İcra hukuk mahkemesince verilen kararının borçlular vekilinin yüzüne karşı verilmesi üzerine, borçlular vekilince kararın istinaf edildiğine ilişkin süre tutum dilekçesinin yasal 10 günlük süre içerisinde sunulduğu, gerekçeli istinaf dilekçesinin ise verilmediği görülmekle beraber, "muhatabın geçici mi yoksa daimi olarak mı adreste olup olmadığı" ve "geçici bulunmama sebebi ve tevziat saatlerinden sonra gelip gelmeyeceği" hususu tevsik edilmeden yapılan gerekçeli kararın tebliğinin usulsüz olduğu (Teb. K. 21/)- Süresi içerisinde süre tutum dilekçesi sunarak istinaf talep eden borçlular vekiline gerekçeli kararın tebliği usulsüz olduğundan, borçlular vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin, ayrıntılı istinaf nedenleri olarak kabulü ile istinaf incelemesi yapılması gerektiği-
Borçlunun yasal süresi içerisinde süre tutum dilekçesi vermesi, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren gerekçeli istinaf dilekçesi sunmaması halinde, kamu düzeni ile sınırlı olmak üzere istinaf isteminin incelenip sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
İstinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı, kararda re'sen gözetilmesi gereken kamu düzenine aykırı bir durum varsa, istinaf nedenleri ile bağlı olmaksızın inceleme yapılacağı-
Haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davada; davacının yaralanma derecesi, olayın meydana geliş biçimi, olay tarihi ve ilgili ilkeler nazara alındığında davacı yararına hükmedilen manevi tazminat miktarının az olduğu, daha üst düzeyde manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı biçimde karar verilmiş olmasının doğru olmadığı-
Bir kamu kurumunun, başkasının malına dilediği gibi el atma hakkı bulunmadığı gibi, plan, proje veya şartnamelere ihtiyaçlara göre el atılabilmesini sağlayacak esaslar da konulamayacağı- Bir kamu kurumu tarafından bir tesisin yaptırılması esnasında oluşan haksız eylemlerden doğan uyuşmazlıkların adli yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği- Karayolları Genel Müdürlüğünün bir plan ve proje dahilinde ihale ile verdiği yol yapım çalışması sırasında, yüklenici firmalar tarafından davacının ruhsat sahası içinden malzeme alındığı gözetilerek, davacının maddi zararının giderilmesi istemiyle açtığı davanın yargı yolu nedeniyle usulden reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Bölge Adliye Mahkemesince, borçlunun süresinde gerekçeli istinaf dilekçesinde belirttiği hususlar incelenmek suretiyle sonuca gidilmesi gerektiği-
Mezkur hükme karşı davacı tarafın istinaf kanun yoluna başvurmamış olması sebebiyle varlığını ileri sürdüğü dönme hukuki sebebinden kaynaklı istemin reddine dair kararın gerekçesinin, davalı taraf bakımından usuli müktesep hak oluşturduğu, hal böyle iken Bölge Adliye Mahkemesince, davalı vekilinin istinaf istemi üzerine İlk Derece Mahkemesinin hata sebebine dayalı davanın kabulüne dair kararı yerinde görülmeyerek kaldırılmış fakat bu kerre davacı yanca sözleşmedeki dönme hakkının kullanılmasının haklı nedenlere dayandığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verildiği, ancak İlk Derece Mahkemesinin dönme hukuki sebebinden kaynaklı istemin reddine dair kararının gerekçesi davalı bakımından usuli müktesep oluşturduğu gibi Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK'nın 355. maddesine de uygun olmadığı anlaşılmakla bu hususlar gözardı edilerek verilen hükmün davalı yararına bozulmasına karar vermek gerektiği-
Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na göre; hukuk davalarında yapılacak incelenin, re'sen gözetilmesi gereken kamu düzenine aykırı haller dışında, taraf dilekçesinde belirtilen taleplerle bağlı ve sınırlı olabileceği, her talep hakkında da ayrı ayrı verilecek hükümlerin tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği-
İİK'nin 89/3 maddesine dayalı menfi tespit istemi-
Süresinde istinaf süre tutum dilekçesini verdiği halde, istinaf gerekçelerini içeren dilekçenin süresinde verilmemesi ve süre tutum dilekçesinde de istinaf sebeplerinin belirtilmemesi halinde, Bölge Adliye Mahkemesi’nce, kamu düzeniyle sınırlı inceleme yapılarak karar verilmesi, kamu düzenine aykırılık da bulunmaması durumunda da istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği-