6100 Sayılı HMK.'nun 27/1. maddesine göre, davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olduğu, bu durum Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde "herkes adil yargılama hakkına sahiptir" denmek suretiyle evrensel bir ilke haline getirildiği, bu nedenle davalıya usulüne uygun tebligat yapılarak, taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası incelenmesi gerekeceği-
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davasını paydaşlardan (ortaklardan) biri veya bir kaçının diğer paydaşlara (ortaklara) karşı açacağı- Paydaş olmayan muhdesat sahibinin hasım gösterilmek suretiyle dava açılmasının isabetsiz olduğu-
Davalı mirasçılarının usulüne uygun şekilde davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece, adı geçen mirasçının ölü olup olmadığı belirlenerek, sağ ise kendisinin, ölü ise mirasçılarının, davaya katılmaları sağlandıktan sonra, işin esasının incelenmesi gerekeceği-Mahkemece taşınmazın muhtesatları ile birlikte satılmasıyla elde edilecek satış bedeli üzerinden, binde 9.9 oranında harç alınması gerekeceği-
Muhatabın tebligat adresinde bulunmama nedeni açıklanmadığı gibi, tebligatı alanın daimi memur veya müstahdemlerden biri olduğuna ilişkin açıklama da tebligat parçasına yazılmadığından usulüne uygun bir tebligat işlemi yapılmadığı-
İtirazın iptali davasında alacaklının kötüniyet tazminatı ile mahkûm edilebilmesi için, takibin haksız ve kötü niyetli olması gerektiği- Mahkemece davacı alacaklının kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesinin gerekçesinin açıklanması gerektiği- (HMK. mad. 27, 297)-
Davacı Mirasçılarının davaya dahil edilmek suretiyle taraf teşkilinin sağlanması ve ondan sonra işin esası hakkında karar verilmesi gerektiği-
Davalı tarafa yapılan tebligat belgesinin incelenmesinde; anılan yasa hükümlerine uyulmadığı belirlendiğinden, tebligat işlemi usulsüz olup, 6100 sayılı HMK' nun 27. maddesi uyarınca davanın tarafları kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, karar tarihinde yürürlükte olan HUMK' nın 73. maddesine göre kanunun gösterdiği istisnalar dışında hakim her iki tarafı dinleme veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için yasal şekillere uygun olarak davet etmedikçe hükmünü veremeyeceği, mahkemece yasanın bu açık hükümlerine aykırı olarak, kendisine usulüne uygun tebligat yapılmayarak savunma hakkı kısıtlanmış olan davalı tarafa usulünce dava dilekçesi tebliğ edilip, ortaya koyacağı deliller toplanıp, savunmaları da dikkate alınarak bir değerlendirme yapılması gerekeceği-
Mahkemece davalının, savunma hakkı kısıtlanmaksızın, usulüne uygun olarak, dava dilekçesinin tebliği ile taraf teşkili sağlanarak yargılama işlemlerine dahil edilmesi gerektiği- (HMK m.27)