Davacının imza inkârına dayanarak bonodan dolayı borçlu bulunmadığının tespitini istediği; davanın reddi üzerine temyiz itirazlarını içeren dilekçe ekinde, yargılama aşamasında sunmadığı ve davalı alacaklı hakkında tefecilikten açılmış davaya dair belgeleri sunmadığı; bu ceza davası sonunda tefeciliğe dair maddi vakıanın varlığı veya yokluğu netleşeceğinden, taraflar arasındaki borç ilişkisinin de kesin hükümsüzlük yaptırımı ile karşılaşıp karşılaşmadığının belirginleşeceği; bu durumda mahkemece, belirtilen ceza dosyasının bekletici sorun yapılmasının HMK mad. 165 gereği olduğu; ceza davasının bekletici sorun yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği-
İ.lı işleme dayalı olup dinlenilirliği kabul edilen iddiaların ispatının, şekle bağlı olmayan yazılı delil olduğu- İ. sözleşmesi olarak adlandırılan bu belgenin sözleşmeye taraf olanların imzasını içermesi gerektiği- İ.lı işlem sebebiyle tapu iptal tescil isteğine ilişkin davada, mesken vasıflı bağımsız bölümün davacı adına kayıtlı iken, resmi akit ile davalıya satış suretiyle temlik edildiği, sonra da bu davalı tarafından diğer davalıya yine satış suretiyle temlik edildiği anlaşıldığından son kayıt maliki davalının iktisabının iyiniyetli olup olmadığı ve TMK'nin 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanıp yararlanmayacağının araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemi- Taleple bağlılık- Vekalet ücreti-
Borçlar hukuku sözleşme serbestisi ilkesini benimsemiş olup, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanun'a ve kamu düzenine tümüyle aykırı olduğunun kabul edilemeyeceği, aykırılık bulunan sözleşme maddeleri bakımından kısmi butlan halinin değerlendirilmesi gerekeceği-
Boşanma protokolü ile, eski eşine toplamda 40.000 TL yoksulluk nafakası ödemeyi kabul ettikten 19 ay sonra nafakanın kaldırılması ya da indirilmesi talebinde bulunan davacının ekonomik ve sosyal durumunda, boşanma protokolünün yapıldığı şartlara göre önemli bir değişiklik olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği-  Davacının, boşanma protokolüne uyması kendisinden beklenilemeyecek ve katlanılamayacak derecede önemli değişikliklerin olduğunun saptanması durumunda, hal ve şartlara göre, kararlaştırılan yoksulluk nafakasının da indirilebileceği dikkate alınıp hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Trafik kazası sonucu oluşan araç değer kaybı ile aracın tamirde kaldığı sürede kullanılamaması nedeniyle oluşan mahrumiyet bedelinin tahsili istemi-
Rücuen tazminat davası-
Sözleşme özgürlüğü çerçevesinde kişilerin kanun tarafından düzenlenmiş olan sözleşme tiplerinden ayrı karma veya nev'i şahsına münhasır (kendine özgü) sözleşmeler yapma ve bunların koşullarını diledikleri gibi tespit etme, buyurucu ve yasak koyan kurallara, ahlâk ve âdaba aykırı olmamak şartıyla Kanun tarafından düzenlenmiş olan sözleşme tipini değiştirme ve konusunu yasal sınırlar içinde tayin etmek hakkına sahip oldukları- Bu özgürlüğün, sözleşmeyi yapma, sözleşmenin karşı tarafını seçme, sözleşmenin içeriğini düzenleme ya da değiştirme, sözleşmeyi ortadan kaldırma ve nihayet sözleşmenin tabi olacağı şekli belirlemeyi de kapsayacağı- İcra takibine esas fatura içeriklerinden hat kullanım bedeli ile 1200 TL FCT kullanım ceza bedeli ile bunların fer'i alacaklar için takip yapıldığı anlaşılmış olup, mahkemece bilgisine başvurulan uzman bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporda; taraflar arasında imzalanan sözleşmenin verilen