İnançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davada, taraflarca imzası inkar edilmeyen sözleşmeye göre, davacının davalıya ödemesi gereken borç miktarı ve ödeme tarihinin de belli olduğu- Geçerli bir sözleşme ile ödeme tarihi ve miktar belirlendiğine göre ve geçerli sözleşmelerde denkleştirici adalet ilkesinin uygulanmayacağı da gözetildiğinde, mahkemece, denkleştirici adalet ilkesine göre yapılan hesaplama ile belirlenen miktarın depo edilmesi konusunda davacıya muhtıra gönderilmesinin doğru olmadığı- Davacı tarafından sunulan ödeme belgelerindeki yazı ve imzanın davalıya ait olması halinde bu belgelerin ödeme hususunda delil başlangıcı teşkil edeceği ve tanık dinlenilebileceği-
İnançlı işleme dayalı olup dinlenilirliği kabul edilen iddiaların ispatının, şekle bağlı olmayan yazılı delil olduğu- Taraflar arasında düzenlenen belge, inançlı işlemin belgesi olduğundan, dava konusu taşınmazlar başında keşif yapılarak dava değerinin belirlenmesi ve eksik harcın tamamlanması için davacıya süre verilmesi, davada ileri sürülen inançlı işlem iddiasının gerçekleşmiş olduğu kabul edilerek, yanlar arasındaki alacak ve borç miktarının saptanması, aynı borçtan kaynaklanan icra takip dosyası gözetilmek suretiyle mükerrer ödemeye sebebiyet verilmeksizin belirlenerek borcun davacı tarafından davalıya ödenmek üzere depo edilmesi konusunda davacıya önel verilmesi gerektiği-
Davacı şirketin yönetim kurulu başkanı ile davalının nikahsız yaşamaları bu birleşmenin kanuni ve medeni evlenmeye tekaddüm eden bir nişanlanma mahiyetinde olmadığı- Bu nedenle, davacının tesiriyle davalıya verilen dava konusu bağımsız bölümlerin, meşru olmayan bir maksadın istihsali için verilmiş olduğunun kabulü gerektiği- 6098 sayılı TBK'nun 81. maddesine göre hukuka veya ahlaka aykırı bir sonucun gerçekleşmesi amacıyla verilen şeyin geri alınması mümkün olmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği- 
Cezaî şart hususunda bir karar verilmeden önce, sözleşmenin düzenlendiği tarihte tarafların iktisadi durumu, davalı borçlunun ödeme gücü ve kabiliyeti göz önüne alınarak, bu yönde davalı defter ve kayıtlarının incelenmesi ile denetime elverişli olacak şekilde bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
İnançlı işlem ile kendisine temlik yapılan ilk el davalının temlikin inançlı işlem ile yapıldığı yönündeki açık beyanının inançlı işlem iddiasını ispat için yeterli olduğu- İlk elden devralan davalı, mirasbırakanın mirasçılarından olduğuna göre, durumu bilen ya da bilmesi gereken kişi olduğu için iyiniyetli temlik aldığı iddiasında bulunamayacağı-
Davacı Kurum emeklisinin, davalı bankadan tüketici kredisi kullandığı sırada banka nezdinde aldığı emekli maaşından takas ve virman suretiyle tahsilat yapılmasına muvafakat ettiği, kredi taksitlerini bir süre sorunsuz ödediği ancak davacının daha sonra ödeme güçlüğüne düşmesi nedeniyle kredi taksitlerini ödeyemediği- Bankanın sözleşmedeki bu düzenlemeden hareketle emekli maaşının dörtte birine bloke koyarak kredi borcuna mahsup ettiği- Ne var ki İİK’nın 83/a maddesi gereğince haczedilemezlikten önceden feragatin geçersiz olup henüz hakkında herhangi bir icra takibi başlatılıp maaşından haciz suretiyle borcun ödenmesine izin verildiği yönünde davacının iradesinin açıkça ortaya konulduğundan bahsedilemeyeceğinden kredinin alınması sırasında takas ve mahsup yönünde verilen muvafakatin de geçerli sayılamayacağı-
İnançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili, olmadığı takdirde muhdesat aidiyetinin tespiti isteği- İnanç sözleşmesi, inananla inanılan arasında yapılan , onların hak ve borçlarını belirleyen, inançlı muamelenin sona erme sebeplerini ve devredilen hakkın, inanılan tarafından inanana geri verme (iade) şartlarını içeren borçlandırıcı bir muamele olduğu- Bu sözleşmenin, taraflarının hak ve borçlarını kapsayan bağımsız bir akit olup, alacak ve mülkiyetin naklinin hukuki sebebini teşkil ettiği- Tarafların böyle bir sözleşme ve buna bağlı işlemle genellikle, teminat teşkil etmek ve iade edilmek üzere, mal varlığına dahil bir şey veya hakkı, aynı amacı güden olağan hukuki muamelelerden daha güçlü bir hukuki durum yaratarak, inanılana inançlı olarak kazandırmak için başvurdukları- Sözleşmenin ve buna bağlı temlikin, değinilen bu özellikleri nedeniyle, taşınmazı inanç sözleşmesi ile satan kimsenin artık sadece, ödünç almış olduğu parayı geri vererek taşınmazını kendisine temlik edilmesini istemek yolunda bir alacak hakkı; taşınmazı, inanç sözleşmesi ile alan kimsenin de borcun ödenmesi gününe kadar taşınmazı başkasına satmamak ve borç ödenince de geri vermek yolunda yalnızca bir borcu kaldığı-
"Kavşak, yol ve ortak altyapı inşaatı işine" ilişkin birim fiyatlı sözleşme hükmünün sözleşme serbestisi içinde düzenlendiği, basiretli bir tacir gibi davranmakla yükümlü olan davacının sözleşme şartlarını iyice değerlendirip hesaplayarak sözleşme yapmakla yükümlü olduğu, imza aşamasında da herhangi bir itirazı bulunmayan davacının işin tamamlanma aşamasında ve sözleşmenin imzalanmasından 2 yıl sonra açtığı ilgili maddenin iptaline ilişkin açtığı davanın TMK’nın 2. maddesine aykırı olduğu-
Müspet zarar, alacaklının tam ve doğru ifaya olan menfaati yansıttığı ve bu menfaat, borçlu edimi vaktinde ifa etmiş olsaydı alacaklı hangi ekonomik durumda olacaksa idiyse o durumu ifade ettiği-
Taraflar arasındaki mal alım sözleşmeleri çerçevesinde yapılacak teslimler yönünden gecikme cezasının sözleşme bedelinin tamamı üzerinden mi yoksa tesliminde gecikilen mal değeri üzerinden mi hesaplanması gerektiği-