Davalı yükleniciden temlik alınan kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davada, davalı şirket temsilcisinin şirketin temsilinin çift imza ile yapılması gerektiği yönündeki savunmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu, davacının TMK’nın 3. maddesi uyarınca iyiniyetli olmadığı da ileri sürülemeyeceği-
Taraflar arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca yüklenici tarafından alınması gerekli yapı kullanma izin belgesinin davacılar tarafından alınması ve bir no'lu bağımsız bölümde oluşan bir kısım hasar bedellerinin karşılanması amacıyla sözleşme ile yükleniciye ait olacağı kararlaştırılan bağımsız bölümün 1/2 payının satışına izin verilmek suretiyle nama ifaya izin verilmesi istenen davada, bu bağımsız bölümde arsa sahipleri adına kayıtlı bulunan 47/72 oranındaki payın satışına izin verilmiş ise de, bu payın kat irtifakı tapusundaki 12/455 paya tecavüz edip etmediği, yani talepten fazlasına hüküm verilip verilmediğinin değerlendirilmesi gerektiği- Taraflar arasındaki sözleşme uyarınca yükleniciye bırakıldığı hususu sabit olduğundan, nama ifa konusunda bağımsız bölümün 1/2 payının satışı sonucu eksiklikler giderildikten sonra elde edilen paradan arta kalan miktarın davalılardan yükleniciye verilmesi gerektiği- Her ne kadar davacılara nama ifaya izin verilmiş ise de, hangi iş ve işlemlerin yapılması için izin verildiğinin hüküm yerinde belirtilmesi veya bu iş ve işlemleri ayrıntısı ile belirleyen bilirkişi raporuna atıf yapılarak karara ek yapılmak suretiyle ve bunların bedellerinin avans olarak takdir edildiği hususu da belirtilerek hüküm verilmesi gerektiği-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıkların 6502 sayılı yasaya göre Tüketici Mahkemelerinde değil genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde çözümlenmesi gerektiği-
Taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi nedeniyle yüklenici tarafından yapıldığı ileri sürülen imalatın bedelinin tahsili istemi-