Doğmuş ve doğacak alacakların haczi için İİK'nun 89/1 gereğince haciz ihbarnamesi gönderilen üçüncü kişinin “....Söz konusu firmanın dosyanız üzerinden takip edilen borcu, idaremiz nezdinde yüklenicisi olduğu iş ile ilgili istihkak alacaklarından ödenmek üzere, idaremiz nezdinde takibe konan ilamlı ve ilamsız müzekkerelerin idaremize intikal tarihi dikkate alınarak düzenlenen takipli borçlar sıralama tablosuna alınmıştır” şeklinde verdiği cevaptan, İİK'nun 89/1. maddesine göre düzenlenmiş haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi itibariyle, üçüncü kişide doğmuş bir alacak bulunmadığından, İİK'nun 106. maddesinde belirtilen 6 aylık yasal sürenin işlemeye başlamayacağının kabulü gerektiği-
Organize sanayi bölgesinde bulunan katılımcılara yönelik "arsa tahsisi hakkı"nın (4562 s. Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu mad. 18) , "ayni" bir hak olmayıp, "şahsi" bir hak olduğu-  Arsa tahsisi hakkı, borçluya ait şahsi bir hak olduğundan, menkul satışında uygulanması gereken bir yıllık süre içerisinde satışın istenilmemesi halinde,  tahsis hakkı üzerindeki hacizler düşeceği (İİK. mad. 106; 110)- Şikayetçi bankanın alacaklısı olduğu ipoteğe konu taşınmazın paraya çevrilmesinden sonra, bakiye ihale bedeli için parsel tahsisi hakkı üzerindeki birden fazla haciz bulunması sebebiyle hazırlanan sıra cetvelinde, şikayetçi bankanın yasal bir yıllık süre sonrasında satış talebinde bulunması sebebiyle hacizleri ayakta olmadığı- İki ayrı sıra cetveline konu bedelin aynı taşınmazın satışı sonucu bakiye ihale bedeli olduğu anlaşılmakla tek bir sıra cetveli düzenlenmesi gerekeceği-
Şikayetçi bankanın alacaklısı olduğu ipoteğe konu taşınmazın paraya çevrilmesinden sonra bakiye ihale bedeli için parsel tahsisi hakkı üzerindeki birden fazla haciz bulunması sebebiyle hazırlanan sıra cetvelinde şikayetçi bankanın yasal bir yıllık süre sonrasında satış talebinde bulunması sebebiyle hacizlerinin düştüğü-Her iki ihale bedeli için düzenlenen iki ayrı sıra cetveli hakkında da şikayet yoluna müracaat edildiği, iki ayrı sıra cetveline konu bedelin aynı taşınmazın satışı sonucu bakiye ihale bedeli olduğu anlaşılmakla tek bir sıra cetveli düzenlenmesi gerekirken, bu hususun mahkemece tartışılmamasının da yerinde olmadığı-
Satışı talep edilen menkullerin yapılan ihalede alıcı çıkmaması üzerine satışın düştüğü, ancak İİK'nun 106. maddesine göre altı aylık yasal süresi içerisinde yeniden satış talebinde bulunulması ve satış avansının yatırılması halinde, ayrıca ayrıca İİK.nun 129/son maddesi gereğince, ikinci ihalede alıcı çıkmaması nedeniyle satış talebinin düşmesinden itibaren 6 aylık satış isteme süresinin yeniden başlayacağı, alacaklının yasal altı aylık süre içerisinde yeniden satış talebinde bulunduğu anlaşıldığından taşınırlar üzerindeki haczin düşmediği, dolayısıyla şikayetin kabulüne karar verilmesi gerektiği-
