Kazanç vergisine ilişkin belgeler vergi dairesine karşı hazırlanmış olup kar mahrumiyetine dayalı tazminat davasında vergi dairesinin 3. kişi durumunda olduğu, vergi mevzuatını ilgilendiren bu belgelerdeki açıklamaların zarar hesabında gözetilebilecek delil olabileceği, ancak bağlayıcı nitelikte kabul edilemeyeceği-
Sürücünün alkollü olduğunu bilerek o araca binilmesinin birlikte kusuru oluşturacağı, destekten yoksun kalma tazminatının hesabında ücret artışının %10, iskonto oranının da ücret artışı aşılmamak üzere keza %10 olarak hesaplanmasının gerekeceği, Yargıtay'ın denklik kuralına dayalı uygulamasının değiştirilmesine bugün için gerek duyulmadığı-
Kısmi tahliyenin ancak istisnai durumlarda söz konusu olabileceği ve sözleşmenin bütünlüğünü bozacağından bu konuda tarafların muvafakatlerinin bulunmasının gerektiği, olayda davacının işyeri ihtiyacının gerçek ve samimi olduğu belirlendiği gibi tarafların kısmi tahliyeye muvafakatleri bulunduğu da anlaşılmakla mahkemece bu yönde değerlendirme yapılarak karar verilmesinin gerektiği-
İhtarların, dava şartı olduğu için süre kesme niteliğini haiz olmadıkları, süre konusunun, kamu düzenine ilişkin olması sebebiyle, re`sen gözetilmesinin gerektiği, harca tabi davaların harcın ödendiği tarihte açılmış sayılacağı, süresiz sözleşmelerde ve kira bedelinin senelik ödenmesi gereken hallerde iki haklı ihtarın oluşmayacağı-
Davacıda olay gününden beri gelişme halinde olan bir cismani zararın olduğu, cismani zararın gelişme halinde bulunması halinin ek dava açıldığında dahi sürdüğü, bu durumda ek davanın zamanaşımından bahisle reddinin gerekmeyeceği-
Aracını yöntemince park edip kilitleyen araç sahibinin, bu özeni yeterli olup ayrıca kendisinden çalınmayı önleyici yüksek özen gösterecek nitelikte başka önlemleri de almasının istenilemeyeceği, araç sahibinin, yüksek özen niteliğindeki; bilinen imkan dahilinde olan teknik ve diğer koruma önlemlerini almasının gerekmediği-
İkinci ihtarın davalıya tebliğ edildiği gün kira bedeli ödenmişse; kira bedeli ödeme emrinde bildirilen dosyaya yatırılmış olduğundan ödemenin tebliğden sonra yapıldığının kabul edilmesinin ve tahliyeye karar verilmesinin gerekeceği-
Davacı idarenin; sözleşmeyi bozduğuna göre, geçersiz olan sözleşmeye tekrar dönerek borcun yerine getirilmemesinden doğan zararını isteyemeyeceği, davacının, sözleşme konusu malı davalıdan almayıp da başka bir kişiden alma olanağı varsa (kaçırılan fırsat), o kişiye yapılacağı varsayılan ödeme ile sözleşmenin hükümsüzlüğü nedeniyle aynı malı almak için ödemek zorunda kaldığı tutar arasındaki farkı, yani menfi zararını isteyeceği-