Kamulaştırma konusu taşınmazın, takdir kıymet komisyonunca takdir edilen bedeli ile mahkemece seçilen bilirkişi kurulunun belirlediği bedel arasında % 100'ü aşan bir farkın bulunması halinde, bunun 2942 sayılı Yasa’nın 15/11. maddesinde ifadesini bulan önemli oranda oransızlık sayılmasının ve ikinci, gerektiğinde üçüncü keşiflere gidilmesinin, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen ve ilke niteliği kazanmış bir yargısal uygulama olduğu, ancak, "kıymet takdirinde kamulaştırmayı yapan idare, 13. madde gereğince tebligatı, kamulaştırma kararının tamamlanmasından itibaren 1 yıl içinde usulüne göre yaptırmış ise kamulaştırma kararının hak sahibine tebliğ olunduğu, tebligat yapılmadan dava açılmış ise dava açıldığı günün esas tutulacağı" gereğinin de aynı yasanın 15. maddesinin 13. fıkrasında öngörüldüğü, bu itibarla olayın kendine özgü koşulları da gözönünde tutulduğunda yerel mahkemece verilen kararın onanmasının gerektiği-
Kamulaştırılan taşınmazın mal sahibince tapuda ferağın verilmiş olması, Kamulaştırma Kanunu’nun 13. maddesindeki tebligatları eşanlamda değerlendirilmesini gerektirdiği, kamulaştırma bedelinin artırılması isteğiyle açılacak davalar için öngörülen 30 günlük hak düşürücü sürenin de, tapuda verilen ferağ tarihi esas alınmak suretiyle hesaplanması icap edeceği-
K. takdiri komisyonunda kıymet takdiri işinde bulunanların, kamulaştırma bedelinin artırılması isteği ile açılacak davalarda mahkemece oluşturulacak kurullara bilirkişi olarak seçilemeyecekleri-
Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz malın değeri tesbit edilirken taşınmazın el koyma tarihindeki nitelikleri dikkate alınıp dava tarihindeki değerinin saptanmasının icap ettiği -Davalı belediyenin yol olarak işgal ettiği alanın daha önce de yol olarak kullanıldığı savunulduğuna göre; bahse konu yolun elatmadan önce de eski bir yol olup olmadığının araştırılması, şayet davalının el atmasından önce de böyle bir yol geçmekte idi ise davacının yol geçirilmek suretiyle tazminat isteme hakkı olup olmadığının tartışılması gerekeceği -Meni müdahale talebi ile açılan dava sonradan ıslah ile tazminat davasına dönüştürüldüğüne göre, faizin başlangıcının dava tarihi değil ıslah tarihi olarak hesaplanmasının gerekeceği-
Kamulaştırılan taşınmazda aynı amaca yönelik birlikte kamulaştırılan taşınmazlar üzerinde kamu amacına yönelik işlem ve tesislerin yapıldığı anlaşıldığına göre davanın esas yönünden reddinin gerekeceği-
Milletlerarası Özel Hukuk’ta vazgeçilmez ilkelerin en önemlilerden birisinin mütekabiliyet şartı olduğu, hiçbir ülkenin kendi vatandaşlarına yabancı bir ülkenin aynı şartlar içinde tanımadığı bir hakkı o ülkenin vatandaşına tanımasının düşünülemeyeceği, bu hususun, Devlet’in hükümranlık hakkının da gereği olduğu, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 25. maddesi gereğince mülkiyetin geçtiği tarihin araştırılmasının ve o tarihin başlangıç alınarak davacı yararına faize hükmedilmesinin gerektiği-
Y.İ.B.K. 20.10.1989 gün ve 4 s. Milletlerarası Özel hukukta vazgeçilemez ilkelerin en önemlilerden birisinin mütekabiliyet şartı olduğu, hiçbir ülkenin kendi vatandaşlarına yabancı bir ülkenin aynı şartlar içinde tanımadığı bir hakkı, o ülkenin vatandaşına tanımasının düşünülemeyeceği, yabancı uyruklu olmaları nedeniyle özellikle paranın transferinde Türk parasının kıymetini koruma kanununun uygulanması gerekip gerekmediğinin ve transfer edilebilecek miktarın araştırılmasının zorunlu olduğu, kamulaştırma iptal davasına ait kararın kesinleşme günü araştırılarak hükmedilen farka bugünden itibaren yasal faiz verilmesinin gerekeceği-
Anılan yasal koşullar gerçekleştirilip idareye karşı mükellefiyetler yerine getirilmeden, taşınmazın yasal olmayan biçimde kaçak taş ocağı olarak kullanılmakta olmasının, ilgilisine kamulaştırma yasasında öngörülen değer biçme yönünden bir hak bahşedemeyeceği, taşınmazın yalnızca taş ocağı olarak işletilmesi hali gözönünde tutulup, araziye ruhsatı olmadığı halde taş ocağı olarak değer biçilmesinin isabetsiz olduğu-
Davacı idare tarafından açılan tescil davasının, kamulaştırma krokisinin zemine tam olarak uygulanamadığından reddedildiği, kamulaştırılan miktar dikkate alınarak gerektiğinde tesciline karar verilecek taşınmazın yeniden krokisi de yaptırılmak suretiyle davanın kabulünün gerekeceği-
Hakimin, bilirkişi raporlarını yetersiz görüp, bilimsel değerlendirmeden yoksun bulunduğu görüşüne varırsa, yeniden seçilecek bilirkişiler aracılığı ile yasaya uygun bir incelettirme yaptırmasının gerekeceği, kamulaştırma bedelinin artırılması davasında hakimin soyut ve subjektif değerlendirme ile kişisel bilgisine dayanarak verdiği kararın isabetsiz olduğu-