TBK'nun 19 ve İİK'nun 277 vd. maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine dayanan davada, İİK'nun 265. maddesine göre aleyhine ihtiyati haciz verilen taraf mahkemenin yetkisine, teminata ve ihtiyati haczin dayandığı nedenlere dayanarak itiraz ileri sürülebileceği- Davalının istinaf başvuru dilekçesinde ileri sürdüğü istinaf sebepleri, davanın esasına ilişkin olup mahkemece yaklaşık ispat kuralına göre değerlendirme yapılarak, İİK'nun 281/2. maddesi gereğince verilen ihtiyati haciz kararına karşı, davalı vekillerinin itirazı üzerine açıklanan gerekçe ile ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmesinde dosya kapsamı ile usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı-
Bölge adliye mahkemesince alacaklının süre tutum dilekçesi içeriği gözetilerek yalnızca kamu düzeniyle ilgili hususların incelenmesi ile yetinilmesi gerekirken, süresinden sonra sunulan gerekçeli istinaf dilekçesinde ileri sürülen nedenler esas alınarak; borçlu site yönünden İİK 169/a kapsamında takibin durdurulması gerektiği, yine diğer borçlu yönetici yönünden ise, tek başına site adına kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisi verilmediği nedenle şahsen sorumlu olduğundan bahisle davanın reddi yönünde hüküm verilmesinin doğru olmadığı, zira bu hususların kamu düzenine ilişkin olan ve bölge adliye mahkemesince re'sen dikkate alınacak nedenler kapsamında olmadığı-
İhtiyati tedbir isteyen davacı, davalı tarafından icra takibine konulan çek ile henüz takibe konulmadığını beyan ettiği iki adet dava konusu çekin sahteliği iddiası ile açmış olduğu menfi tespit-çek istirdadı davasında, HMK'nun 209. maddesi uyarınca takibin teminatsız olarak durdurulmasına ve takibe konulmamış dava konusu iki adet diğer çekin takibe konu edilmemesine dair tedbir kararı verilmesini talep etmiş olup, ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verildiği, kararı ihtiyati tedbir isteyen davacının da istinaf etmesi üzerine; istinaf incelemesinin HMK'nın 355. maddesi uyarınca, davacı vekili tarafından ileri sürülen istinaf nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapıldığı- Her ne kadar ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir isteminin reddine ilişkin kararına karşı istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de; uyaptan yapılan denetimde daha sonraki süreçte ilk derece mahkemesince talep üzerine ihtiyati tedbir kararı verildiği, buna göre istinaf inceleme tarihi itibariyle davacı istinafının konusuz kaldığı-
Hükmün tashihi müessesesi ile yalnızca hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar düzeltileceği, kanunda hükmün tavzihinin hangi şartlarda ve nasıl yapılacağı açıkça belirlenmiş olduğu, buna göre, hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebileceği-
İncelemenin istnaf dilekçesiyle sınırlı olarak yapılacağı ancak, kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde, bunun re'sen gözetieceği-
İcra hukuk mahkemesince verilen kararının borçlular vekilinin yüzüne karşı verilmesi üzerine, borçlular vekilince kararın istinaf edildiğine ilişkin süre tutum dilekçesinin yasal 10 günlük süre içerisinde sunulduğu, gerekçeli istinaf dilekçesinin ise verilmediği görülmekle beraber, "muhatabın geçici mi yoksa daimi olarak mı adreste olup olmadığı" ve "geçici bulunmama sebebi ve tevziat saatlerinden sonra gelip gelmeyeceği" hususu tevsik edilmeden yapılan gerekçeli kararın tebliğinin usulsüz olduğu (Teb. K. 21/)- Süresi içerisinde süre tutum dilekçesi sunarak istinaf talep eden borçlular vekiline gerekçeli kararın tebliği usulsüz olduğundan, borçlular vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin, ayrıntılı istinaf nedenleri olarak kabulü ile istinaf incelemesi yapılması gerektiği-
Borçlunun yasal süresi içerisinde süre tutum dilekçesi vermesi, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren gerekçeli istinaf dilekçesi sunmaması halinde, kamu düzeni ile sınırlı olmak üzere istinaf isteminin incelenip sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davada; davacının yaralanma derecesi, olayın meydana geliş biçimi, olay tarihi ve ilgili ilkeler nazara alındığında davacı yararına hükmedilen manevi tazminat miktarının az olduğu, daha üst düzeyde manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı biçimde karar verilmiş olmasının doğru olmadığı-
İstinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı, kararda re'sen gözetilmesi gereken kamu düzenine aykırı bir durum varsa, istinaf nedenleri ile bağlı olmaksızın inceleme yapılacağı-
Bir kamu kurumunun, başkasının malına dilediği gibi el atma hakkı bulunmadığı gibi, plan, proje veya şartnamelere ihtiyaçlara göre el atılabilmesini sağlayacak esaslar da konulamayacağı- Bir kamu kurumu tarafından bir tesisin yaptırılması esnasında oluşan haksız eylemlerden doğan uyuşmazlıkların adli yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği- Karayolları Genel Müdürlüğünün bir plan ve proje dahilinde ihale ile verdiği yol yapım çalışması sırasında, yüklenici firmalar tarafından davacının ruhsat sahası içinden malzeme alındığı gözetilerek, davacının maddi zararının giderilmesi istemiyle açtığı davanın yargı yolu nedeniyle usulden reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-