Davanın, murise ait olup muvazaalı devredilen hisselere yönelik olduğu gözetilmek suretiyle, davalılara ait olup ayrıştırılan hisselerden; öncesi murise ait olmayıp, davalıların doğrudan üçüncü kişilerden devraldıkları hisselerin iptale tabi olmadığı göz önünde tutularak varılacak sonuca göre karar verilmesinin gerekeceği-
Mahkemece yargılama sırasında belirlenen dava değeri üzerinden hesaplanacak nisbi temyiz karar harcının 1/4'ünün tamamlanması ve mahkemece 1086 sayılı Yasanın 434/III. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere mahalline geri çevrilmesi gerekeceği-
Temyiz aşamasında davacılar vekili verdiği dilekçe ile; dava konusu baz istasyonunun söküldüğünü, davanın konusuz kaldığını, davalının davayı devam ettirmekte hukuki bir yararının kalmadığını, bu nedenle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini istemiş olduğundan mahkemece ortaya çıkan bu yeni durumun değerlendirilerek bir karar verilmek üzere bozulması gerekeceği-
Aynı taraflar arasında aynı hukuki ilişki nedeniyle açılan davalarda verilen kararlar ve gerekçeleri ile bu davalardaki tarafların beyanları da dikkate alınarak bir karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemenin kararı Yargıtay Dairesi'nce bozulduktan sonra mahkemesine gönderilen dosya üzerinde mahkemece esas defterine kayıt edilmeden ve taraflar dinlenmeden ek karar ile direnme kararı verilemeyeceği-
Mahkemece hüküm altına alınan geçit güzergahında elektrik direği bulunduğu, direnme kararında, elektrik direğinin ilk kararda değerlendirildiği belirtilmiş ise de, ek bilirkişi raporunda sadece elektrik direğinin kaldırılma masrafının hesaplanmış olduğu, elektrik direği kroki üzerinde gösterilmediği gibi, geçite engel olup olmayacağının da tartışılmadığı, ayrıca 16 parsel sayılı taşınmazın mülkiyet durumu açıklığa kavuşturulmadan, bilirkişi raporu ve krokisinde (A) ve (B) ile gösterilen seçenekler dışında diğer komşu parsellerden de geçit kurulmasının mümkün olup olmadığı araştırılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Katılma yolu ile kararı temyiz eden kişinin de harçtan muaf değilse gerekli harcı ve temyiz giderini yatırması gerekeceği-
Taraflar arasındaki menfi tespit davasında, davaya konu abonelik sözleşmesinden kaynaklanan su tüketiminden, abone ile birlikte fiili kullanıcı da kullandığı miktar ile sorumlu olduğundan, abone olmayan davacının, taşınmazı devraldığı tarihten sonraki tüketimden sorumlu tutulması gerekeceği-
Gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratılamayacağı-