Yedieminlik ücreti alacağı saklama sözleşmesi kapsamında olup, bu konudaki uyuşmazlığın genel mahkemede çözülmesi gerektiği-
Davacı ile davalı belediye arasında Kentsel Dönüşüm Projesi çerçevesinde imzalanan sözleşme uyarınca, arsa üzerinde bulunan gecekonduya, müştemilat ve ağaç bedellerinin tamamına takdir edilen bedelin eksik ödendiği iddiasına ilişkin davada, davacının talebinin özel hukuk hükümlerine tabi kişisel hakka dayalı olduğu, uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle görevli mahkemenin adli yargı mahkemesi olduğu-
Kredi kartı borcundan kaynaklanan uyuşmazlıkta görev- 5464 s. Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu mad. 44/2 uyarınca,"Kart çıkaran kuruluşlarca açılacak davalarda 1086 sayılı HUMK.'nun görevine yetkiye ilişkin hükümleri uygulanacağı"; 01.10.2011 tarihine kadar olan dönemde görevli mahkemenin, dava değerine göre genel mahkemeler sıfatıyla sulh veya asliye hukuk, bu tarihten sonraki davalarda ise, HMK. mad. 2/1 uyarınca dava değerine bakılmaksızın asliye hukuk mahkemesinin; 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 s. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un yürürlüğe girmesinden sonra oluşacak banka kredi kartı uyuşmazlıklarında ise görevli mahkemenin, 3/1-k-l,4/3,73/1,83/2 ve geçici 1. maddelerinde yer alan hükümler çerçevesinde belirlenmesi gerektiği- 24.02.2014 tarihinde açılan davada, asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu-
Davacı ile davalı arasında kentsel dönüşüm projesi kapsamında " tapu tahsisli hak sahipleri tesis sözleşmesi " imzalandığı, davacının sözleşmenin haksız fesih edildiği iddiası ile zarar tazminini içeren eldeki davayı açtığı, taraflar arasında yapılan sözleşmenin tarafların özgür iradesiyle düzenlendiği, davacının özel hukuk hükümlerine tabi bu sözleşme uyarınca talepte bulunduğu , davacının bu talebinin kişisel hakka dayandığı, bu nedenle uyuşmazlıkta idari yargı değil adli yargı mahkemelerinin görevli olduğu-
Yapı denetim hizmeti sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle tüm sözleşme bedeline hak kazandığını ileri sürerek açılan itirazın kaldırılması davasının asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Ecrimisil isteğine ilişkin davanın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Görev kurallarının kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden (re’sen) dikkate alınmasının zorunlu olduğu- Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı davanın, sigorta poliçesinden doğan bir dava olmadığı, bu nedenle, halefiyet davasının bir ticari dava sayılmayacağı, bu davanın, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibi olduğu, sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hakkın sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusu olduğu-
6183 s. Kanun'un 79. maddesinden kaynaklanan menfi tesbit davasına ilişkin uyuşmazlığa genel mahkemelerde bakılamayacağı- Görev konusu kamu düzenine ilişkin olup mahkemece bu husus resen gözönünde tutularak, görevsizlik kararı verilerek görevli olan Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilerek davanın iş mahkemesi sıfatı ile bakılması gerekirken gerektiği-
Davalı ASKİ'nin tacir, davacının iddia ettiği olayın ise haksız fiil niteliğinde olduğu, dava konusu kazanın tacirler arası haksız fiil niteliğinde olduğu, davacının halefiyete dayalı olarak açtığı rücuen tazminat davasının ticari dava olduğu gözetilerek; Asliye Ticaret Mahkemesi'nin görevli olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi gerekeceği-
Davanın dayanağı olan icra takip dosyasında davacılar tarafından davalı aleyhine kira alacağına dayalı olarak icra takibi yapıldığı ve kira alacağı ile birlikte tahliyenin de talep edildiği,icra takibine karşı yapılan itirazın iptali için açılan eldeki davada ....... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev yönünden davanın reddine ilişkin kararında taraflar arasındaki alacağın kira ilişkisinden kaynaklandığının kabul edildiği ve bu kararın taraflarca temyiz edilmeksizin kesinleşmesiyle birlikte aynı zamanda alacağın kira ilişkisinden kaynaklı olduğuna ilişkin saptamanın da kesinleşmiş olduğu, bu hususta taraflar yönünden usuli kazanılmış hak doğduğu sabit olduğundan, Sulh Hukuk Mahkemesince, taraflar arasında kira ilişkisinin bulunmadığından bahisle 6100 sayılı HMK 2. maddesi gereğince değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarda asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-