Alacaklının tanınan diğer ismi ile lehine senet düzenlenmiş olması halinde, alacaklının gerçek ismi ile takipte bulunabileceği-
Borçlar Kanununun 104/son maddesi gereğince faize faiz yürütülmesi mümkün olmamakla birlikte 3095 sayılı Kanunun 3.maddesinde "kanuni faiz ve temerrüt faizi hesaplanırken mürekkep faiz yürütülemeyeceği ve TTK hükümlerinin saklı olacağı"nın öngörülmüş olduğu-
Senette rakam ve yazı bölümlerinde farklı değerlerin bulunması durumunda, tahrifat olmaması koşulu ile, yazıyla yazılan kısma itibar edilmesi gerekeceği-
Takip konusu yabancı para alacağının, takip tarihindeki Türk parası karşılığının «takip talebi»nde gösterilmiş olmasına rağmen, «ödeme emri»nde gösterilmemiş olmasının -«takibin iptaline» değil- «ödeme emrinin iptaline» neden olacağı—
Çekte 17.03.2010 olarak yazılı bulunan "keşide tarihi"ndeki "200" sayısının matbu şekilde basılı iken, yanına -sayıdaki son sıfır silinmeksizin- "10" sayısının yazılmış olması nedeniyle bu tarihi -yani; 20010 tarihini- kabul etmek aşırı şekilcilik olur ve hak kaybına neden olur. Bu nedenle, çekin keşide tarihinin 17.03.2010 olduğunun kabülü gerekir-
İki vadeli bonoların kambiyo senedi niteliğini yitireceği, ayrıca ilk cirantanın lehtara ait olması gerekeceğinden, lehtar cirosundan önceki cirolar yok sayılacağından borçlu itirazının kabulü gerekeceği-
Bir kimse poliçelerde olduğu gibi, kendi emrine bono tanzim edemeyeceği, yani bonoyu tanzim edenin kendisini "lehtar" göstererek bono düzenleyemeyeceği-
Bono metninde öngörülen faiz şartının yazılmamış sayılacağı, ancak faiz oranı konusunda alacaklı ile borçlu arasında yapılmış olan bono dışındaki sözleşmelerde öngörülen ve bono nedeniyle alınacak faizi belirleyen (akdi faiz ) ile ilgili anlaşmanın tarafları bağlayacağı – 3095 sayılı Kanunun 2. maddesine göre de sözleşme ile yasal faizin aksinin kararlaştırılabileceği-
Takipten sonrası için dönem dönem değişen (kademeli) reeskont faiz oranlarına göre ve takip sonrasında istenmiş olan faiz oranının aşılmaması koşuluyla hesaplama yapılması gerekeceği-
Takibe konu çek keşide yeri unsurunu taşımadığından mahkemece bu hususun re’sen dikkate alınarak takibin iptaline karar vermesi gerekeceği-