Bölge Adliye Mahkemesi’nce verilen, "davacı keşideci senet teminat kapsamından çıkartıldığı halde sehven protesto düzenlendiğini yazılı belge ile açıkladığından davalı hamil bankanın senedi 'teminat' olarak lehtardan aldığının ve dava konusu senedin de teminat kapsamından çıkartıldığının kabulü gerektiği"ne  ilişkin kararın onanması gerektiği-
HMK'nun 355. maddesi nazara alındığında, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf sebebi olarak ileri sürülmediği ve kamu düzenine de ilişkin olmadığı halde bahsi geçen husus dayanak yapılarak ihalenin feshine dair hüküm tesisinin doğru olmadığı- Satışın tebliğten itibaren yedinci günde yapıldığı dolayısıyla ihale tarihi ile satış ilanı tebliğ tarihi arasında borçlunun satışa hazırlanabilmesi, kendince gerekli duyuruları yapabilmesi ve daha fazla müşteri bulabilmesi için gerekli makul süre bulunduğu görülmekle bu gerekçeyle ihale tarihi arasında makul süre bulunmadığı değerlendirmesi ile ihalenin feshine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Kamu düzeni ile sınırlı inceleme yapıldığı, istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Şikayetçinin süresinde, süre tutum dilekçesi vererek istinaf isteminde bulunması ancak gerekçeli kararın tebliğine rağmen yasal 10 günlük süre içerisinde gerekçeli istinaf dilekçesi sunmaması halinde, kamu düzeni ile sınırlı olarak inceleme yapılması gerektiği-
Mahkeme hükmünün tanıkların dinlenmemesi yönünden istinaf edilmediği, bu hususun kamu düzenine açıkça aykırılık teşkil etmediğinden bahisle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin, tarafların istinaf talepleriyle sınırlı olarak inceleme yapmakla yükümlü olacağı-
Süre tutum dilekçesinin tefhim tarihinden itibaren süresinde sunulması, istinaf gerekçelerini içeren dilekçenin ise 10 günlük süre için verilmemesi hainde, Bölge Adliye Mahkemesi'nin istinaf dilekçesini reddetmeden kamu düzeni ile sınırlı olmak üzere istinaf istemini inceleyip sonucuna göre karar vermesi gerektiği-
Borçlu vekilinin adreste bulunmadığının tespiti yapılmadan doğrudan çalışana yapılan tebligatın usulsüz olduğu- Borçlunun usulsüz tebligatı en geç istinaf dilekçesi ile öğrendiğinin kabulü gerektiğinden anılan dilekçe tarihi itibariyle istinaf isteminin süresinde olduğu- Bölge Adliye Mahkemesince, gerekçeli istinaf dilekçesinin süresinde verildiği kabul edilerek, gerekçeli istinaf isteminin incelenip sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
İlk derece mahkemesinin kararının tefhiminden sonra süre tutum dilekçesi verilerek istinaf isteminde bulunulması ancak; gerekçeli kararın tebliğine rağmen yasal 10 günlük süre içerisinde gerekçeli istinaf dilekçesi sunulmaması halinde istinaf dilekçesi reddedilmeden, kamu düzeni ile sınırlı olmak üzere istinaf isteminin inceleneceği-