11. HD. 17.03.2016 T. E: 2015/5444, K: 2996-
Davalı tarafından dava dışı bankadan kullanılan 100.000 TL.lik kredinin davacı hesabına yattığı ve 50.000 TL.sinin davacı , 50.000 TL.sinin de diğer davalı tarafından alındığı tarafların beyanları ile özellikle diğer davalının kabulünden anlaşıldığı,o halde, kullanılan kredinin yarı yarıya paylaşıldığı gözetildiğinde, ödemesinin de davacı ile diğer davalı tarafından yarı yarıya yapılması gerektiği, mahkemece, kredinin bankaya ödenmesi gereken toplam tutarından tarafların yarı hissesine düşen tutarı belirlenerek, davacı tarafından dava dışı bankaya yapılan ödeme tutarına oranı bulunarak diğer davalının yarı hisseye göre ödemesi gereken tutarı bulunması ve sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiği-
Mirasbırakanın taşınmazı birlikte yaşadığı kişinin taşınmazlarda hak iddia etmeye başlaması nedeniyle ondan korumak amaçlı olarak temlik ettiği ileri sürüldüğüne göre, davanın inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil isteğine ilişkin olduğu sonucuna varılması gerekeceği- İ.lı işleme dayalı olup dinlenilirliği kabul edilen iddiaların ispatının, şekle bağlı olmayan yazılı delil olduğu- İ. sözleşmesi olarak adlandırılan belgenin sözleşmeye taraf olanların imzasını içermesi gerektiği- 
İ.lı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davada, taşınmazın satış suretiyle davalıya temlik edildiği, aynı gün davalının konut kredisi kullandığı, aynı tarihte taşınmazın kaydına kredi çekilen banka lehine ipotek tesis edildiği, ödemelerin anılan bankaya davalı adına yapıldığı, taşınmazı temlik etmesine rağmen davacının kullanmaya devam ettiği, dava tarihinden sonra ise davacının bankaya bir miktar ödeme yaptığı anlaşlmış olup, mahkemece davacının edimini yerine getirmesi bakımından bir işlem yapılmadan sonuca gidilmesinin doğru olmadığı; davalının yaptığı ödemelere ilişkin açtığını bildirdiği dava dosyası ve tarafların ibraz ettikleri belgeler ile banka kayıtları irdelenmek suretiyle, bilirkişi heyetinden rapor alınması, borcun miktarının tespit edilmesi (TBK. mad. 97), belirlenen miktarı mahkeme veznesine depo etmesi için davacıya önel verilmesi, anılan bedelin mahkeme veznesine depo edilmesi sağlandıktan sonra tapu kaydının iptali ve davacı adına tesciline karar verilmesi, açıklandığı şekilde belirlenen bedelin depo edilmemesi halinde ise davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davacı tarafından inançlı işleme dayalı olarak davalıya temlik edilen taşınmazla ilgili olarak, "İbraname ve Taahhütname" başlıklı belgede borcun ödenmesi konusunda bir tarih belirlenmiş ve bu tarih geçmişse de, davalının alacağına karşılık taşınmazı devraldığı halde, alacağından da vazgeçmeyerek davacı hakkında icra takibi yaptığı da gözetilerek, borcun tamamı ödenmemiş ise, TBK. mad. 97 uyarınca bir karar verilmesi gerekeceği- Birikmiş kira alacağı yönünden, davalı aleyhine daha önceden açılmış olan ve kısmen kabul edilen alacak davasının karar düzeltme aşamasında olduğu görüldüğü halde, anılan dava dosyasının neticesinin beklenmeden bu taşınmazla ilgili alacak davası yönünden sonuca gidilmesinin isabetsiz olduğu- Kendisini vekil ile temsil ettiren ve hakkında dava reddedilen davalı yararına nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği-
