Davacı dava dilekçesinde "alt işverenler nezdinde otomasyon görevlisi adı altında asıl işin bir bölümü olan veri giriş, hasta kayıt, doktorlara ait tüm tıbbi kayıt ve veri işlemlerinde yardımcı olarak çalıştırıldığını, kayıt işlemlerini tutup röntgen ve kan tahlili işlemlerini yaptığını, röntgen teknisyenlerinin işini yaptığını, çekilen röntgenin çıktısının alınıp okutulması, doktorun uygulayacağı enjeksiyonun hazırlanması, ilaçların girilmesi, enjeksiyona çekilmesi, doktor hasta tanı giriş işleminin yapılması, doktor gözetiminde rapor yazılması ve okunması, bazı raporların teknisyenlerle birlikte hazırlanması, tansiyon ölçümü yapılması, raporlar ve sevk işlemlerinin medulaya girilmesi gibi hastanenin asıl işleri yaptığını" iddia etmiş ise de davacının tam olarak hastanede ne iş yaptığı açıklığa kavuşturulmamış olup "otomasyon görevlisi" olarak işe alınan davacının hastanede "fiilen ne iş yaptığı", otomasyon görevlisi olarak sadece veri girişi ve evrak kayıt işlemlerini mi yaptığı yoksa davacının iddiası gibi asıl iş kapsamında yer alan işlerde mi çalıştırıldığı hususu gerek işyeri belgeleri gerek davacının görevlendirme belgeleri getirtilerek ve tanıkların davacı bakımından tek tek fiilen hangi işleri yaptığı sorularak ayrıntılı beyanlarının tespiti suretiyle dinlenmesi ve bu şekilde davacının fiilen ne iş yaptığı açıklığa kavuşturularak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
5393 s. Belediye Kanunu mad. 67 uyarınca, “Belediyede belediye meclisinin, belediyeye bağlı kuruluşlarda yetkili organın kararı ile sayaç okuma ve sayaç sökme-takma işleri ile ilgili hizmetler süresi ilk mahallî idareler genel seçimlerini izleyen altıncı ayın sonunu geçmemek üzere ihale yoluyla üçüncü şahıslara gördürülebilleceği"- Davacının yaptığı işin esas itibariyle, sayaç okuma, su açma kapama, sayaç sökme, takma, rezerv kontrol vs. olduğundan, Belediye Kanununun 67. maddesi hükmü gereği, sayaç okuma ve sayaç sökme-takma işleri ile ilgili hizmetler ihale sözleşmesi kapsamında alt işverene gördürülebilecek işlerden olup, hizmet alımına ilişkin sözleşme kapsamından işçi temini yoluna gidildiğinden de söz edilemeyeceği ve davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Davacının emeklilik nedeniyle olan kıdeminin sfırlanmasının doğru olmadığı, davacının kıdemi 6 aydan fazla olup işin esasına girilerek davanın görülmesi gerektiği- Dava dışı A.Ş ve davalı şirketin ticaret sicil kayıtları, dosyaya sunulan davacı delilleri değerlendirilip gerekirse tanık dinlenerek A.Ş ile davalı arasındaki iş ilişkisinin muvaazaya dayalı olup olmadığının tespiti ile buna göre işyerinde çalışan işçi sayısının belirlenmesi gerekirken işçi sayısının 30 dan az olduğundan davanın reddinin hatalı olduğu-
"Üniversite ile Ltd. Şti arasında kurulan asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu"nu tespit eden teftiş müfettişi raporu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bağlı müfettişler tarafından düzenlendiğinden, " asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olmadığının tespitine" karar verilmesi talebiyle açılan davanın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına yöneltilmesi gerektiği-
Davacı tanıkları, "davacının iş akdine diğer işçiler ile birlikte sendikal nedenle son verildiğini" ve davalı tanıkları ise "davacının iş akdine ekonomik nedenle işveren tarafından son verildiğini" beyan etmiş olduğu, davacı hakkında tutulan devamsızlık tutanaklarına rastlanılmamış olduğu görüldüğünden, davacının iş akdine işveren tarafından ekonomik nedenler ile son verildiği ve yazılı bildirim yapılmadığından feshin öncelikle şeklen geçersiz olduğu- Asıl-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığıyla ilgili olarak, mahkemece öncelikle, davalılara ait ticaret sicil kayıtları, davalı şirketlerin ana sözleşmeleri, şirketlerin adres ve ortaklarını gösterir belgeler