Mirastan çıkarma ve yoksunluk sebeplerinin gerçekleşmesi ya da mirasın reddi veya mirastan feragat edilmiş olması ilgili kişinin mirasçılık belgesinde mirasçı olarak gösterilmesine ve kendisine mirastan pay verilmesine engel bir neden olmayıp bu olguların hukuki sonuçlarının terekenin bölüştürülmesi (tasfiyesi) sırasında gözetileceğinin hüküm yerinde gösterilmesi gerektiği- Mirasçılık belgesinin iptaline ilişkin açılan davada, Bağcılar (Bakırköy) Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2006/1420 Esas sayılı dava dosyasında mirasçı olarak gösterilen tüm mirasçıların mirası reddetmeleri nedeniyle, iptale ilişkin kararda ret yokmuş gibi tüm mirasçıların gösterilmesi, sonrasında ret durumuna işaret edilmesi, en yakın tüm mirasçıların mirası reddetmiş olmaları nedeniyle TMK. mad. 612 uyarınca terekenin tasfiyesine karar verilmesi gerektiği-
Davanın, mirasın gerçek reddi istemine ilişkin olduğu- Murisin mirasının tüm mirasçılar tarafından reddedilmesi halinde tereke TMK'nın 612. maddesine göre tasfiye edileceğinden ret hakkının altsoya geçmeyeceği- Murisin en yakın yasal mirasçıların tamamının mirası reddetmesi dolayısıyla terekenin TMK'nın 612. maddesine göre tasfiyesine, diğer davacılar yönünden de miras geçmeyeceğinden davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Miras, en yakın mirasçıların tamamı tarafından reddedildiğinden mirası reddeden mirasçılar davada taraf olamayacağı ve terekenin re'sen tasfiyesi gerektiği; mahkemece bu durumda murisin terekesinin resmi tasfiyesinin yapılıp yapılmadığının araştırılması, bulunmadığı takdirde davacıya yetki ve süre verilerek Sulh Hukuk Mahkemesi'ne başvurmasının sağlanması, davanın Sulh Hukuk Mahkemesi'nce terekeye atanacak tasfiye memuru huzuruyla görülmesi gerektiği-
Murisin terekesinin TMK. mad. 612 ve devamı maddeleri gereğince tasfiyesi isteğine ilişkin açılan davada, davacıya E.li Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2011/66 Esas sayılı dosyasında terekenin resmen tasfiyesi için yetki belgesi verildiğinden, işin esasına girilmesi ve bir karar verilmesi gerektiği-
Ölüm tarihinde murisin ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise mirasın reddedilmiş sayılacağının kanundan doğan bir karine olduğu- Mirası hükmen reddetmiş sayılan kişi tereke alacaklılarına karşı dava açarak bu durumun tespitini isteyebileceği gibi, bunu def'i yoluyla da ileri sürebileceği- Muris 01.01.2009 tarihinde vefat etmiş, mirasının en yakın yasal mirasçılarının tamamı tarafından reddedildiği bu durumda mirasın, kanun gereği kendiliğinden tasfiyeye tabi hale geldiği (TMK m. 612)ve tasfiyenin iflas hükümlerine göre gerçekleştirileceği- Kanun gereği tasfiyeye tabi olan tereke hakkında, murisin alacaklısının tasfiyeyi istemesi teknik olarak bir dava olmayıp hakimin harekete geçmesini sağlayan ihbar niteliğinde olduğu ve böyle bir tasfiye süreye de tabi olmadığı- Alacaklının daha önce bu yöndeki isteğinden feragat etmiş olması, kanun gereği tasfiyeye tabi olma durumunu ortadan kaldırmayacağı, öyleyse terekenin iflas hükümlerine (İİK m. 180) göre tasfiyesi gerekirken, isteğin reddinin doğru görülmediği-
TMK'nun 612. maddesi uyarınca, en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddedilen miras, sulh hukuk mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edileceği- Sulh hukuk hakiminin, en yakın yasal mirasçılarının tamamının mirası reddettiklerini belirlemesi halinde her hangi bir başvuruya gerek olmadan, kendiliğinden, resmi tasfiye yoluna gitmesi gerektiği- Öte yandan, kanun koyucu murisin alacaklılarına mirasçılarınmirası ret hakkından mahrum olduklarının tespiti davası açma imkanı tanındığı- Ödemeden aciz bir murisin mirasını reddeden mirasçılar onun alacaklarına karşı ölümünden önceki beş yıl içinde ondan almış oldukları ve mirasın paylaşılmasında geri vermekle yükümlü olacakları değer ölçüsünde sorumlu oldukları-
En yakın yasal mirasçıların mirası reddi halinde, kendilerinden sonra gelen mirasçılar yararına olmadıkça ve bunlar kanunun 614. maddesinde gösterilen usul çerçevesinde mirası açıkça kabul etmedikçe miras, sonra gelen mirasçılara geçmeyeceği, bunların, murisin borçlarından sorumlu da tutulamayacağı- TMK'nın 611. maddesi uyarınca mirası reddeden mirasçının payının kendisi sağ değilmiş gibi hak sahiplerine geçeceği- Tüm yasal mirasçıların mirası reddi halinde ise terekenin TMK'nın 612 ve devamı maddeleri uyarınca tasfiyeye tabi tutulacağı-
TMK'nın 612. maddesinde yer alan "En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddedilen miras sulh hukuk mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilir" hükmüne göre miras reddedilmiş olmakla tasfiyeye tabi tutulacağından murisin ikinci derece mirasçıları hakkında takip yapılamayacağı yani miras murisin ikinci derece mirasçısı olan babasına geçmediği- Miras kendilerine geçmemiş olanların isemirası reddetmeleri söz konusu olamayacağı mirasın ret hakkı mirasın daha önce mirasçı olmayanlara geçmesi halinde doğacağı, mahkemece davanın bu sebeple reddi gerektiği-
En yakın yasal mirasçılarının tamamı tarafından mirasının reddedildiği anlaşılmakla miras kanun gereği kendiliğinden tasfiyeye tabi hale geldiği (TMK m. 612) için murisin alacaklısının terekeye temsilci atanmasını, dolayısıyla mirasın tasfiyeyini istemesi teknik olarak bir dava olmayıp hakimin harekete geçmesini sağlayan ihbar niteliğinde olduğundan ve böyle bir talep süreye de tabi olmadığından, terekenin iflas hükümlerine (İİK m. 180) göre tasfiyesinin gerekeceği-
En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddedilen ve bu sebeple iflas hükümlerine göre tasfiyeye tabi hale gelen terekenin, TMK'nın 612. maddesi atfıyla TMK'nın 636. maddesi gereğince iflas hükümlerine göre tasfiyesine karar verilmesi gerekeceği, TMK'nın 612 ve atıfta bulunduğu aynı kanunun 636. maddesi gereğince terekenin resmi tasfiyesi herhangi bir süreye bağlı tutulmadığından mahkemece, TMK'nın 633. maddesindeki süre gözetilerek davanın reddine karar verilemeyeceği-