Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin, Türk Borçlar Kanunu'nun 470 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türü olduğu, bu sözleşmelerin bir tarafının arsa sahibi; diğer tarafının yüklenici olduğu, bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanununda 3/k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı- Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerine konu işin üst düzey teknolojiyi gerektirmesi, sözleşme kapsamında taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmelerinin de bulunduğu nazara alındığında 6502 sayılı Kanunda kanun koyucunun salt kullanma ve tüketme amacına yönelik mutfak, dolap yaptırmak, araç tamiri yapmak gibi dar kapsamlı eser sözleşmelerini kastettiği, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin ise bu kapsamda olmadığının kabulü gerekeceği, bu durumda eldeki davada uyuşmazlığın 6502 sayılı Kanuna göre Tüketici Mahkemelerinde değil, genel hükümlere göre çözümlenmesi gerekeceği-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde yüklenicinin, inşaatı tamamlayıp sözleşmede kararlaştırılan şekilde teslim etmesi; arsa malikinin ise buna karşılık, yükleniciye taşınmaz pay devri yapması gerektiği- Bağımsız bölümlerin tamamlanıp teslim edildiğini ispat külfetinin davalı yükleniciye ait olduğu- Mahkemece, bağımsız bölümleri hangi tarihte arsa maliklerine teslim ettiği hususunda yükleniciye delillerini sunma imkanı verilerek, yapılacak değerlendirme ile bir sonuca varılması gerektiği- Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporları neticesinde, mahkemece davacı yana ara kararları ile verilen süreler gereği harç ikmal ettirilmişse de, daha sonra yapılan inceleme ile bilirkişi raporunda maddi hata yapıldığı ve varılan sonuç itibariyle nama ifa için gerekli avans bedelinin farklı olduğu ve bu hususun, tarihli tavzih kararı ile mahkemece de kabul edildiği ve harç ikmali işlemleri mahkemece verilen ara kararları gereği yerine getirildiği halde ikmal ettirilen toplam harç tutarı nazara alınarak, kabul edilen tutarla arasındaki fark kadar miktar üzerinden davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmesinin hatalı olduğu-
Taraflar arasında hizmet ve eser sözleşmelerini içeren karma nitelikte bir sözleşme mevcut olup, fotoğraf çekimi "eser sözleşmesi" niteliğinde bulunduğundan ve uyuşmazlığın da nikah töreni nedeniyle çekilen fotoğrafların teslim edilememesinden kaynaklandığı, yani, eser sözleşmesine ilişkin bulunduğu anlaşıldığından, tazminat istemine ilişkin davanın genel mahkemelerde görülmesi gerekeceği-