Mirasçılığın tespitine ilişkin dava hasımlı olarak yapılmış, asli müdahale isteminde bulunan yan tebligata rağmen kararı temyiz etmemişse verasetin iptali istemiyle açılan davanın kesin hüküm nedeniyle reddinin gerekeceği-
Vasiyetnamede mirastan iskat sebepleri konusunda açıklık bulunmadığı gibi, davacının Medeni Kanun’unun 457. maddesinde öngörülen kusurlu davranışları da kanıtlanamadığından; tasarruf nisabı saklı tutularak vasiyetnamenin iptaline karar vermek gerekeceği-
Kısıtlılığın kaldırılması davası sırasında kısıtlının ölmesi halinde yapılacak işlem (verilecek karar şekli)–
Murisin bütün taşınmazlardaki paylarını kanuni mirasçıları olan davacılar dışında ikinci eşinin çocukları, kardeşinin oğlu ve torunu olan davalılara gerçek değerlerinin çok altındaki değerlerle temlik etmesinin; murisin gerçek iradesinin satış değil bağışlamak olduğunun göstergesi kabul edilmesi gerekeceği, kendisine ölünceye kadar bakma akdi gereği pay temlik edilen davalının, murisin ölümüne kadar onun yanında kaldığı ve ona bakıp gözettiği kanıtlandığına göre, bu paylar için ileri sürülen muris muvazaası iddiasının reddinin doğru olmayacağı-
Miras yolu ile intikal eden malların adi yazılı sözleşme ile taksiminin mümkün olduğu-
Hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin gerekeceği, bu biçimin yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği olduğu, aksi halin, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratacağı, hatta giderek denebilir ki, dava içinden davaların doğacağı, hükmün hedefine ulaşılmasını engelleyeceği, kamu düzeni ve barışı oluşturulamayacağı, ayrıca bozma kararı ile ilk hüküm hayatiyetini yitirdiğinden ona atıf suretiyle hüküm tesisinin yukarıda açıklanan kurallara uygun düşmeyeceği-
Komisyon kararının, muteriz "...." mirasçılarının tümüne ayrı ayrı tebliğ edilmesi ve dava açma süresinin beklenmesi gerekirken; mirasçılardan ( diğerleri ile arasında menfaat çatışması olan ) "...." ’a tebliği ile yetinilmesinin isabetsiz olacağı-
Mirasçılardan birisinin açtığı, miras bırakanın tapuda yazılı isminin düzeltilmesi davasına diğer mirasçıların da vekilleri aracılığı ile davacı yanında katıldıkları, bu suretle MK. 581. maddesinde öngörülen şartların yerine getirildiği, o nedenle iştirakin sağlandığına yönelik direnmenin doğru olduğu-
Yazılı taksim sözleşmesine karşı, kardeşler arasındaki davada tanık dinlenemeyeceği -
Mirasçının, taksim sözleşmesi yapılana kadar kendi payına düşen kiraları isteyebileceği, taksim sözleşmesinde sonraki aylar için de kira parasının tamamını isteyebileceği-