Kendilerine ilanen tebligat yapılıp da dosyaya avukat aracılığı ile katılan davalılar hariç olmak üzere, usulüne uygun adres araştırması yapılmaksızın kendilerine ilanen tebligat yapılan ve hatta ilanen tebligatta adı ve soyadı yanlış yazılan davalılar bakımından gerek usul hukuku bakımından taraf teşkilinin tamamlandığı, gerekse davalıların hukuka uygun olarak savunma haklarını kullanmalarına imkan sağlandığı söylenemeyeceği-Davacıların elatmanın önlenmesi davasında aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığının tespiti bakımından, davacılara veraset ilamı ibraz etmeleri için gereken sürenin verilmesi dava açma ehliyetinin bulunması halinde ve taraf teşkilinin usûlüne uygun yapılacak tebligatlarla, olmaz ise yasal prosedüre uygun olarak yapılacak adres araştırmalarından da bir sonuç elde edilemezse başvurulacak ilanen tebligatla sağlandıktan sonra işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerektiği-
Şikayete konu sıra cetvelinde kendisine husumet yöneltilen borçluya pay ayrılmadığından, şikayetçinin adı geçen aleyhinde şikayette bulunmasında hukuki yararının bulunmadığı- Sıra cetveline karşı şikayette bulunulması halinde, mahkemenin takdir hakkını duruşma yapılarak kullanması gerektiği- Sıra cetvelinde kendisine pay ayrılan ve şikayet sonucundan etkilenecek olan alacaklılar da yargılamaya dahil edilmesi ve onlar hakkında da hüküm kurulması gerektiği-
Usûle aykırı şekilde taraf teşkili yapılmadan ve kadastro tespitine göre sahibi olan kişiye ya da mirasçılarına davaya karşı cevap hakkı tanınmadan yargılamaya devam olunarak sonuçlandırılmasının hatalı olduğu- Hukuki dinlenilme hakkı ihlal edilerek, mahkemenin tarafları dinlemeden, iddia ve savunmalarını bildirmeleri için usûlüne uygun olarak davet etmeden hükmünü veremeyeceği-
D.çelerin değişimi aşaması tamamlanmadan ve öninceleme aşamasına geçilmeden dosya üzerinden yapılan inceleme ile "kesin süre içinde kesinleşme şerhli mahkeme kararının sunulmadığı"ndan  tanıma ve tenfize ilişkin davanın usulden reddine karar verilmesinin  davalının hukuki dinlenilme hakkına (HMK. m. 27) aykırı olduğu-
Tarafların hukuki dinlenilme hakkı bağlamında ilk derece mahkemesince duruşma yapılması kural olup, mahkemece tarafların iddia ve savunmalarının toplanarak duruşma açılması ve tarafların açıklamaları dinlenildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Davalı tarafça, davacının da geldiği ön inceleme duruşmasında ilk kez sunulan cevap dilekçesinin deliller bölümünde takip dayanağı faturaların e-mail yoluyla kendilerine gönderildiği savunulup, cevabi ihtarname örneğinin eklendiği anlaşıldığından, mahkemece, davalı tarafça anılan aşamada inkâr kapsamında dayanılan ve bildirilen deliller toplanıp, değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Yabancı mahkeme kararlarının tanınmasına ve tenfize ilişkin davalar basit yargılama usulüne tabi olsa da bu tür davalarda mahkemece duruşma açılarak taraflara iddia, savunma ve ispat hakkı tanınması gerektiği-
Savunma hakkı ile sıkı sıkıya ilişkili olan adres araştırmasının zabıtaya yaptırılan bir inceleme ile sınırlı tutulmasının hakkın kısıtlanmasına yol açacağı- Adres araştırmasının geniş bir çerçeve içerisinde ele alınması, soruşturmanın çok yanlı ve özellikle kanuni karine ile tespit edilen ikametgahta yapılması gerektiği- Yapılan soruşturma ile adres tespiti imkanı bulunamamışsa ilanen tebliğin zorunlu hale geleceği- İlanen tebligat uygun şekilde ulaşacağı umulan bir gazete ile yapılacağı-İlanen tebligat en son başvurulacak bir çare olduğu- E.tmanın önlenmesi isteğine ilişkin davanın taşınmaza fiilen elatan kişiye karşı açılması gerektiği- Dava konusu hangi taşınmaza hangi davalının ne kadar bir alanda müdahalesi olduğu sağlıklı bir şekilde uzman bilirkişi marifetiyle tespit edilmeden infazı mümkün olmayacak şekilde sonuca gidilemeyeceği-
Tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde tenkis isteği-
D.çelerin değişimi aşaması tamamlanmadan davacının hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi davacının hukuki dinlenilme hakkına aykırı olduğu-