Kiralanan taşınmazların tahliyesine ilişkin davaların, icra mahkemesince duruşma açılarak çözümlenmesi gerekeceği-
Davanın kiralayanın vefat etmesi nedeni ile mirasçısı sıfatı ile mi yahut malik sıfatı ile mi açıldığı hususu davacıya açıklatılarak, davacının mirasçı sıfatı ile dava açtığını beyan etmesi halinde, davacıya kiralayana ait mirasçılık belgesini dosyaya ibraz etmesi için mehil verilerek mirasçılık belgesinde başkaca mirasçılarının olması halinde, mirasçılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı, icra takibinin tüm kiralayanlarca birlikte yapılması ve davanın da tüm mirasçılarca birlikte açılması zorunlu olduğundan, icra takibindeki noksanlığın sonradan giderilmesi mümkün olmadığı-
Mahkemece davalıya dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir usulüne uygun tebligat yapıldıktan sonra, işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
İİK.'nun 269/a maddesi gereğince davalı borçluya ödeme emri tebliğinden itibaren otuz günlük ödeme süresi geçtikten sonra altı ay içinde tahliye davasının açılması gerekeceği, davacı alacaklı bu süreyi geçirdikten sonra icra mahkemesinden tahliye isteminde bulunduğundan mahkemece tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Borçlu takibe konu alacağın bir kısmına itiraz etmemiş ve takip bu miktar için kesinleşmiş olduğundan, alacağın itiraz edilmeyerek kesinleşen bölümü için İİK.. mad. 269/a'ya dayalı tahliye isteminde bir usulsüzlük bulunmadığı-
Aynı tarihte açılan bir davanın derdest sayılabilmesi için iki davanın sebebinin taraflarının ve konusunun aynı olması gerektiği- Davacı İİK.nun 269/a maddesi gereğince kiralanandan tahliyesini, aynı icra takibine dayanarak aynı tarihte açmış olduğu davada ise İİK.nun 269/c maddesi gereğince itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuş olup, her iki davanın tarafları aynı ise de, dava sebepleri farklı olduğundan derdest sayılmaması gerekeceği-