Davalı borçlunun murisi ve tapu maliklerinden olan şahsın mirasçılık belgesinin dosya arasına alınmadığı anlaşıldığından tapu malikine ait mirasçılık belgesinin temin edilerek dava dışı mirasçısı varsa davanın bu mirasçılarına da yöneltilmesi ve davada yer almalarının sağlanması gerektiği-
İşyeri sigortası poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, zarardan sorumlu olduğu ileri sürülen davalıdan rücuen tahsili istemi-
3. HD. 18.10.2016 T. E: 2015/17524, K: 11706-
Davada bütün paydaşların yer alması zorunlu olduğu gibi, paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının da davaya katılmaları gerektiği- Taşınmazın malikinin tapu kaydında ve nüfus kaydında farklı isimde gözükmesinin ileride verilecek kararın infazında tereddüt yaşatacağı-
Trafik kazasından kaynaklanan geçici ve sürekli işgöremezlik tazminat istemi-
3. HD. 17.10.2016 T. E: 8238, K: 11610-
Avukat bilirkişinin uyuşmazlığın doğru olarak tespiti ve çözümlenmesi için gerekli uzmanlığa sahip olmadığı- Mahkemece araçlarının bakım, tamir ve servis işine ilişkin uyuşmazlık hakkında uzman bilirkişiden rapor alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Ön inceleme duruşmasında ön incelemeye ilişkin uyuşmazlık tespiti yapılmadan, sulh tamamlanmadan, deliller toplanmadan karar verildiğinden ön inceleme aşaması tamamlandıktan tahkikat aşamasına geçilip duruşma açılıp tarafların iddia ve savunmada bulunmalarına imkan sağlandıktan sonra tarafların tüm delilleri toplanarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece öncelikle davalının dava dilekçesinde bildirilen adresine davetiyenin çıkartılması ve bilinen bu en son adresini tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligatın yapılmaması halinde, davalının adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresine tebligatın gönderilmesi gerekirken; Tebligat Kanununun 10/2. maddesi göz ardı edilerek, doğrudan adres kayıt sistemindeki adreste yapılan tebligatın Tebligat Yasasının 21/2 maddesinde belirtilen usule uygun olduğunun düşünülemeyeceği- Usulüne uygun tebligat yapılarak taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında karar verilmesi gerektiği, aksinin yapılan uygulamanın, savunma hakkının kısıtlamış olacağı-
Bilirkişi raporuna atıfın kararın gerekçeli olduğunu göstermeyeceği- Muvazaa tespiti davası ile işkolu tespiti davalarının farklı davalar olduğu- Davalı iki bakanlığın harçtan muaf olduğu, peşin harç ve bakiye karar harcı yönünden muaf tutulduğu ancak başvuru harcı yönünden muaf tutulup tutulmadıklarının açıklanmadığı görülmüş olup, hükmedilen yargılama giderleri içerisinde başvuru harcının bulunup bulunmadığının, yine birleşen dava için yatırılan harçlardan muaf tutulup tutulmadıklarının bunların yargılama giderleri içerisine dahil edilip edilmediklerinin denetime elverişli şekilde belirtilmesi gerektiği- Karar başlığında davalılar kısmında sendika ile şirketin iki kere tekraren yazılmasının usule aykırı olduğu- İş kolu tespitine ilişkin davada sadece hizmet alım sözleşmelerini irdeleyen bilirkişi raporuna göre hüküm kurulmuş olmasının hatalı olduğu-