Ticari işletmenin veya işyerindeki mevcut ticari emtianın tamamını veya mühim bir kısmını devir veya satın alan yahut bir kısmını iktisapla beraber işyerini sonradan işgal eden şahsın, borçlunun alacaklılarını ızrar kasdını bildiği ve borçlunun da bu hallerde ızrar kasdiyle hareket ettiği kabul olunur. Bu karine, ancak iptal davasını açan alacaklıya devir, satış veya terk tarihinden en az üç ay evvel keyfiyetin yazılı olarak bildirildiğini veya ticari işletmenin bulunduğu yerde görülebilir levhaları asmakla beraber Ticaret Sicili Gazetesiyle; bu mümkün olmadığı takdirde bütün alacaklıların ıttılaını temin edecek şekilde münasip vasıtalarla ilan olunduğunu ispatla çürütülebileceği-
Takip hukukuna ilişkin istihkak davasının dinlenebilmesi için diğer dava koşullarının yanında takip konusu alacağın gerçek bir alacak olması da gerekeceği-
Aleyhine yapılan zamanaşımına uğramış çeklere dayalı icra takibine karşı, süresi içinde "icranın geri bırakılması (İİK. m.71) isteminde bulunmamış olan davalı-borçlunun bu davranışı -İİK. m.280/I. uyarınca- iptale tabi olduğundan, mahkemece, açılmış olan "tasarrufun iptali davası" nın kabulü gerektiği- Mahkemece "dava konusu çekler ile bu çeklere dayalı olarak yapılan icra takiplerinin İİK 280/1 madde gereğince iptale tabi olduğu anlaşıldığından davacının takip konusu yaptığı alacak ve fer'ileriyle sınırlı olarak iptaline davalı 3. kişinin dava konusu icra takiplerinden yaptığı tahsilatların davacıya ödenmesine" karar verilmesi gerektiği-
İİK'nın 278/III-1 maddesinde bu derece akrabalar arasında yapılan tasarrufların bağışlama hükmünde sayıldığı ve iptale tabi olduğu; buna ilaveten davalının bu akrabalıktan dolayı borçlunun alacaklılarından mal kaçırmak ya da alacaklılarını ızrar kastı ile hareket ettiğini bilebilecek kişilerden olması nedeniyle de tasarrufun iptalinin gerekeceği (İİK. mad. 280/I-II)-
Bedeli borçlunun mal varlığından çıkmış fakat karşılığı olan taşınmaz kendi mal varlığına girmemiş olduğu durumlarda da tasarrufun iptalinin söz konusu olabileceği; bu durumda mahkemece kooperatif belgeleri üzerinde bilirkişiler vasıtası ile inceleme yapılarak davalı borçlunun kooperatifte üye olup olmadığı, üyelik hakkını devir edip etmediği, devir yapılmış ise hangi tarihte, kime ve hangi bedelle devir yapıldığının saptanması, .. nolu bağımsız bölümün bu üyelik nedeniyle borçlu davalıya kalıp kalmadığının belirlenmesi, borçlunun kızı olan davalının kooperatif üyeliğinin hangi tarihte başladığının da araştırılması, tarafların tüm delillerinin toplanması, ondan sonra tasarrufun iptali koşullarının oluşup oluşmadığının irdelenmesi gerekeceği-
Davalının bedelini ödemek suretiyle satın aldığı ve alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla diğer davalıya noterde satış yaparak onun adına tescilini sağladığı iş makinasına ilişkin tasarrufun, şahısta muvazaa nedeniyle iptaline karar verilmesi istemli davada; borçlunun diğer davalılar ile fikir birliği içinde olduğu ve muvazaalı şekilde makinanın devredildiğini gösteren hususlar olduğundan tasarrufun iptaline karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu-
Davalının kardeşine yapılan tasarrufun bağışlama hükmünde olduğu ve alacaklılardan mal kaçırma nedeniyle yapıldığından iptale tabi olduğu yönündeki karar isabetli ise de, diğer davalılarla ilgili taşınmazı üçüncü kişiden satın alan kişinin borçlu ya da kardeşi ile arasında kirvelikten dolayı tanıdıklık olup olmadığı üzerinde durulmaması, son malike satış yapıldıktan sonra dahi taşınmazda uzun süredir borçlunun oturmaya devam ettiği hususunun gözetilmemesi ve son malikin taşınmazı alabilecek ekonomik güce sahip olmadığı yönündeki tanık beyanları ile birlikte değerlendirme yapılarak tasarrufların iptale tabi olup olmadıkları üzerinde durulmadan eksik inceleme ile karar verilemeyeceği-
Dava konusu aracın ticari bir araç olduğu nazara alındığında davalı tarafça İ.İ.K’nın 280/son fıkrasının gereklerine uygun bir satış yapılmadığından tasarrufun iptaline karar verileceği-
Tasarrufa konu edilen hastane işletme ruhsat devrinin bir karşılık alınarak devir sözleşmesine ve alım satıma konu olduğu, ruhsatların üzerine haciz konulabildiğinden maddi bir değerinin olduğunun kabulü gerektiği- Borçlu ile aynı sektörde faaliyet gösteren 4. kişi konumundaki davalı şirketin borçlu davalının mali durumu ile ızrar kastını bilen veya bilmesi lazım gelen kişilerden olduğu-