Bonoda (arkasında) yazılı olan «ciro edilemez» (ya da «emre yazılı değildir») kaydının, senedin kambiyo senedi sayılma niteliğini etkilemeyeceği (fakat, tedavülünü önleyeceği)-
Kambiyo senetlerinde cironun «tahsil» veya «rehin» için yapıldığı konusunda açıklık bulunmaması halinde, «temlik» amaçlı olarak yapıldığının kabulü gerekeceği—
Takip konusu bono’nun, taraflar arasındaki iki tarafa borç yükleyen sözleşme (protokol) uyarınca «teminat senedi» olarak düzenlenmiş olduğunun anlaşılması halinde, bononun «mücerret borç ikrarı»nı içeren bir senet olmaktan çıkacağı ve «bono» niteliğini kaybedeceği (kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe konu olamayacağı)—