3402 s. Kadastro Kanunu'nun 19. maddesine dayalı "muhdesatın tapu kütüğünün beyanlar hanesine şerhi" için açılmış tescil davası niteliğindeki davanın, HMK'nun 106. maddesine uygun olarak açılmış muhdesat tespiti niteliğinde görülerek karar verilmesinin hatalı olduğu-
Davacının iş bu davada hukuki yararının olup olmadığı yönünde mahkemece davacıdan elindeki noter satış belgesi ile iş makinesini tescil ettirmek istediğinde ilgili merciin bu talebini reddettiği iddiası yönünden deliller sorulup ilgili mercii ile gerekli yazışmalar yapıldıktan sonra davacının hukuki yararı olup olmadığı değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
4857 sayılı İş Kanunu’nun 92. Maddesi kapsamında itiraz olarak değerlendirilip, başvuran işçilere taraf sıfatının verilmesi ve davanın yöneltilmesi gerektiği- Davacı işverene, şikayet eden işçilere davayı yöneltmesi için süre vererek adı geçenlerin savunması alınıp toplanan delillere göre sonuca gidilmesi gerektiği-
Taraflar arasında Genel Kredi Sözleşmesi ilişkisi bulunduğunun anlaşıldığı, HMK'nun 106. maddesi uyarınca tespit davası açılması mümkün ise de, HMK'nun 106/3 maddesi uyarınca maddi vakıaların tek başlarına tespit davasının konusunu oluşturmayacakları, hukuki yarar bulunması halinde delil tespiti yapılabileceği-
E. davası açılabilecek hallerde tespit davası açılması halinde, davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği-
Taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğunun kabul edildiği-
Dava konusu tapusuz taşınmaz imar planında park ve spor alanı olarak belirtilmiş olup hakkında kentsel dönüşüm uygulaması ya da kamulaştırma işlemi bulunmadığından, davacının güncel hukuki yararının bulunduğundan söz edilemeyeceği ve mahkemece muhdesatın tespiti isteği yönünden hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine (HMK 115) karar verilmesi gerektiği-
Muhdesat tespiti davasında tespit edilen eksikliklerin tamamlanması için davacıya kesin süre verilmesi konusunda verilmiş tensip ara kararı bulunmadığı gibi davacının dava dilekçesinde belirtilen adresi yerine mernis adresine çıkarılan kesin süreye ilişkin uyarılı tebligatın Tebligat Yasası'nın 21. maddesi uyarınca mahalle muhtarına tebliğ edildiği anlaşıldığından, usulüne uygun şekilde verilecek ara kararı ile davacının dava dilekçesinde gösterdiği adresine uyarılı tebligat yapıldıktan sonra takip eden usuli işlemlerin yapılması gerektiği-
Muhdesatın tespiti davalarının, paylı mülkiyet ya da elbirliği mülkiyet hükmüne tabi taşınmazlarda, tapu paydaşları arasında hukuki yararın bulunması durumunda görülen bir dava olduğu, malik olmayan davacıların, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talepte bulunması mümkün iken, muhdesatın tespiti davasını açmalarında hukuki yarar bulunmadığı-
Taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu-