“Geçici aciz vesikası” niteliğindeki belgelerin ve açılmış olan “tasarrufun iptali davası”nın zamanaşımı süresini kesmeyeceği-
Kredi sözleşmesinin kefili olan alacaklının, kredi borcu nedeniyle ödemek zorunda kaldığı miktarın ne kadarını sözleşmenin asıl borçlusuna rücu edebileceğinin yargılamayı gerektirdiği- Kredi sözleşmesi ve banka ödeme dekontlarının, İİK. mad. 68 'de yazılı mücerret borç ikrarını içeren belge niteliğinde olmadığı-
Alacaklının, alacağı hakkında kesin aciz vesikası almış olması halinde, aciz vesikasının düzenlendiği tarihten itibaren yirmi yıl geçince borcun zamanaşımına uğrayacağı-
Tasarrufun iptali davasını kazanmış olan alacaklı hakkında, İİK’nun 143/IV hükmünün uygulanmayacağı (İptal davasını kazanmış olan alacaklının alacağına faiz yürütülebileceği)-
Şekli haciz tutanağında borçlunun haczi kabil malının bulunamadığına ilişkin tespitin, asıl borçluya yönelik tüm yasal yolların tüketildiği anlamına gelmeyeceği-
Davet kağıdındaki(m.103) üç günlük sürenin, haciz işlemine karşı şikayet süresini sağlamak için olduğu-
İİK.nun 278/III-2 maddesinde sayılan tasarrufların mutlak olarak iptale tabi olduğu, tasarruf konusu malı borçludan satın/devir almış olan üçüncü kişinin iyiniyetli ya da kötüniyetli olmasının ya da alacaklıya zarar verme kasdını taşıyıp taşımamasının önemli olmadığı- İptali istenen tasarruftan sonra doğan alacağa dayalı yapılan icra takibi yönünden tasarrufun iptaline karar verilemeyeceği- Borçlunun itirazı ile takibin durduğu ve takibin devamına dair davacı-alacaklının bir karar sunmadığı görüldüğünden,  söz konusu icra takibinde yer alan borçlu aleyhine açılan tasarrufun iptali davasının reddi gerektiği-
Tasarrufun iptali davasının "borçlunun, alacaklısını zarara uğratmak kasdıyla malvarlığından çıkarmış olduğu mal ve hakların veya bunların yerine geçen değerlerin, tasarrutan zarar gören alacaklının alacağını elde etmesi amacıyla dava açarak tekrar borçlunun malvarlığına geçmesini sağlayan" bir dava olduğu–
Dosyada mevcut belgelerden borçlunun taşınmaz mallarına ve bankalarda mevduatına rastlanamaması ve borçluya ait çeşitli adreslerde yapılan hacizlerde borcunu karşılayacak taşınır malının bulunmadığının saptanması halinde, düzenlenen haciz tutanaklarının "geçici aciz belgesi" hükmünde sayılacağı–