Mahkemece, iflas dairesi oluşturularak terekenin defterinin tutulması ve murisin kayden ve irsen taşınmaz maliki olup olmadığının usulünce araştırılması, borçlarının tespit edilmesi, iflas dairesince tasfiyenin adi veya basit şekilde yapılmasına karar verilerek seçilecek yönteme göre işlemlerin yapılması; terekeye (masaya) dahil hiçbir malvarlığı bulunmaz ise, iflas dairesince tasfiyenin tatiline karar verilip, bu hususun ilan edilmesi, bu ilanda tereke alacaklıları tarafından otuz gün içinde iflasa müteallik muamelelerin tatbikine devam edilmesinin istenmemesi halinde iflasın kapatılacağının açıkça yazılması gerekeceği-
Terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi talebine-
Mahkemece iflas masası teşkil edilip, iflas dairesi oluşturulması, iflas dairesince tasfiyenin adi veya basit şekilde yapılmasına karar verildikten sonra seçilecek tasfiye yöntemine göre gerekli işlemlerin yapılmasının izlenmesi, terekeye (masaya) dahil hiçbir malvarlığı bulunmaz ise, iflas dairesince tasfiyenin tatiline karar verilip, bu hususun ilan edilmesi, bu ilanda tereke alacaklıları tarafından otuz gün içinde iflasa müteallik muamelelerin tatbikine devam edilmesinin istenmemesi halinde iflasın kapatılacağının açıkça yazılması; en son olarak da yürütülecek işlemlerin sonucuna göre iflasın kapanmasına karar verilebileceğinin gözönüne alınması gerekeceği- Mahkemece henüz tasfiye işlemi tamamlanmadığından ........... Sulh Hukuk Mahkemesinin ............. Tereke sayılı dosyası üzerinden ............ Sulh Hukuk Mahkemesinin ............ Esas sayılı dosyasına tasfiye amacıyla verdiği gönderme kararının da temyizinin kabil bulunmadığı-
Borçlunun ölümü üzerine, TMK 612 vd. yanlış yorumlanarak, alt soy mirasçıların davaya dahili hatalı olduğu, borçlunun mirasının iflas hükümlerine göre tasfiyesi için yasal prosedürün uygulanıp, uygulanmadığı, borçlu için atanacak ve yetkilendirilecek bir temsilci olup olmadığı araştırılarak, bu prosedürün uygulanması sağlandıktan sonra yasal temsilci ile tasarrufun iptali davasının sonuçlandırılması gerektiği- Davalı üçüncü kişinin tüm alacaklar için sorumluluğunun " ... TL tazminatla sınırlı olarak" ve tahsilde tekerrür olmayacak şekilde belirlenmesi gerekirken bu hususun göz ardı edilmesinin hatalı olduğu- Tasarrufun iptali davalarında dava değerini, takip konusu alacak ile iptali istenilen şeyden hangisinin değeri düşük ise o değerin oluşturacağı-
Dava konusu olayda, murisin mirasının en yakın mirasçıları tarafından reddedildiği açık olup mirasın, iflas hükümlerine göre tasfiyesi için yasal prosedürün uygulanıp, sonuçlandırıldığı takdirde mirası reddedilen borçlu için atanacak ve yetkilendirilecek bir temsilci ile davaya devam edilmesi ve buna göre taraf teşekkülü sağlandıktan sonra karar verilmesi gerektiği-
Murisin en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan mirasın, sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edileceği, mirasın birinci derecedeki mirasçıların tamamı tarafından reddi halinde, mirasın ikinci derecedeki mirasçılara geçmeyeceği, terekenin tasfiye olunacağı, borçlar ödendikten sonra geriye kalan kısım varsa red vaki olmamış gibi birinci derece mirasçılarına verileceği- Mirasın reddi talebi olmadığı gibi, murisin tüm mirasçıları mirası red de etmediğinden, borçlunun tek mirasçısı huzuru ile tasarrufun iptali davasına devam edilerek karar verilmesi gerektiği-
Muris ...'in tüm yakın yasal mirasçıları tarafından miras gerçek olarak reddedilmiş olup TMK'nun 612. maddesine göre tasfiye edilmesine ilişkin hüküm kurulması gerekirken murisin kardeşleri olan davacılardan ... ve ...'in mirası ret hakkına ilişkin 3 aylık sürenin en yakın mirasçıların mirası reddinin kesinleşmesinden itibaren başlayacağından bahisle temyiz eden davacılar yönünden davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Mahkemece yapılacak işin; öncelikle davaya konu inşaatın gerektiğinde varsa belediyeden işlem dosyası getirtilip konusunda uzman bir bilirkişi kurulu oluşturularak mahallinde keşif yapılmak suretiyle yapılan inşaatın imar mevzuatına uygun olup olmadığının saptanması, imara aykırı kaçak yapı niteliğinde ise iş bedeli talebinin reddine karar verilmesi, yasal hale getirilebilir nitelikte ise yükleniciye yasal hale getirilmesi için süre verilmesi, temlikin iptali için davacılar tarafından açılan ... Asliye Hukuk Mahkemesinin ... Esas sayılı dava dosyasının bekletici mesele yapılması ve yargılama sonucunda verilecek kararın kesinleşmesi durumunda o dosyada kesinleşen olguların somut uyuşmazlıkta göz önünde tutulması, mirasın tasfiyesi konusunda işlem yapılmak üzere Sulh hakimine bildirim yapılıp atanacak temsilci huzuru ile davaya devam edilmesinden ibaret olduğu-
Borçlunun dava sırasında öldüğü tasarrufun iptali davasında, murisin ölüm anında terekenin borca batık olduğunun ve mirasçıların mirası reddettiklerinin anlaşıldığı, taraf teşkilinin davanın görülebilme koşullarından olup, re'sen nazara alınması gerekeceği, taraf teşkilinin sağlanması amacıyla Türk Medeni Kanunu'nun 612. maddesinde belirtildiği üzere en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan mirasın, sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edileceğinin nazara alınması ve bu tasfiyeye ilişkin yasal prosedürün sonucunun beklenmesi, tasfiye sonuçlandırıldığında da mirası reddedilen borçlu için atanacak ve yetkilendirilecek bir temsilcinin davaya katılımı suretiyle taraf teşkilinin sağlanması ve tüm delillerinin toplanıp sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekeceği-
Taraf ehliyetinin dava şartlarından biri olduğu ve resen mahkemece incelenmesi gerektiği; davalı alacaklının en yakın mirasçılarının mirası reddetmesi halinde mirası reddeden mirasçıların artık husumetin yöneltilmesinin mümkün olmadığı- Mirasın reddi halinde reddolunan mirasın sulh hukuk mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilmesi gerektiği; mahallin Sulh Hukuk Mahkemesine bu durum bildirilerek alacaklının mirasının tasfiyesi sağlanması gerektiği Sulh Hukuk Mahkemesince atanacak ve yetkilendirilecek temsilcinin huzuru ile davaya devam olunması gerektiği-