Tenkis davasının «hukuki niteliği» ile «dinlenme koşulları» ve tenkis davasında «araştırılacak hususlar» ile «karar verme biçimi» -
82 yaşın üzerindeki bir kişinin tasarruf ehliyetinin tesbitinde, ta-sarruf tarihinden dört ay önceki rapora dayanılamayacağı -
Miras ölüm ile açıldığında (MK. 517) evlenme ile kazanılan haklar arasında değerlendirilmesinin ve hüsnüniyet kuralına bağlanmasının düşünülemeyeceği ve butlan nedeniyle evlenmenin iptali kararından önce ölüm nedeniyle evlilik sona ermiş olmakla sağ kalan eşin, iyiniyetli olup olmadığına bakılmaksızın mirasçı olacağı, Medeni Kanun’un 114. maddesi gereğince evliliğin, ölüm veya boşanma gibi nedenlerle zevalinden sonra butlanın hüküm altına aldırılabileceği hükmünün, miras yönünden sonuca etkili olmayıp alakadar ve taraflar için ancak manevi yönden bir değer taşıdığı, bu yönler düşünülmeksizin davanın reddedilmesinin doğru olmadığı-
El yazısı ile vasiyetnamelerde, «düzenlenme yeri»nin, vasiyetçi tarafından yazılmasının zorunlu olduğu -
Muayyen mal vasiyetlerinde görevin vasiyet edilen malın dava tarihindeki değerine göre belirleneceği -
Miras bırakandan kalan taşınmaza yönelik el atmanın önlenmesi davasının tüm mirasçılar tarafından açılması veya bir ya da birkaç mi- rasçı tarafından açılan davaya diğer mirasçıların katılmasının sağlanması veya davanın terekeye atanacak temsilci tarafından açılması gerekeceği–
Mirasın, en yakın mirasçıların tamamı tarafından red olunması halinde, mirasın sulh hukuk mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edileceği -
Miras bırakanın, tenkise neden olan taşınmazın davalılara satışında, davalılar için, satış parasını ödediği ve bina inşaatı sırasında para verdiği, miras bırakanın teberrusunun, satın alınan taşınmaz olmayıp, ödendiği iddia olunan para olduğu, şu halde miras bırakanın, davalılar adına taşınmaz alımında ve inşaat gideri olarak ödediği paranın tesbiti ile sonucuna göre bir karar vermek gerekeceği-
Vasiyetçinin, vasiyet için kanunda muayyen şekillerden biri ile vasiyetinden her zaman rücu edebileceği, somut olayda davanın konusunu oluşturan rücu ile ilgili İstanbul 6. Noterliği’nde düzenlenen 7.9.1988 gün ve 55010-55011 sayılı vasiyetlerde, V. T. ile kocası K. T. önceki vasiyetlerinden vazgeçtiklerini açıklamış iseler de, rücu ile ilgili bu vasiyetnamelerin açıklanan şekil şartından yoksun oldukları, bu yüzden vasiyetten rücunun geçersiz olduğu-
Muris tarafından yapılan temliklerde, mirasçıların mahfuz hissesini ihlal kastı bulunmadığı, taksim kurallarına uygun hareket edildiği anlaşıldığından, tenkis davasının reddinin gerekeceği-