Kısıtlı adına çıkarılan tebligatların vasi tarafından almış olması nedeniyle takibe devam olunmasında bir isabetsizliğin olmadığı, şikayete konu edilen taşınmaz üzerinde bulunan vesayet tedbir şerhinin iradi satışlar için engel olup, cebri icra yoluyla satışlara engel olmadığı, ayrıca TMK'nun 462. maddesinde düzenlenen vasinin vesayet makamından izin almasını gerektiren haller vasinin kısıtlı adına yapacağı işlemlere ilişkin olup, vesayet altına alınan kısıtlıdan alacaklı olan şahsın yapacağı icra takibi nedeniyle vesayet makamından izin alınmasının gerekmeyeceği, bu nedenle şikayetin reddine karar verileceği-
Davada, davalı-davacı kadının ruhsal rahatsızlığı olduğunun ileri sürüldüğü ve bu iddianın dosya arasındaki bir kısım delille de doğrulandığı, bu nedenle mahkeme tarafından; davalı-davacı kadının vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin araştırılacağı ve bu hususun bir ön sorun sayılacağı, gerekirse Türk Medeni Kanununun 462/8. maddesi uyarınca da işlem yapılarak sonucuna kadar yargılamanın bekletilmesi gerekeceği-
Mahkemece yapılacak iş; Türk Medeni Kanununun 405. ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 56/1. maddeleri uyarınca davalı-davacı kadının vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin araştırılması ve bu hususun bir ön sorun sayılması, gerekirse Türk Medeni Kanununun 462/8. maddesi uyarınca işlem yapılması ve sonucuna kadar yargılamanın bekletilmesinden ibaret olduğundan, bu yön gözönünde tutulmadan yargılamaya devam olunarak işin esası hakkında karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu-
Türk Medeni Kanununun 405. ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 56/1. maddeleri uyarınca davalı-davacının vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin araştırılması ve bu hususun bir ön sorun sayılması, gerekirse Türk Medeni Kanununun 462/8. maddesi uyarınca işlem yapılması ve sonucuna kadar yargılamanın bekletilmesi gerekecek olup, bu yön gözönünde tutulmadan yargılamaya devam olunarak işin esası hakkında karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu-
Davacının ruhsal rahatsızlığı ileri sürülmüş ve bu iddia dosya arasındaki bir kısım delille de doğrulanmış olup davacının vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin araştırılacağı-
Türk Medeni Kanununun 405. ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 56/1. maddeleri uyarınca davacı kadının vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin araştırılması ve bu hususun bir ön sorun sayılması, gerekirse Türk Medeni Kanununun 462/8. maddesi uyarınca işlem yapılması ve sonucuna kadar yargılamanın bekletilmesi gerekeceği-
Davacı-karşı davalı kadının, davanın açılmasından önce Türk Medeni Kanununun 405. maddesinde düzenlenen akıl hastalığı nedeniyle kısıtlanarak vesayet altına alındığı, davanın kanuni temsilcisi (vasisi) tarafından vesayet makamının izni (TMK.md.462/8) ile açılabileceği-
Vasinin vesayet altındaki kişi adına dava açıp takip edebilmesi (veya vesayeti altındaki kişiye karşı açılan davayı takip edebilmesi) için vasiye sulh hukuk mahkemesi tarafından izin (husumete izin) verilmiş olması gerekeceği-
Vesayet altındaki kişilerin yerleşim yerinin, bağlı oldukları vesayet makamının bulunduğu yer olduğu-
Vasinin vesayet makamının izni ile dava açabileceği, bu konudaki eksiklik dava şartı olmayıp ve sonradan tamamalanabileceğinden, mahkemece HMK. mad. 54 gereğince davacıya husumet izni kararını sunmak adına süre verilmesi ve eksikliğin giderilmesinden sonra işin esasın incelenmesi gerekeceği-