İcra müdürlüğünden hacizli malın satışının (İİK. mad. 106 uyarınca) süresinde istenilmesi yeterli olup, diğer satış şartlarının oluşup oluşmadığının irdelenmesinin gerekmediği- İİK. mad. 106 uyarınca taşınırlar için altı ay ve taşınmazlar için uygulanması gereken bir yıllık sürelerin hesabında hacizden itibaren ilk satış talep tarihinin esas alınması gerektiği- Alacaklı vekiline eksik satış avansını yatırmak üzere tebliğ edilen muhtıra içeriğinde ve buna ilişkin tebligat parçası üzerinde eksik avansın 15 gün içinde yatırılması gerektiği şeklinde bir ihtarat bulunmadığı anlaşıldığından, alacaklı tarafından, haciz tarihinden itibaren İİK'nun 106. maddesinde öngörülen yasal bir yıllık sürede satış talep edilerek satış avansı ve muhtıra ile bildirilen eksik avans dosyaya yatırıldığından, satış talebinin reddine ilişkin icra müdürlüğü kararının iptaline yönelik şikayetin kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Cüz’i de olsa satış avansının yatırılmış olması, usulüne uygun bir satış talebinin bulunduğu anlamına geleceği, yatırılan masrafın yetmeyeceği sonradan anlaşılırsa, bunun tamamlanması istenebilirse de, masraf hiç yatırılmamışsa geçerli bir talebin varlığından söz edilemeyeceği- Alacaklıya yüklenen görev, süresinde satış isteyerek avansı yatırmak olup, satış görevi (İİK. mad. 123), icra dairesine yüklenmiş olduğundan, satış ne zaman yapılırsa yapılsın, haciz ve satış talebinin ayakta olacağı- İki yıllık satış isteme süreci içinde taşınmaz başka bir dosyadan satılmış ise haciz düşmeyeceği- Meskeniyet iddiasının kabulünün İİK'nın 106. maddesindeki süreleri durduracağına dair bir düzenleme bulunmadığı- Sıra cetveli bedeli paylaşıma konu mal üzerinde, satış tarihi itibariyle haczi bulunan alacaklılar dikkate alınarak düzenleneceği, aksi halde satış bedelinden pay ayrılamayacağından, sıra cetveline itiraz etmekte hukuki yararın bulunmayacağı ve bu durumda mahkemece, şikayetçinin haczi düştüğünden hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle, şikayetin HMK'nın 114/1-h ve 115/2. maddesi uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerektiği- Diğer ica mahkemesi ilamıyla birleşen dosyada şikayet olunanın haczinin düşmediği kabul edilmiş olup hüküm borçlu tarafından temyiz edilmeyerek kesinleşmiş olduğundan, bu ilamın asıl dosyada şikayet olunan yönünden bağlayıcı değil ise de, birleşen dosyada şikayetçinin alacağını borçludan temlik aldığı anlaşıldığından, birleşen dosyada şikayetçi yönünden kesin hüküm oluşturacağı ve bu durumda mahkemece, şikayet olunanın haczinin ayakta olduğunun kabulü gerektiği-
Taşınmaz üzerine haczin konulduğu tarih itibariyle yürürlükte bulunan İİK'nun 106. ve 110. maddeleri uyarınca iki yıllık sürede satış istenmemiş ise haczin kalkacağı, öte yandan iki yıllık sürede satış istenmekle beraber alacaklı satış talebini geri alırsa sürenin kaldığı yerden devam edeceği- İşin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceği-
Haciz, satılarak paraya çevrilmesi zorunlu mala değil, bankalardaki hak ve alacaklar üzerine konulmuş olup, İİK'nun 106. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre borçlunun üçüncü kişi bankadaki alacağı menkul hükmünde ise de, mahcuz para alacağı için satış söz konusu olmadığından, paranın icra dosyasına celbi talebinin, satış talebi gibi değerlendirilip buna göre inceleme yapılarak hüküm kurulması gerekeceği-
İcra müdürlüğünden hacizli malın satışının süresinde istenilmesi yeterli olup, diğer satış şartlarının oluşup oluşmadığının irdelenmesi gerekmediği-  Altı ay ve bir yıllık sürelerin hesabında hacizden itibaren ilk satış talep tarihinin esas alınması gerektiği-