• «1998 ve 1999 Tasarısı»ndaki Gerekçe

     «Madde 612 - Yürürlükteki kanunun 552 nci maddesini karşılamaktadır.

    Yürürlükteki maddenin, kaynak İsviçre Medenî Kanununun 573 üncü maddesiyle ve Medenî Kanunun ruhu ile bağdaşmayan metninin uygulanamayacağı, öğretide ve Yargıtay içtihatlarında belirtilmiş, bu konuda ortaya çıkan boş-luğun kaynak İsviçre Medenî Kanununun 573 üncü maddesi gözönünde tutularak doldurulması kabul edilmiştir.

    Madde, bu esas dikkate alınarak yeniden düzenlenmiştir.



  • «1984 Tasarısı»ndaki Gerekçe:

     

    ‘Madde 536 - Madde, yürürlükteki kanunun 552. madde-sini karşılamaktadır.

    Yürürlükteki maddenin, kaynak İsviçre Medenî Kanu-nunun 573.maddesiyle ve Medenî Kanununun ruhu ile bağdaş-mayan metninin uygulanamayacağı, doktrinde ve Yargıtay içtihatlarında belirtilmiş, bu hususta ortaya çıkan boşluğun kaynak İsviçre Medenî Kanununun 573.maddesi gözönünde tutularak doldurulması kabul edilmiştir.

    Tasarıda da madde bu esas dikkate alınarak yeniden düzenlenmiştir.’:

    «IV. En yakın mirasçıların tümü tarafından red

    1. Genel olarak

    Madde 536 - En yakın kanunî mirasçıların tümü tarafından reddolunan miras, sulh mahkemesince iflâs hükümlerine göre tasfiye edilir.

    Tasfiye sonucu arta kalan değerler, mirası reddetmemişler gibi hak sahiplerine verilir.»


  • «1971 Tasarısı»ndaki Gerekçe:

     

    ‘1) Terim ve ifade: Terimler yukarıdaki maddelere uydurulmuş, ifade sadeleştirilmiştir.

    2) Biçim değişikliği: 1926 yılında İsviçre Medenî Kanu-nundan alınan Türk Medenî Kanunu basılırken 552 ve 553 üncü maddeler arasında bir birleşme ve karışıklık olmuş ve sonuç bakımından bir benzerlik doğmuştur. Bu sebeple, doğurdukları hukukî sonuçlar itibariyle bu iki madde bugün birbirinin aynı bulunmaktadır. Ön tasarıda bu yanlışlık düzeltildiği için, aşa-ğıdaki gerekçede gösterilen sebeplerle maddenin ifade tarzı değişmiştir.

    3) Hüküm değişikliği: 552 nci maddeyi, 553 üncü mad-deden ayrılmak için, İsviçre aslı örnek alınarak yeniden kaleme alınmıştır. Ancak İsviçre Medenî Kanununun bu maddeyi kar-şılayan 573 üncü maddesinde, «mirasın tasfiyesinin iflâs idaresi tarafından yapılacağı» yazılı olduğu halde, ön tasarıda bu tasfiye, Medenî Kanunumuzun 576 ıncı maddesine uygun olarak, sulh mahkemesine bırakılmıştır; mahkeme tasfiyeyi iflâs kurallarına göre yapacaktır. Burada birinci takım «zümre» mirasçı-larının tamamının mirası reddetmesi halinde, İsviçre Kanun koyucusu mirasın ikinci takım «zümre» mirasçılarına geçmesini lüzumsuz işlemlere meydan vermemek için kabul etmemiş ve böylece ana prensipten haklı olarak ayrılmıştır; zira en yakın kanunî mirasçıların hepsinin mirası reddetmesi, kalıtın borca batık olduğunu açıkça gösterir. Durum böyle olunca, en yakın mirasçıların mirası reddetmesinden sonra onların ardındaki zümre mirasçılarının onların yerine geçmesi kabul edilseydi o zümrenin dahi böyle bir mirası reddedeceği açık olduğundan, miras daha sonraki zümrelere geçecek ve böylece gereksiz ve anlamsız işlemler yapılmasına lüzum olacaktı. Şu halde en yakın bütün mirasçılar tarafından reddedilmesi sonucunda borca ba-tık olduğu belirge olarak kabul edilen bir mirasın sulh mahkemesince iflâs kurallarına göre tasfiyesi en tabii yoldur ve bu durum Medenî Kanunumuzun 576 ncı maddesine de uygundur.’:

    «IV. En yakın bütün mirasçıların reddi

    1. Tasfiye

    Madde 552 - En yakın mirasçıların hepsi tarafından reddolunan miras, sulh mahkemesince iflâs kurallarına göre tasfiye edilir.»