Doğrudan doğruya (takipsiz) iflâs hallerinde, mahkemece "depo kararı" (emri) verilmeden (tefhim/tebliğ edilmeden) iflâsa karar verileceği–
Davacı Hazinenin "davalı hakkında yapılan takiplerin semeresiz kaldığını ve yaptıkları araştırma sonucu davalının borçlarını ödeyecek hiçbir malvarlığının bulunmadığını" ileri sürerek İİK. 177/II-2 uyarınca borçlunun iflâsına karar verilmesini isteyebileceği–
Alacaklının talebi üzerine, borçlunun doğrudan doğruya iflâsına karar verilebilmesi için, borçlunun iflâsa tabi kişilerden olup olmadığının mahkemece re'sen araştırılması ve iflâs isteyen alacaklıya, ilk alacaklılar toplantısına kadar olacak masrafların avans olarak yatırtılması gerekeceği–
Davalı borçlunun "ödemelerini tatil etmiş olup olmadığı"nın tesbiti için, ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmadan iflâs isteminin reddedilemeyeceği–
İflas kararı verilebilmesi için «depo kararı»nın borçluya veya varsa iflas davasında kendisini temsil etmiş olan vekiline, duruşmada hazır ise yüzüne karşı, aksi halde Tebligat Kanununa göre tebliğ edilmesi gerekeceği—
"Davalı borçlunun ödemelerini tatil etmiş olduğunu" kabul eden mahkemenin, bir takım indi düşüncelerle "iflâs isteminin reddine" karar veremeyeceği–
İlama bağlı alacağın -haciz yolu ile takipte- ödenmemesinin, doğrudan doğruya iflâs nedeni olduğu–
Para alacağına ilişkin ilam hakkında, Yargıtay'dan "yürütmenin durdurulması kararı" alınmadıkça, bu -kesinleşmemiş- ilama dayanılarak iflâs davası açılabileceği–
İİK. 177/I-3'e göre iflâs kararı verilebilmesi için, "konkordato mühleti verilmesi talebinin reddi" veya "konkordatonun tasdiki talebinin reddi" kararlarının kesinleşmiş olması gerektiği–