İcra dairesine verdiği itiraz dilekçesinde kiralayanla arasındaki kira sözleşmesine karşı çıkmaksızın sadece 'borçlu olmadığını' ileri sürmüş olan kiracının kiralayanla arasındaki kiracılık ilişkisi ve talep edilen kira parasının kesinleşmiş olacağı,
Birden fazla kiraya veren arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan ve tahliye talebinin bölünmesi mümkün olmadığından kiraya verenlerin tümünün tahliye isteminde bulunmuş olması gerekeceği–
Kiralayanın, kira sözleşmesinde iki kişi olarak gözükmesi halinde, pay ve paydaş çoğunluğu sağlanmadan kiralayanlardan biri tarafından, 'tahliyeye karar verilmesi'nin icra mahkemesinden istenmeyeceği–
Kira akdinin tektaraflı olarak feshi mümkün olmadığından, kiracının kendiliğinden anahtarı alacaklı vekilinin yazıhanesine bırakmasının, kira akdinin karşılıklı olarak feshedildiği anlamına gelmeyeceği–
Süresinden sonra takibe itiraz etmiş olan borçlu hakkındaki takibin kesinleşmiş olacağı, borçlunun ancak 30 günlük temerrüt süresi içinde borcunu ödeyerek temerrütten kurtulabileceği–
Tahliye istemli icra takibinin başlatıldığı icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesinden, taşınmazın tahliyesinin istenebileceği, buradaki yetki kuralının kamu düzenine ilişkin ve re'sen gözönüne alınması gereken kesin yetki kuralı olduğu–
Borçlu tarafından 'örnek 13 ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği konusunda bir şikayet yapılmamış olması halinde icra mahkemesince 'ödeme emri tebliğinin geçersizliğinden bahisle' alacaklının isteminin reddine' karar verilemeyeceği-
Borçlunun ödeme emrine itirazda bulunmaması halinde, takip yapanın "alacaklı sıfatı" kesinleşeceği-
İcra müdürü tarafından, ortada geçerli bir itiraz olmadığı halde takibin durdurulması halinde, bu hatalı işlemin süresiz şikayete neden olacağı–
Kira tesbit ilamına dayalı takibin itirazsız kesinleşmesinden sonra, kiracının "tesbit edilen kiranın brüt olduğu"ndan bahisle, gelir vergisi stopajını keserek ödemede bulunması halinde, temerrüde düşeceği-