Ticaret Sicil Müdürlüğü'nden getirtilmesi, davalılar arasındaki hizmet alım sözleşmeleri ve ekleri istenmesi, Müfettiş rapor ve eklerinin getirtilmesi, konusunda uzman 3 bilirkişiden oluşacak heyet ile işyerinde keşif yapılarak ve bilirkişilere işyeri kayıtları üzerinde inceleme yapma yetkisi verilerek, davacının işyerinde tam olarak ne iş yaptığı, yaptığı işin davalının asıl işi mi yoksa yardımcı işi mi olduğu, asıl işi ise uzmanlık gerektirip gerektirmediği, yapılan işin hizmet alım sözleşmesi kapsamında olup olmadığı, davacı ile aynı işi yapan asıl işverenin işçisi bulunup bulunmadığı, hizmet alım sözleşmesinin işçi temini amacı taşıyıp taşımadığı, alt işveren işçilerinin emir ve talimatları kimden aldığı, işçi alma ve çıkarmada kimin yetkili olduğu, alt işveren şirketin davalı şirket ile arasındaki hizmet alım sözleşmesinin sona ermesinden sonra işyeri kapanmasını gerekçe göstererek çıkışlar yaptığı da dikkate alındığında alt işveren şirketin ekonomik ve hukuki bağımsızlığının bulunup bulunmadığı, davacının çalıştığı işyeri dışında başka bir işyeri ya da davalı şirketin dışında çalıştığı bir şirket, yapmış olduğu bir hizmet alım sözleşmesi ya da aldığı bir ihale olup olmadığının araştırması gerektiği- Sendikal tazminat davalarında ispat yükünün işçide olduğu hallerde, iş yerinde çalışan ve sendikaya üye olan işçilerin sayısı, hangi tarihlerde üye oldukları, üyelikten çekilen işçilerin olup olmadığı, iş yerinde çalışmakta olan işçilerin bulunup bulunmadığı, aynı dönemde yetki prosedürünün işletilip işletilmediği, iş yerinde önceki dönemlerde toplu iş sözleşmelerinin bağıtlanıp bağıtlanmadığı, yeni işçi alınıp alınmadığı ve alınmışsa yeni işçilerin sendikalı olup olmadığı gibi hususlarla, işverence ekonomik veya teknolojik nedenlere dayalı bir fesih yoluna gidilmesi durumunda teknik yönden bu durumun araştırılması yapılması gerektiği-
Dosya kapsamından davalı şirketin yapısal değişikliğe giderek faaliyet alanının sadece tütün satımı olarak belirlendiği, davalı şirketin faaliyetlerinden olan tütün işleme, depolama, işlerinin ise dava dışı ....A.Ş. ile ortak olarak kurulan dava dışı ... A.Ş. unvanlı şirket tarafından yürütülmesine karar verildiği, bunun için ... A.Ş. ile davalı şirketin hedef şirkette (.. A.Ş.) bir kısım hisselerin satın alınması ve bu sayede hedef şirkette bir ortak girişim oluşturduklarının Rekabet Kurumu yazısından anlaşıldığı, dava dışı ...A.Ş. unvanlı şirketin ....Şirketi ile aynı ortak alanı kullandığı ve aynı adreste faaliyet gösterdiği, organik bağı olduğu ve hisselerinin % 50 sine tekabül eden kısmının davalı şirkete devredildiği, fesihten önce davacıya yapılan bir iş teklifi bulunmadığı, 21.11.2013 tarihinde yapılan fesih bildirimi ile birlikte davacıya yönetim kurulu kararlarında da belirtildiği üzere davalı şirketin ortağı olduğu dava dışı ... A.Ş.'de mevsimlik işçi olarak çalışmasının teklif edildiği, davacının ise bu şekilde çalışmayı kabul etmediği anlaşılmakla, yönetim kurulu kararları, fesih ve yapılan iş teklifi birlikte değerlendirildiğinde, önce iş akdini fesheden ve sonra işçiye ortağı olduğu şirkette mevsimlik işçi olarak çalışmasını teklif eden davalı şirketin asıl amacının belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışan işçiyi mevsimlik işçi olarak çalıştırmak ve bu yolla kanuni yükümlerinden kurtulmak olduğu, feshin bu nedenle geçersiz olduğu anlaşılmış olup davacının işe iadesine karar verilmesi gerektiği-
Davacı muvazaa iddiasında bulunmuş ve dava dilekçesi ekinde davacının davalı Belediye'de trafik şube müdürlüğünde evrak kayıt servisinde “büro personeli” olarak çalıştığını gösteren bir kısım belge ibraz etmiş ise de, mahkemece, davacının muvazaa iddiası araştırılmadığı, tanıkları dinlenmediği ve gerekçeli kararda da bu hususta bir değerlendirme yapılmadığı görüldüğünden kararın bozulması gerektiği-
