Çift vadeli olarak düzenlenmiş olan senetlerin bono niteliğinde sayılamayacağı-
Takip konusu senedin bankadan kredi alabilmek için tanzim edildiğinin taraflar arasındaki kredi sözleşmesinden anlaşılması halinde, senedin “kayıtsız şartsız borç ikrarı” nı içermediği kabul edilerek “teminat senedi” olduğu sonucuna varılması ve bu senede dayalı olarak yapılan takibin iptal edilmesine karar verilmesi gerekeceği-
Kambiyo senetlerinin tanzimi, ciro ve ödenmesine ilişkin hususlar ticaret kanununda düzenlenmiş olduğundan “ticari iş” sayılacağı, bu nedenle kambiyo senetlerine ilişkin takiplerde avans oranına göre temerrüt faizi istenebileceği-
Keşidecinin protesto edilmemesi durumunda, hamilin, cirantalara karşı takip hakkını kaybedeceği, bu protestonun ödeme gününü takip eden iki iş günü içinde çekilmesi şart olup, bu hususun süresinde yapılan itirazlarda (şikayetlerde) re’sen gözetilmesi gerekeceği-
Keşidecinin protesto edilmemesi halinde hamilin cirantalara karşı müracaat hakkını kaybedeceği; ödememe protestosunun ödeme gününü takip eden iki işgünü içerisinde çekilmesi gerekeceği; protestonun asıl borçluya tebliğ edilmemiş olması, cirantalar hakkında takip yapılmasını engellemeyeceği-
Bonoda isim olmasa dahi imza sahibinin (TTK 688/7 maddesi gereği) borçtan sorumlu olacağı-
Tanzim yeri (kent, ilçe, bucak, köy olarak "idari birim" şeklinde) gösterilmeyen bonoların kambiyo niteliğini yitireceğinden, borçlunun şikayetinin kabul edilerek, yapılmış olan takibin İİK. 170/a uyarınca iptali gerekeceği-
İİK.170/a-II uyarınca; “alacaklının kambiyo hukuku gereğince takip hakkının bulunup bulunmadığı”nın icra mahkemesince doğrudan doğruya araştırılacağı-
Lehtar hanesinde “sadece firma adı ibare olarak yazılı bulunan senedin "bono" olarak kabul edilemeyeceği- Bu senedin arka yüzündeki kaşenin incelenmesinden de, lehtarın tüzel kişiliğinin bulunduğu saptanamadığından (sadece bir firma olduğu anlaşıllabildiğinden) yapılmış olan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibin iptali gerekeceği-
Medeni hakları kullanma ehliyetinden kısmen veya tamamen mahrum bulunan kişiler kambiyo senedi düzenleyemeyeceklerinden, borçlunun senedi düzenlediği tarihte hukuki ehliyete sahip olması gerekeceği - Alacaklı, senedi düzenleyen kişinin ehliyetsiz olması halinde iyiniyetli olduğunu ileri süremeyeceği, çünkü ehliyet konusu kamu düzenini ilgilendirdiğinden süreye tabi olmaksızın mahkemeden "takibin iptali"nin istenebileceği-