Usulün öngördüğü anlamda oluşturulmuş bir hüküm bulunmadığı, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, infazda şüphe ve tereddüt uyandırmayacak biçimde, usulün aradığı niteliklere haiz kısa karar ve buna uygun gerekçeli karar oluşturulması gerekeceği-
Aynı taraflar arasında aynı hukuki ilişki nedeniyle açılan davalarda verilen kararlar ve gerekçeleri ile bu davalardaki tarafların beyanları da dikkate alınarak bir karar verilmesi gerekeceği-
Katılma yolu ile kararı temyiz eden kişinin de harçtan muaf değilse gerekli harcı ve temyiz giderini yatırması gerekeceği-
Davanın, murise ait olup muvazaalı devredilen hisselere yönelik olduğu gözetilmek suretiyle, davalılara ait olup ayrıştırılan hisselerden; öncesi murise ait olmayıp, davalıların doğrudan üçüncü kişilerden devraldıkları hisselerin iptale tabi olmadığı göz önünde tutularak varılacak sonuca göre karar verilmesinin gerekeceği-
Y.in kesin olduğu durumlarda, mahkemenin yetkili olup olmadığını, davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorunda olduğu, yetkinin kesin olup olmadığı ayrımı yapılmaksızın mahkemeye, yetkisizlik kararında yetkili mahkemeyi göstermek zorunluluğu getirildiği-
Mahkemece hüküm altına alınan geçit güzergahında elektrik direği bulunduğu, direnme kararında, elektrik direğinin ilk kararda değerlendirildiği belirtilmiş ise de, ek bilirkişi raporunda sadece elektrik direğinin kaldırılma masrafının hesaplanmış olduğu, elektrik direği kroki üzerinde gösterilmediği gibi, geçite engel olup olmayacağının da tartışılmadığı, ayrıca 16 parsel sayılı taşınmazın mülkiyet durumu açıklığa kavuşturulmadan, bilirkişi raporu ve krokisinde (A) ve (B) ile gösterilen seçenekler dışında diğer komşu parsellerden de geçit kurulmasının mümkün olup olmadığı araştırılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Mahkeme tarafından usulün öngördüğü anlamda oluşturulmuş bir hüküm bulunmadığı gibi, direnme kararlarını denetleyen Hukuk Genel Kurulu tarafından incelenebilecek nitelikte, teknik anlamda bir direnme hükmünün de bulunmadığı-
Kocanın açmış olduğu ve reddedilen boşanma davasından sonra kadının kocasını tepsi ile kasten yaralama suçundan mahkûm olduğu, gerçekleşen bu durum karşısında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda birbirlerine şiddet uygulayan tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü gerektiği-
Bakım borçlusunun bakım alacaklısına karşı olan tüm yükümlülüklerinin tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilerek hakkaniyete uygun olarak ve süreklilik arzedecek şekilde yerine getirilmesi gerektiği; ancak davalının ölünceye kadar bakım aktinden doğan yükümlülüklerini, başka bir ifadeyle sözleşmeden doğan edimini yerine getirmediği ve taraflar arasında güvene dayanan bir ilişki kalmadığı ve bu haliyle davacı ile davalı arasındaki ilişkinin sürdürülmesinin olanaksız hale geldiği-
Temyiz aşamasında davacılar vekili verdiği dilekçe ile; dava konusu baz istasyonunun söküldüğünü, davanın konusuz kaldığını, davalının davayı devam ettirmekte hukuki bir yararının kalmadığını, bu nedenle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini istemiş olduğundan mahkemece ortaya çıkan bu yeni durumun değerlendirilerek bir karar verilmek üzere bozulması gerekeceği-