Dördüncü kişi yönünden iptal kararı verilebilmesi için onun kötüniyetli yani borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olduğunun ispatlanması gerektiği, salt bedel farkının varlığı iptal nedeni olarak kabul edilemeyeceği- Davalı üçüncü kişi, dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması için davalı borçluya banka aracılığıyla ödediği bedelin borçlu tarafından ipotek alacaklısı bankaya ödendiği ve taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırıldığı ve davalı üçüncü kişinin tapudaki bedel dışında yaptığı diğer ödemeyi banka dekontu ile ispatladığı anlaşıldığından, tasarrufun bedel farkı nedeniyle iptaline kararı verilemezse de, üçüncü kişinin, dava dışı takip borçlusu şirketin eski ortağı, yine dava dışı takip borçlusunun annesin, dördüncü kişinin ise borçlunun kardeşi olması nedeniyle davalıların borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olmaları nedeniyle dava konusu her iki tasarrufun da İİK. mad. 280/1 madde uyarınca iptale tabi olması gerekeceği- İptali istenen tasarrufun, tasarruf tarihindeki değerinin, aciz belgesindeki alacak miktarından daha düşük olması karşısında karar ilam harcının daha düşük olan tasarruf değeri üzerinden hesaplanması gerekeceği-
Dava konusu taşınmazın satış tarihindeki durumunun tespi­tine yönelik olarak tüm delillerin değerlendirilmesi dava konusu taşınmaz satış anında benzinlik halinde ise, bu satışın İİK. mad. 280/3-son gereğince, ticari işletme devri niteliğinde olup olmadığı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği- Şirket ortakları arasında yer alanın, şirket hisselerini davalı üçüncü kişiye devrederek ortaklıktan ayrıldığından, borçlunun oğlu olup olmadığı tespit edilerek davalı üçüncü kişinin borçlunun durumunu ve amacının bilebilecek kişilerden olup olmadığı (İİK 280/1 kapsamında) değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
İvazlar arasında fahiş fark sebebiyle bağış niteliğinde bulunduğundan tasarruf iptale tabiysede, haciz tarihi ile tasarruf tarihi arasında iki yıldan fazla süre geçmiş olduğundan ve mahkemece borçlu ile üçüncü kişinin hemşehri olmaları nedeniyle borçlunun durumunu bilebelecek şahıslardan olduğu belirtilmiş ise de davalının borçluyu tanıdığı ve durumunu bildiği konusunda somut bir bilgi bulunmadığından İİK. mad. 280'da yer alan beş yıllık sürenin dava konusu olayda uygulanma imkanı olmadığı-
Borçlu ile davalı 3. kişinin eşi ve davalı  4. kişi dava dışı bir şirkette ortak olduklarından, davalıların borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olmaları nedeniyle dava konusu tasarrufların İİK. mad. 280/1 gereğince iptale tabi olduğu- Tasarrufun iptali davalarında harç ve vekalet ücreti takip konusu alacak miktarı ile iptali istenen tasarrufun, tasarruf tarihindeki değeri karşılaştırılarak düşük olan değer üzerinden nispi olarak hesaplanacağı- 
Davalı üçüncü kişiye satılan taşınmazın tapudaki satış bedeli ile bilirkişi tarafından bedel arasında misli fark bulunmamasına ve tapudaki bedel dışında yapılan ödemenin banka kayıtları ile ispatlaması, bu davalının ortağı olduğu şirket ile borçlunun ortağı olduğu şirket arasındaki ticari ilişkisinin dava konusu taşınmaz satışından sonra başlamasına ve davalının borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olduğunun ispatlanamaması karşısında bu tasarrufun iptaline karar verilemeyeceği- Davalı diğer üçüncü kişiye satılan bir başka taşınmaz yönünden daha önce başka bir alacaklı tarafından açılan tasarrufun iptali davası sonucu verilen karar gereğince taşınmazın anılan icra dosyasından satılmış olmasına ve bu davalıya satış sonrası kalan ve ödenen bir bedel olmaması karşısında bu davalı ve taşınmaz yönünden davanın konusuz kalacağı- Davalı dördüncü kişinin dava dışı borçlu şirketin kurucu ortağı olması nedeniyle davalı borçlunun durumunu ve amacının bilebilecek kişilerden olduğundan tasarrufun İİK. mad. 280/1 gereğince iptale tabi olduğu- İK. mad. 283/2 gereğince taşınmazın davalı üçüncü kişi tarafından elden çıkarıldığı tarihteki değeri konusunda bilirkişiden ek rapor alınması ve rapor sonucuna göre davalının davacının alacak ve ferileriyle sınırlı olarak tazminatla sorumluluğuna karar verilmesi gerekeceği- Dava konusu bir taşınmaz yönünden dava konusuz kaldığından anılan parsel yönünden maktu harç alınması gerekeceği-
Davalının "kötüniyetli olduğunun kanıtlanamadığı" gerekçesiyle tasarrufun iptali davasının reddi gerektiği-
Alacağın doğum tarihinin, iptali istenen tasarruftan önce olduğu ve alacaklı ile borçlu arasındaki borç doğuran satış dışında başkaca senet düzenlenmesini gerektirecek bağlantı olmadığı, satıştan uzun süre sonra dahi davalı borçlunun dava konusu yerde geçerli bir kira sözleşmesi olmadan oturmaya devam etmesinin hayatın olağan akışına uygun düşmediği-
Tapuda gösterilen satış bedeline ipotek bedeli eklendiğinde ivazlar arasında bir mislini aşan fahiş fark olmadığından ve üçüncü kişinin borçlu davalının mali durumu ile alacaklıları ızrar kastını bilen veya bilmesi gereken kişilerden olduğu da kanıtlanamamış olduğundan mahkemece tasarrufun iptali davasının reddine karar verilmesi gerekeceği-
İİK.nun 280/1 maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen borçlunun alacaklılarına zarar verme kastıyla yaptığı işlemlerin borçlunun içinde bulunduğu alacaklılarına zarar verme kastıyla yaptığı işlemlerin borçlunun içinde bulunduğu mali durumun ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafça bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde iptal edilebileceği-İİK.nun 280/1 maddesi uyarınca yapılan tasarrufun iptal edilebilmesi için 4. ve 5. kişi konu­munda olan davalıların kötü niyetli olduğunun davacı tarafça kanıtlanmasının gerekeceği-
Borçlu ile kardeşi arasındaki tasarrufun İİK 278/3-1 madde gereğince bağışlama niteliğinde olup batıl olduğu, İİK. mad. 280 gereğince davalının kardeşi olan borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olduğu ve bu durumda da tasarrufun iptali gerektiği-