Taraflar arasındaki menfi tespit davasında, davaya konu abonelik sözleşmesinden kaynaklanan su tüketiminden, abone ile birlikte fiili kullanıcı da kullandığı miktar ile sorumlu olduğundan, abone olmayan davacının, taşınmazı devraldığı tarihten sonraki tüketimden sorumlu tutulması gerekeceği-
Usulün öngördüğü anlamda oluşturulmuş bir hüküm bulunmadığı, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, infazda şüphe ve tereddüt uyandırmayacak biçimde, usulün aradığı niteliklere haiz kısa karar ve buna uygun gerekçeli karar oluşturulması gerekeceği-
Usulüne uygun düzenlenmiş vekaletnamenin dosya içerisinde bulunmasının zorunlu olduğu-
Temyiz aşamasında davacılar vekili verdiği dilekçe ile; dava konusu baz istasyonunun söküldüğünü, davanın konusuz kaldığını, davalının davayı devam ettirmekte hukuki bir yararının kalmadığını, bu nedenle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini istemiş olduğundan mahkemece ortaya çıkan bu yeni durumun değerlendirilerek bir karar verilmek üzere bozulması gerekeceği-
Mahkeme tarafından usulün öngördüğü anlamda oluşturulmuş bir hüküm bulunmadığı gibi, direnme kararlarını denetleyen Hukuk Genel Kurulu tarafından incelenebilecek nitelikte, teknik anlamda bir direnme hükmünün de bulunmadığı-
Kocanın açmış olduğu ve reddedilen boşanma davasından sonra kadının kocasını tepsi ile kasten yaralama suçundan mahkûm olduğu, gerçekleşen bu durum karşısında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda birbirlerine şiddet uygulayan tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü gerektiği-
Mahkemece hüküm altına alınan geçit güzergahında elektrik direği bulunduğu, direnme kararında, elektrik direğinin ilk kararda değerlendirildiği belirtilmiş ise de, ek bilirkişi raporunda sadece elektrik direğinin kaldırılma masrafının hesaplanmış olduğu, elektrik direği kroki üzerinde gösterilmediği gibi, geçite engel olup olmayacağının da tartışılmadığı, ayrıca 16 parsel sayılı taşınmazın mülkiyet durumu açıklığa kavuşturulmadan, bilirkişi raporu ve krokisinde (A) ve (B) ile gösterilen seçenekler dışında diğer komşu parsellerden de geçit kurulmasının mümkün olup olmadığı araştırılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Mahkemenin kararı Yargıtay Dairesi'nce bozulduktan sonra mahkemesine gönderilen dosya üzerinde mahkemece esas defterine kayıt edilmeden ve taraflar dinlenmeden ek karar ile direnme kararı verilemeyeceği-
Katılma yolu ile kararı temyiz eden kişinin de harçtan muaf değilse gerekli harcı ve temyiz giderini yatırması gerekeceği-
Davanın, murise ait olup muvazaalı devredilen hisselere yönelik olduğu gözetilmek suretiyle, davalılara ait olup ayrıştırılan hisselerden; öncesi murise ait olmayıp, davalıların doğrudan üçüncü kişilerden devraldıkları hisselerin iptale tabi olmadığı göz önünde tutularak varılacak sonuca göre karar verilmesinin gerekeceği-