4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 408. maddesi kapsamında yaşlılık ve ağır hastalık sebebiyle vesayet altına alınma istemi-
Kusur ve maluliyete ilişkin bilirkişi raporlarının davalı şirket vekiline usule uygun şekilde tebliğ edilmesi gerektiği-
Kesinleşen icra takibi sebebiyle kiralananın tahliyesi istemi-
Hastalığı nedeni ile vesayet altına alınan kısıtlının kısıtlılık kararının kaldırılması talebine-
Gerçekten savunma hakkını güvence altına alan T.C.Anayasa’nın 36. maddesi ile 6100 Sayılı HMK.nun 27. maddesinde açıkça belirtildiği üzere, mahkemece taraflar dinlenmek ve savunması alınmak üzere kanuni şekillere uygun olarak davet edilmedikçe hüküm verilmesinin mümkün bulunmadığı-
6100 sayılı HMK’nda yargılama kesitlerinin ayrı ayrı düzenlenmiş olup, bu kesitlerden birisinin de sözlü yargılama ve hüküm olduğu, mahkemece 12.11.2015 günlü duruşma oturumunda tahkikat aşamasına gelinmiş olduğu halde, HMK'nun 184. maddesi uyarınca tahkikatın bittiği tefhim edilmeden ve sözlü yargılama ve hüküm için tayin olacak gün ve saatte mahkemede hazır bulunulması amacı ile davet hususu yerine getirilmeden karar verilmiş olmasının HMK’nun 27. maddesinde düzenlenen hukuki dinlenilme hakkını ihlal etmesinden dolayı usul ve yasaya aykırı bulunduğu-
Kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemlerine-
Cı dilekçesinde, kısıtlı olan oğlu adına engelli otomobili almak için yetki verilmesini istemiş; mahkemece, duruşma yapılmadan dosya üzerinden davanın reddine kararverilmiştir. Vesayete ilişkin hükümler kamu düzenine-
Davaların, sözleşmelerde vekilinin imzaladığı arsa sahiplerinin kendilerine değil, onların adına vekillerine karşı dava açıldığı anlaşıldığından ve bir davada, dava takip yetkisi kural olarak asıla ait olduğundan, onun adına vekiline dava açılmasının usul ve yasaya aykırı olduğu; mahkemece, anılan davalarda, haklarında vekillerine karşı dava açılan ve dava dilekçesi ve diğer belgelerin tebliğ edilmediği, böylece savunma hakları da kısıtlanan arsa sahiplerine karşı dava açılması için birleşen davalarda davacı kooperatife süre verilmesi ve açılan davanın eldeki dava ile birleştirilerek işin esasına girilmesi gerektiği- Kendisine dava dilekçesi tebliğ edilmeden ve savunması alınmadan hakkında karar verilen davalının savunma hakkının kısıtlanmış olduğu ve adil yargılanma hakkının ihlal edildiği- Birleşen davada, karşı dava açan davalıların davaları halde bu davalar hakkında olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmaması ve yine birleşen diğer davalarda davacı kooperatif vekili, tapu iptal ve tescil talebinin yanında yüklenici sıfat ve haklarının kooperatife ait olduğunun tespiti muarazanın giderilmesi ile müdahalenin meni istemlerinde bulunduğu halde bu talepler hakkında da bir karar verilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu (HMK. mad. 297/2)
8. HD. 09.02.2017 T. E: 859, K: 1417-