Borçlu ile kayınbiraderi arasındaki tasarrufun ‘bağışlama’ hükmünde olup iptale tabi olduğu-
Tasarrufun iptâli davalarında nisbi karar ve ilam harcının takip konusu (aciz vesikasında veya aciz vesikası hükmünde olan haciz tutanağında yazılı olan) alacağın miktarı ile -iptâl edilen- tasarrufa konu taşınır/taşınmazın tasarruf tarihindeki gerçek değerinden hangisi az ise o miktar üzerinden hesaplanacağı–
Borçlu ile "teyze oğlu" ve "amca çocuğu" arasındaki tasarrufların "bağışlama" hükmünde olup iptale tabi olduğu-
İİK. nun 97/XVII. maddesi uyarınca, istihkak davasına karşı haczi yaptıran alacaklının –İİK. nun 11.Babı hükümlerine dayanarak- geçici veya kesin aciz belgesi ibraz etmeksizin karşılık dava olarak “iptal davası” açabileceği-
İİK. mad. 282 uyarınca, tasarrufun iptali davalarında borçlu yasal hasım olup karşı dava dilekçesinin borçluya tebliğ edilerek taraf teşkilinin tamamlanması gerektiği, istihkak davası ile ilgili dava dilekçesi borçluya tebliğ edimişse de, iptal davasına ilişkin dava dilekçesi tebliğ edilmemiş olduğundan, karşı dava dilekçesinin davalı borçluya tebliğiyl taraf teşkilinin sağlanması gerektiği- Borçlu şirketin borcun doğumundan sonra, takip tarihinden de kısa bir süre önce, dava konusu araç ile birlikte, başka araçlarını da üçüncü kişiye ve dava dışı kişilere sattığı, hemen hemen aynı tarihlerde ticari emtiasının önemli bir bölümünü üçüncü kişilere devrettiği anlaşıldığından, davacı üçüncü  kişi ile borçlunun hemen hemen aynı alanda faaliyet göstermeleri nedeni ile davacınn, borçlunun içinde bulunduğu durumu dolayısıyla alacaklıya zarar verme kastını bilebilecek durumda olduğu- Dava konusu aracın ve diğer araçların kasko değerlerinin çok altındaki değerlerle üçüncü kişiye (ve başka şahıslara) satıldığı anlaşıldığından, İİK. mad. 280/son'da yer alan yasal karinenin aksinin iddia ve ispat edilemediği ve bu durumda davacı üçüncü kişi ile borçlunun alacaklıdan mal kaçırmak için danışıklı olarak işlem yaptıkları kabul edilerek karşı davanın kabulü gerektiği-
İstihkak davalarında da borçlu tarafından ticari emtianın büyük bir bölümünün üçüncü kişiye devredilmiş olması halinde İİK.’nun -tasarrufun iptaline ilişkin- 280/3 maddesinin uygulama alanı bulacağı; mahkemece, üçüncü kişinin borçlunun alacaklılarını ızrar kasdını bildiği sonucuna varılırsa, istihkak davasının alacaklı lehine sonuçlandırılacağı-
Borçludan taşınmazı satın alan üçüncü kişi ile bunun taşınmazı devir ettiği kişinin aynı şirkete ortak bulunmaları halinde, davalılar arasında "organik bağ"ın varlığının -ve dolayısı ile muvazaanın- kabulü gerekeceği–