temel hizmet ile temel hizmet dışında kalan tüm hizmetleri tanımladığı, kurumsal abonelik sözleşmesinin ekinde yer alan şartlarının da FCT (sabit cep telefonu hatlı santraller ile cep telefonu-cep telefonu formatına dönüştüren sistem) kullanımına önleyen bir madde içermediği, abonelik sözleşmesinin imzalanmasında içeriğin mevcut ile aynı olmayabilecek bir FCT tarifesinin var olduğunun bilindiği, davalının hatlarından hiç birini bu tarife için kaydettirmediği, davalının cep telefonlarında kullanmak üzere uygulanan kurumsal tarifeler için imzalamış olduğu sözleşme ile aldığı hatları yürürlükte FCT tarifeleri bulunmasına rağmen bu tarifeye geçmeksizin kullanması ile davacıyı zarara uğrattığı, sözleşmede bu tür kullanımı yasaklayan bir madde olmadığı, davalının abonelik sözleşmesine aykırı olmamakla birlikte iki şirket hattının FCT terminalleri ile kullanmış olmasının iyi niyet dahilinde olmadığı, bu nedenle davacının toplam .. TL alacaklı olacağı belirtilmiş ve aynı raporda ikinci görüş olarak ise, davalının sözleşmede hatların FCT ile kullanımını yasaklayan bir hüküm olmadığı itirazının mahkemece kabulü halinde davalının (FCT dışında hesaplanan) toplam ... TL borçlu oldugu vurgulanmış, mahkemece bilirkişi raporunda belirtilen ilk görüş benimsenerek hüküm kurulmuş olmakla, dava konusu sözleşmede abonelik hatlarının FCT ile kullanımını yasaklayan bir hüküm bulunmadığı gibi, FCT kullanımı nedeniyle ceza bedeli ödenmesine ilişkin düzenleme de yer almadığından, 5809 s. Elektronik Haberleşme Kanununun “Şeffaflığın Sağlanması Ve B.lendirme” konulu maddeleri gereği, daha sonra bu konuda, davacı tarafından davalıya bildirim ve bilgilendirmede bulunulmadığı hususu, sözleşme hukukuna ilişkin ilkeler ile birlikte gözetildiğinde, takip ve dava konusu FCT kullanımına ilişkin "ceza bedeli"nin talep edilemeyeceği-
Mirasbırakanın taşınmazı birlikte yaşadığı kişinin taşınmazlarda hak iddia etmeye başlaması nedeniyle ondan korumak amaçlı olarak temlik ettiği ileri sürüldüğüne göre, davanın inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil isteğine ilişkin olduğu sonucuna varılması gerekeceği- İ.lı işleme dayalı olup dinlenilirliği kabul edilen iddiaların ispatının, şekle bağlı olmayan yazılı delil olduğu- İ. sözleşmesi olarak adlandırılan belgenin sözleşmeye taraf olanların imzasını içermesi gerektiği- 
İ.lı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davada, taşınmazın satış suretiyle davalıya temlik edildiği, aynı gün davalının konut kredisi kullandığı, aynı tarihte taşınmazın kaydına kredi çekilen banka lehine ipotek tesis edildiği, ödemelerin anılan bankaya davalı adına yapıldığı, taşınmazı temlik etmesine rağmen davacının kullanmaya devam ettiği, dava tarihinden sonra ise davacının bankaya bir miktar ödeme yaptığı anlaşlmış olup, mahkemece davacının edimini yerine getirmesi bakımından bir işlem yapılmadan sonuca gidilmesinin doğru olmadığı; davalının yaptığı ödemelere ilişkin açtığını bildirdiği dava dosyası ve tarafların ibraz ettikleri belgeler ile banka kayıtları irdelenmek suretiyle, bilirkişi heyetinden rapor alınması, borcun miktarının tespit edilmesi (TBK. mad. 97), belirlenen miktarı mahkeme veznesine depo etmesi için davacıya önel verilmesi, anılan bedelin mahkeme veznesine depo edilmesi sağlandıktan sonra tapu kaydının iptali ve davacı adına tesciline karar verilmesi, açıklandığı şekilde belirlenen bedelin depo edilmemesi halinde ise davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-