Babasından kalan tapulu taşınmazı haricen satıp pey parası alan ve ferağ için vekil tayin eden kişinin, satış yapıldıktan sonra iptal davası açmasının “iyiniyet kuralları” ile (MK. 2) bağdaşmayacağı–
Mülküne ördüğü duvar üzerine tahta perde inşa ederek komşusu-nun deniz manzarasını önleyen malikin bu davranışının “hakkın kötüye kullanılması” (MK. 2) sayılacağı–
Miras bırakanın ölünceye kadar sürdürdüğü evlatlık ilişkisinin iptalinin, mirasçıları tarafından istenmesinin “objektif iyiniyet kuralları” (MK.2) ile bağdaşmayacağı–
MK.2’deki “iyiniyet kuralı”nın, sözleşmelerin yorumunda da uygulama alanı bulacağı– Sözleşme hükümlerinin “iyiniyet kuralları” (MK.2) çerçevesinde yorumlanması gerekeceği–
Miras bırakan tarafından muvazaa yoluyla, mal kaçırmak üzere senet düzenlenmesi halinde Usulün 293. maddesi uyarınca iddianın tanıkla ispat edilebileceği iddia edilebilirse de, burada Medeni Kanunun ikinci maddesinin birinci fıkrası uyarınca da davacının tanık dinletme isteği kabul olunabileceği, davalının, miras bırakan ile karşılıksız bir akit yaptığı halde onun, karşılıklı akit yapılmış gibi verdiği belgeyi kabul ettiği ve böylece onun mirasçısından mal kaçırmasını sağladığı, böyle bir durumda tertibin hedefi olan kimsenin elinde, bu akdin gerçeğe uygun olmadığını gösteren bur senet veya yazılı delil bulunmasının imkansız olduğu, davacılara karşı tedbir alanların, böyle bir belgenin onların eline geçmemesi için her çareye elbet başvurmuş oldukları, böyle bir durumun gerçekleşmesinde önemli etkenlerden (amillerden) birisinin bulunan alacaklı davalının, davacı tarafın muvazaa iddiasını tanıkla ispat edemeyeceğini ileri sürmesi olduğu, afaki iyi niyet kurallarına aykırı bir davranış olacağı, bu dahi, Medeni Kanunun ikinci maddesi uyarınca, yasa tarafından korunamayacağı-
Borçlunun konkordato talebinden kısa bir süre önce, birisine borç ikrar eden senet vermesinin, taşınmazını başkasına bağışlamasının, “iyiniyetli” davranış olarak kabul edilemeyeceği- Aktifi pasifin üç katı olan borçlunun konkordato isteyemeyeceği–
Hiç kimse kendi yararına dava açmaya zorlanamayacağına (HUMK. 79) göre, “bir kimsenin dava hakkını kullanmaması” şeklindeki olumsuz davranışının, hakkın kötüye kullanılması" (MK.2) olarak nitelendirilemeyeceği–
Ölünceye kadar bakma sözleşmesinin «şekline uygun olarak yapılmamış olması» nedeniyle geçersiz olduğunun, ölmüş olan bakım alacaklısının mirasçıları tarafından, bakım borcunun yerine getirmiş olan-bakım borçlusuna karşı ileri sürülmesinin “dürüstlük kuralları”na (MK. 2) aykırı olacağı–