Mahkemece hizmet alım sözleşmeleri getirtilip muvazaa yönünde delillerin de toplanılıp ilişkinin muvazaalı olduğunun tespiti halinde davacının başlangıçtan itibaren davalı Belediye'nin işçisi kabul edilerek iş güvencesi hükümlerinden yararlanabileceği, alt işverenlik sözleşmesinin geçerli olduğunun tespiti durumunda, alt işveren olan davalı şirkette fesih tarihi itibarı ile 30'dan az işçi çalıştığı ve davacının iş güvencesi kapsamında kalmadığı gözününe alınarak, muvazaa tespiti halinde ise feshin geçerli olup olmadığının tartışılması ve feshin geçersizliğinin tespiti halinde ve ilk kararın davacı tarafça temyiz edilmemesi sonucu ortaya çıkan müktesep hakların da gözetilerek hüküm kurulmamasının hatalı olduğu-
Davacının tam olarak ne iş yaptığı, davacının çalışmasına dayanak hizmet alım sözleşmelerinin hukuka uygun olup olmadığı, davacının hizmet alım sözleşmesine uygun olarak çalıştırılıp çalıştırılmadığının belirlenmesi, ihale edilen işin belediyenin asli işlerinden olduğunun tespiti halinde 5393 Sayılı Kanuna göre belediyenin asli işlerinin alt işverene verebilmesi mümkün bulunsa dahi genel muvazaa kriterlerine göre yine de asıl-alt işveren ilişkinin hukuka uygun bulunup bulunmadığının yöntemince irdelenmesi gerektiği- Davacı belediyenin kadrolu işçileri ile aynı işi yapıp yapmadığı, yaptırılan iş yönünden davacıya emir ve talimatların kim/kimler tarafından verildiği, araç-gereçlerin nasıl temin edildiği, asıl işverenin gözetim ve denetim yükümlülüğünü aşacak boyutta ve özellikle yüklenici firmanın işverenlik sıfatını ortadan kaldıracak, onu bordro ya da kayden işveren durumuna sokacak hususların olup olmadığı üzerinde durularak bu hususların açıklığa kavuşturulması ve özellikle de yüklenici şirketin, işyerinde davalı İdareden ayrı ve bağımsız olarak kendine özgü organizasyon yapısı oluşturup oluşturmadığı, hukuki, fiili ve ekonomik bağımsızlığının bulunup bulunmadığı, davalı idareden başka ticari faaliyetleri bulunup bulunmadığı yani salt davalı İdareye hizmet vermek amacıyla hareket edip etmediği, aralarındaki ilişkinin işçi temini niteliğinde kabul edilip edilmeyeceği hususlarının tespit edilmesi gerektiği-
Mahkemece, davacının, Belediyede çalışmaya başladığı tarihten itibaren sigortalı gösterildiği işverenler ile davalı Belediye arasında hizmet alım sözleşmesi bulunup bulunmadığının araştırılmalı, varsa bu sözleşmelerin temin edilmesi, uzman bilirkişiler ile işyerinde keşif yapılmak suretiyle davacının tam olarak ne iş yaptığı, davacının çalışmasına dayanak oluşturan hizmet alım sözleşmelerinin hukuka uygun olup olmadığı, davacının hizmet alım sözleşmesine uygun olarak çalıştırılıp çalıştırılmadığının belirlenmesi, ihale edilen işin Belediyenin asli işlerinden olduğunun tespiti halinde 5393 s. Kanun'a göre belediyenin asli işlerini alt işverene verebilmesi mümkün ise de, genel muvazaa kriterlerine göre yine de asıl-alt işveren ilişkisinin hukuka uygun olup olmadığının yöntemince irdelenmesi gerektiği- Davacının belediyenin kadrolu işçileri ile aynı işi yapıp yapmadığı, yaptırılan iş yönünden davacıya emir ve talimatların kim/kimler tarafından verildiği, araç-gereçlerin nasıl temin edildiği, asıl işverenin gözetim ve denetim yükümlülüğünü aşacak boyutta ve özellikle yüklenici firmanın işverenlik sıfatını ortadan kaldıracak, onu bordro ya da kayden işveren durumuna sokacak hususların olup olmadığı üzerinde durularak bu hususlar açıklığa kavuşturularak özellikle yüklenici şirketin, işyerinde davalı İdareden ayrı ve bağımsız olarak kendine özgü organizasyon yapısı oluşturup oluşturmadığı, hukuki, fiili ve ekonomik bağımsızlığının bulunup bulunmadığı, davalı İdareden başka ticari faaliyetleri bulunup bulunmadığı, yani salt davalı İdareye hizmet vermek amacıyla hareket edip etmediği, aralarındaki ilişkinin işçi temini niteliğinde kabul edilip edilmeyeceğinin tespit edilmesi gerektiği-