Tapu iptal ve tescil davası-
291 parsel sayılı taşınmazda maliki olduğu 11 numaralı bağımsız bölümü kurulacak iş ortaklığına sermaye temin etmek amacıyla alınan kredi nedeniyle davalıya temlik ettiğini, taraflar arasında düzenlenen protokolün işyerinde çıkan yangın sonucunda yandığını, taşınmazın inançlı işlem gereğince devredildiğini ileri sürerek tapu iptal ve tescile-
1. HD. 20.10.2015 T. E: 2014/9789, K: 12122-
İ. sözleşmeleri, tarafların karşılıklı iradelerine uygun bulunduğu için, onlara karşılıklı borç yükleyen ve alacak hakkı veren geçerli sözleşmeler olduğu, tarafların, sözleşmenin kendilerine yüklediği hak ve borçları belirlerken, inançlı işlemin sona erme sebeplerini; devredilen hakkın inanılan tarafından inanana iade şartlarını, bu arada tabii ki süresini de belirleyebileceği, sözleşmenin ve buna bağlı temlikin, değinilen bu özellikleri nedeniyle, taşınmazı inanç sözleşmesi ile satan kimsenin artık sadece, ödünç almış olduğu parayı geri vererek taşınmazını kendisine temlik edilmesini istemek yolunda bir alacak hakkı; taşınmazı, inanç sözleşmesi ile alan kimsenin de borcun ödenmesi gününe kadar taşınmazı başkasına satmamak ve borç ödenince de geri vermek yolunda yalnızca bir borcu kalacağı, inançlı işleme dayalı olup dinlenilirliği kabul edilen iddiaların ispatı, şekle bağlı olmayan yazılı delil olduğu, inanç sözleşmesi olarak adlandırılan bu belgenin sözleşmeye taraf olanların imzasını içermesi gerektiği, şayet, ispat külfeti kendisinde olan tarafın yazılı bir belgesi yok ise ancak taraflar arasında gerçekleştirilen mektup, banka dekontu, yazışmalar gibi birtakım belgeler var ise bunların delil başlangıcı sayılacağı ve iddianın her türlü delille kanıtlanmasının olanaklı hale geleceğinin sabit olduğu, şayet, delil başlangıcı sayılacak böylesi bir olgu da bulunmuyor ise iddia sahibinin son başvuracağı delilin karşı tarafa yemin teklif etme hakkı olduğu-
Taraflar arasında imzalanan sözleşmede iş akdinin geçerli ve haklı bir neden olmadan 2 yıl dolmadan feshi halinde ödenecek cezai şart düzenlendiğinden ve bu şart her iki tarafa da aynı yükümlülüğü yüklediğinden cezai şartın geçerli olduğu; davalı işçi çalışma taahhüdü dolmadan ve haklı bir neden göstermeden iş akdini feshettiğinden cezai şarta hükmedilmesi gerektiği-
Taşınmazın son maliki bakımından iddianın incelenebilmesi için davacı ile ilk el durumundaki dava dışı şahıs arasındaki hukuki ilişkinin inançlı işleme dayalı olup olmadığının açıklığa kavuşturulması gerektiğinde kuşku yokken davacının çekişme konusu taşınmazı devrettiği ilk el durumundaki şahıs davada yer almadığından davacıdan sonra ilk el durumundaki dava dışı şahsın davada yer alması gerektiği-
Davalı-karşı davacı vekilince ön inceleme celsesinde tazminat taleplerine ek olarak davacı-karşı davalı adına tescilli faydalı model belgesinin hükümsüzlüğüne karar verilmesinin istenilmesi iddianın genişletilmesi yasağı kapsamında olduğu, bununla birlikte ön inceleme celsesinde hazır bulunan davacı-karşı davalı vekilince iddianın genişletilmesine dair açık muvafakat verilmediği gibi davalı-karşı davacı vekilince davanın ıslahı yoluyla hükümsüzlük talebinde de bulunulmadığından mahkemece, davacı-karşı davalı adına tescilli faydalı model belgesinin hükümsüzlüğüne karar verilmesi istemli usulünce açılmış bir davanın bulunmadığı gözetilmeksizin, davacı-karşı davalı adına tescilli model belgesinin hükümsüzlüğüne karar verilmesi doğru olmadığı-
İ. sözleşmesinde açıkça davalı tarafından sadece ticari rehin verilebileceği, başkaca haciz konulamayacağı, konulacak hacizlerin kabul edilmeyeceği ifade edildiğine göre, davalının başka bir borcundan dolayı yapılan kambiyo senedine mahsus takip dolayısıyla davalıyla arasındaki inanç sözleşmesini bilen diğer davalı Bankası tarafından konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği- Davanın tarafı olmayan üçüncü kişi veya kurumlar tarafından konulan haciz şerhleri ile tapu kaydında mevcut rehnin devamı sözleşme gereğince olduğundan bunların kaldırılmasının gerekmediği- Devredilen taşınmaz bakımından HMK. mad. 125. maddesi uyarınca usuli işlemlerin tamamlanması; diğer taşınmazlardaki haciz şerhlerinin kaldırılması isteği bakımından ise, davalı Banka lehine konulan haciz şerhlerinin kaldırılmasına, davada yer almayan şerh lehdarları yönünden ise reddine karar verilmesi gerektiği-
İ.lı işleme dayalı olup dinlenilirliği kabul edilen iddiaların ispatı, şekle bağlı olmayan yazılı delil olup, inanç sözleşmesi olarak adlandırılan bu belgenin sözleşmeye taraf olanların imzasını içermesi gerekeceği- Yazılı delille kanıtlayamayan kimsenin karşı tarafa yemin teklif etme hakkının bulunduğu-
Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkesin bilmesi gereken konularla, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konular dışında kalan ve çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişi oy ve görüşünü alınması gerekeceği-