Somutlaştırma yükünün, dava açılırken veya cevap dilekçesi verilirken iddia ve savunmanın dayandırıldığı vakıaların ve hangi vakıanın hangi delillerle ispat edileceğinin belirtilmemiş olması halinde söz konusu olacağı- Boşanma davasında gösterilen tanıkların, dava dilekçesinde yer alan vakıalar konusunda dinletilmek istendiği açık ise, gerekmediği halde, "hangi tanığın hangi vakıanın ispatı için gösterildiğini belirtmesinin" istenmesi ve bu yönde açıklamada bulunması için süre verilmesinin hukuki sonuç doğurmayacağı, gösterilen tanıkların usulünce dinlenerek karar verilmesi gerekeceği-
Tüm dosya kapsamından davalının tanık dinletme talebinin usulüne uygun olduğu, mahkemenin celsede hazır olan davalı tanıklarını davalı vekilinin hazır olmadığından bahisle dinlememesinin ise hukuka aykırı olduğu, davalı tanıklarının dinlenmesi için davalı tarafında duruşmada hazır olmasının zorunlu olmadığı, mahkemenin bu kararının HMK.'nun 27. maddesine aykırı olduğu-
Mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesi ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesi gerekeceği-
Mahkemece “davacının bilirkişi raporunda hesaplanan alacakları talep edebileceği anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilerek” şeklindeki gerekçeyle kurulan hükmün usul ve yasaya aykırı; tarafları tatmin etmeyen bir hüülm olduğu-
Davacının tanık listesindeki dinlenmeyen tanıkları dinlenmeksizin hukuki dinlenilme hakkı ihlal edilerek bazı iddialarını ispat etme imkanı sunulmadan yazılı şekilde karar verilmiş olmasının bozma nedeni olduğu-
Bilirkişi raporu davalıya tebliği üzerine 2 haftalık itiraz süresi kullandırılmadan karar verilmesi halinde savunma hakkının kısıtlanmış olacağı-
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan birinin veya birkaçının diğer paydaşlara karşı açabileceği ve HMK. mad. 27 uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunlu olduğu- Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerektiği- 
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açabileceği ve HMK. mad. 27 uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunlu olduğu- Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerektiği-
İşe iade davasının yalnızca asıl işveren veya alt işveren aleyhine açılması durumunda, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin geçersiz veya muvazaaya dayandığının belirlenmesi halinde mahkemece davanın hemen reddedilmemesi, davalı olarak gösterilmeyen asıl işveren veya alt işverene davanın teşmili için davacı tarafa süre verilmesi; verilen süre içinde, diğer dava arkadaşına teşmil edilirse davaya devam edilmesi, aksi halde davanın usulden reddedilmesi gerektiği- Davacının çalıştığı firmalar dikkate alındığında, davalı şirketten ihale ile iş alan çeşitli şirketler bünyesinde çalıştığı, iş aktinin feshedildiğini iddia ettiği tarihine dava dışı bir işverenin bünyesinde çalışmasının olduğu, bu işyerinden çıkışı yapıldıktan sonra hizmet döküm cetvelinde başkaca işe giriş kaydı gözükmediği anlaşıldığından, davacının fesih yapıldığını iddia ettiği tarihte kayden işvereni gözüken dava dışı kişiye de dava teşmil edilerek, adı geçen şirketin cevap dilekçesi ve sunacağı deliller ile davacıya ait özlük dosyası getirtilerek sonucuna göre davalılar arasındaki hukuki ilişkinin niteliği belirlenip davacının fiili ve hukuki işvereni tespit edildikten sonra feshin değerlendirilmesi gerektiği-
Mahkemece; dava dilekçesi ve tensip tutanağının davalılara usulüne uygun tebliğ edilmeden ve bu şekilde taraf teşkili sağlanmadan, taraflara duruşmaya katılma ve savunma hakkını kullanma imkanı tanınmadan, 6100 sayılı HMK.nun 27. maddesine aykırı olarak, hukuki dinlenilme hakkının kullanılmasına imkan verilmeden, dosya üzerinden karar verilmesinin doğru olmadığı-