Taşınmazın tapu kaydında sözleşmenin yapıldığı 20.12.2006 tarihi itibariyle "sit alanı" şerhinin olduğu ve belediyeden gelen cevabı yazıya göre mevcut hali ile imar durumuna göre nizalı taşınmaz üzerinde inşaat yapılmasının mümkün bulunmadığı, kaldı ki, sit alanı şerhinin ise sözleşmenin imzalanmasından önce 17.06.1983 tarih ve 1817 yevmiye nosu ile konulduğunun anlaşıldığı, bu hususun ise sözleşmenin kurulduğu tarih itibariyle TBK'nın 27. maddesi gereğince objektif imkansızlık oluşturduğu gözetilerek sözleşmenin hükümsüz olduğuna karar verilmesi gerektiği-
İ. sözleşmelerinin bir yandan mülkiyeti nakil borcu doğurması bakımından tarafları bağlayıcı, diğer yandan, mülkiyetin naklinin sebebini teşkil etmesi açısından tasarruf işlemlerini bünyesinde barındıran sözleşmeler olduğu ve koşulların oluşması halinde taşınmaz mülkiyetini nakil özelliğini taşıdığının kabul edilmesi gerektiği- İ.lı işleme dayalı olup dinlenilirliği kabul edilen iddiaların ispatının, şekle bağlı olmayan yazılı delil olduğu, inanç sözleşmesi olarak adlandırılan belgenin sözleşmeye taraf olanların imzasını içermesinin gerekli olduğu-
İ.lı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil olmazsa taşınmazın bedelinin tahsili isteğine ilişkin davada, yazılı belgeyle iddiasını kanıtlayamayan ve açıkça yemin deliline dayanmış olan davacıya yemin teklif etme hakkının hatırlatılması gerekeceği-
İ. sözleşmelerinin bir yandan mülkiyeti nakil borcu doğurması bakımından tarafları bağlayıcı, diğer yandan, mülkiyetin naklinin sebebini teşkil etmesi açısından tasarruf işlemlerini bünyesinde barındıran sözleşmeler olduğu ve koşulların oluşması halinde taşınmaz mülkiyetini nakil özelliğini taşıdığının kabul edilmesi gerektiği- İ.lı işleme dayalı olup dinlenilirliği kabul edilen iddiaların ispatının, şekle bağlı olmayan yazılı delil olduğu, inanç sözleşmesi olarak adlandırılan belgenin sözleşmeye taraf olanların imzasını içermesinin gerekli olduğu- Davalılar dava konusu taşınmazın satış bedelinin davacıya ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuşlarsa da, savcılık soruşturmasında davalının poliste verdiği ifadesi, davacı tanıklarının ifadeleri, davalıların birbirleriyle olan ilişkileri, kısa aralıklarla ve düşük bedellerle taşınmazın bir çok kez el değiştirmiş olması gibi olgular gözetildiğinde davalıların durumu bilen ve bilmesi gereken kişi konumunda olup TMK.nun 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanmayacağı- Mahkemece, kredi ödemelerinin yazılı delil başlangıcı veya güçlü delil teşkil edip etmeyeceği hususunun irdelenmesi, yazılı delil başlangıcı olarak kabul edildiğinde davacı tanıklarının yeniden dinlenerek ve davacının ödeme iddiası bakımından tüm delilleri toplanması, TBK. mad. 97 dikkate alınarak sonuca göre bir karar verilmesi ve davacının yemin deliline dayandığının da gözetilmesi gerektiği-
Davalının hazırlık soruşturmasında, poliste verdiği beyanı maddi vakıanın kabulü niteliğinde olduğundan, davacının inançlı işleme dair iddiasını ispat ettiği, başka bir delile gerek kalmadığı, davalının eda ettiği yeminin ise sonuca etkili olmayacağı- Davalı tarafından bankadan alınan kredinin şirket işlerinde kullanıldığı iddia edildiğine göre, bu krediden ne kadar oranda davacının sorumlu olduğunun tespit edilmesi, belirlenen miktarın TBK. mad. 97 gereğince mahkeme veznesine depo edilmesi için davacıya önel verilmesi, depo edilirse tapu kaydının iptaline ve davacı adına tesciline karar verilmesi, açıklandığı şekilde belirlenen bedelin depo edilmemesi halinde ise davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-