Arabuluculuk tutanağının “mahkemece icra edilebilirlik şerhi verilmesi” şartı ile “ ilam“ niteliğinde olduğu- İcra edilebilirlik şerhi verilmesi istemi halinde, ister dosya üzerinden, ister duruşma yapılarak karar verilsin, talep dilekçesinin karşı tarafa tebliğinin şart olduğu- Dava dilekçesi davalının mernis adresine “mernis adresi olduğu belirtilerek“ tebliğe çıkarılarak taraf teşkilinin sağlandıktan sonra karar verilmesi gerekeceği-
Borçlunun, istihkak iddiasına karşı tutumu belirli ise veya duruşmalara dahil edilmesi, işin esasına etki etmeyecekse, davada taraf olarak gösterilmesinin gerekli olmadığı- 3. kişinin İİK. mad. 96'ya dayalı istihkak iddiasına ilişkin açılan davada, yokluğunda yapılan haciz işleminden haberdar edilmeyen İİK. mad. 103'e göre davetiye tebliğ edilmeyen borçlu ...’un istihkak iddiasına karşı tutumu belirlenemediğinden, borçlunun davalı sıfatı ile davaya katılmasının sağlanması amacıyla davet kağıdı ve dava dilekçesinin borçluya tebliğ edilmesi için davacı 3. kişiye süre ve imkan verilerek taraf teşkilinin sağlanması, bundan sonra tarafların tüm delillerinin toplanmasının ardından işin esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği- 
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçının diğer paydaşlara karşı açacağı, HMK'nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer almasının zorunlu olduğu, paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekeceği-
Bozma kararından sonra yerel mahkemece taraf teşkili sağlanmadan ve davacıların yokluğunda yapılan yargılama ile direnme kararı verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Davacının aleyhine verilen hakem heyeti kararının iptali ile kullandığı tüketici kredisi kapsamında yapılan haksız kesinti miktarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istediğ davada, davalıya dava dilekçesi tebliğ olunmadan esas hakkında karar verilemeyeceği-
İflas talebinin ilanına ilişkin metin içeriğinde "duruşma gün ve saatine yer verilmeden" yargılamanın sürdürülmesi ve hüküm kurulması halinde, müdahillerin adil yargılanma hakkı ve hukuki dinlenme hakkı kısıtlanmış olacağı-
Dava dilekçesinde herhangi bir delil bildirmeyen, sonradan delil gösterilebilmesi için HMK. mad.145 'de belirtilen istisnai hallerin mevcudiyetini de ileri sürmeyen davacının ön inceleme aşamasından sonra bildirdiği tanıkların dinlenmesinin mümkün olmadığı-
Mahkeme gerekçesinde "bu davranışın davayı uzatmaya matuf bir davranış olarak değerlendirildiği ve bu nedenle ara karar kurulmadığı" belirtilmiş ise de HMK’da düzenlenen usul kuralları gözetilerek ve hukuki dinlenilme hakkının gereği olarak davalı tanıkları dinlenmeden boşanmaya dair hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-
Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK'nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmesi gerekeceği, mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekeceği-