Kiralanan taşınmazların tahliyesine ilişkin davaların, icra mahkemesince duruşma açılarak çözümlenmesi gerekeceği-
İcra takibine konu edilen borcun, otuz günlük süre içerisinde 8.12.2009 tarihinde ödendiği, davacının 25.2.2010 tarihli yazısından anlaşılmış olmakla davanın reddine karar vermek gerekeceği-
Borçlu-kiracının –“dekont”, “ödeme belgesi” ibraz ederek- yargılamanın her aşamasında ödeme savunmasında bulunabileceği-
Kiralayan sıfatı olmayanın takip yapma ve dava açma hakkı bulunmayacağı-
Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına ilişkin 6111 sayılı Kanun'da sözü edilen borcun yapılandırılmasının alacağın tahsiline ilişkin olup, kesinleşen takip nedeniyle oluşan temerrüdü ortadan kaldırmayacağı, bu nedenle mahkemece tahliyeye karar verilmesinde bir usulsüzlük bulunmadığı-
Takip yapan davacı kira sözleşmesinde taraf olmadığından, sözleşmeye dayanarak kendi adına takip yapma ve dava açma yetkisi bulunmadığı-
Takip talebinin herhangi bir yerinde tahliye ifadesinin bildirilmesi yeterli olup, takip talebinin 9.bölümünde ayrıca "Tahliye" ibaresinin bulunmamasının takibi geçersiz kılmayacağı-
İtirazın yedi günlük süreden sonra yapıldığı gözetildiğinde takip kesinleşmiş olup, davacı- alacaklının kesinleşen takip nedeniyle İİK.m.269 a gereğince mahkemeden tahliyeye karar verilmesini istemesinde bir usulsüzlük bulunmayacağı-
Davalı borçlu gönderilen ödeme emrine yasal süresinde itiraz etmediğinden takip İİK.nun 269/a maddesi gereğince kesinleşmiş ve bu durumda davalı borçlu yazılı kira aktinin varlığını ve kira borcunu kabul etmiş olup, borçlu kira bedelini ödediğini kanıtlamakla yükümlü olduğu-