İstihkak davalarında geçerli bir haczin bulunması dava şartı olup, hüküm kesinleşinceye kadar yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerekeceği- Haczin konulduğu tarih olan 30.01.2012 tarihi itibariyle yürürlükte bulunan İİK'nun 106.-110. maddelerine göre, alacaklının haczolunan mal taşınır ise hacizden itibaren 1 yıl içinde satılmasını isteyebileceği- Bir malın satılması kanuni müddet içinde istenmezse o mal üzerindeki haczin kalkacağı- Araç üzerindeki haczin dava açılmadan önce düştüğü ve dava tarihi olan 04.04.2014 tarihi itibariyle araç üzerinde haciz bulunmadığı göz önüne alınarak davanın ön koşul yokluğundan reddi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı-
Satış talebi yapıldığında, icra müdürünün alacaklıdan satış avansını 15 gün içinde depo etmesini talep etmesi gerektiği (İİK. mad. 110)- İcra müdürünce verilen süre içinde belirtilen satış avansının depo edilmemesi halinde haczin kalkacağı- İcra müdürlüğünce satış avansı ile ilgili bir süre verilmemiş ve alacaklı satış talebinden sonra satış avansı yatırmış ise, satış talep tarihi olarak satış avansının yatırıldığı tarihin kabulünün zorunlu olduğu- Haciz tarihinden itibaren altı ay olan satış isteme süresi içinde satış avansının yatırılarak satış talebinde bulunulmadığı ve satış avansının altı aylık sürenin geçmesinden sonra yatırıldığı anlaşıldığından, ihale konusu menkuller üzerindeki haczin düşmüş olduğu-
İcra dosyasının incelenmesinde haciz konulan banka mevduatı mahkemenin de kabulünde olduğu gibi 4081 sayılı Yasa'nın 22. maddesi gereği haczedilemez ise de, haczin konulduğu 23.11.2011 tarihinden sonra İcra dosyasından anılan hesaptaki paranın dosyaya istenmesi yönünde bir işlem gerçekleştirilmediğinden haczin İİK'nun 106-110 maddeleri gereği düştüğünün kabulünün yerinde olduğu-
Haciz tarihi itibari ile yürürlükte bulunan İİK'nun 106. maddesine göre taşınmazlarda satış isteme süresinin iki yıl olduğu-
Avans yatırılmadan yapılan satış talebinin geçerli sayılamayacağı- Satış talebinin buna ilişkin avansın yatırıldığı tarihte yapılmış sayılacağı ve satış isteme sürelerinin bu tariten itibaren hesaplanması gerektiği- Konulan haciz, İİK'nun 110. maddesi gereğince düşmüş olduğundan mahkemece, geçerli bir haciz olmaksızın yapılan ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği- Gerçek kişi borçluya, satış ilanının, Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebliğ edilebilmesi için, tebliğ tarihi itibari ile adı geçenin adrese dayalı kayıt sisteminde adresinin mevcut olmaması gerektiği-
Alacaklı tarafından, hacizden itibaren 2 yıllık süre dolmadan satış talep edilerek bir miktar satış avansı dosya yatırıldığından İİK'nun 106-110. maddelerinde düzenlenen sürenin dolmadığı anlaşıldığından, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Satış isteme süresine iflas erteleme davasına bakan mahkemece verilen tedbir kararlarının ayakta kaldığı sürenin eklenmesi gerektiği- Sıra cetvelinde kendisine para düşmeyen ve sırası kendisinden önce olmayan alacaklıların şikayette hasım olarak gösterilmesinde hukuki yarar bulunmadığı-
İcra müdürlüğünden hacizli malın satışının süresinde istenmesi yeterli olup, diğer satış şartlarının oluşup oluşmadığının irdelenmesine gerek olmadığı; bir başka anlatımla icra müdürlüğünün, kıymet takdirinin yapılmamış olması sebebiyle satış talebini reddetmesi, süresinde satış talebinde bulunulduğu gerçeğini değiştirmeyeceği-
Doğmuş ve doğacak alacakların haczi için İİK'nun 89/1 gereğince haciz ihbarnamesi gönderilen üçüncü kişinin “....Söz konusu firmanın dosyanız üzerinden takip edilen borcu, idaremiz nezdinde yüklenicisi olduğu iş ile ilgili istihkak alacaklarından ödenmek üzere, idaremiz nezdinde takibe konan ilamlı ve ilamsız müzekkerelerin idaremize intikal tarihi dikkate alınarak düzenlenen takipli borçlar sıralama tablosuna alınmıştır” şeklinde verdiği cevaptan, İİK'nun 89/1. maddesine göre düzenlenmiş haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi itibariyle, üçüncü kişide doğmuş bir alacak bulunmadığından, İİK'nun 106. maddesinde belirtilen 6 aylık yasal sürenin işlemeye başlamayacağının kabulü gerektiği-
Şikayetçi bankanın alacaklısı olduğu ipoteğe konu taşınmazın paraya çevrilmesinden sonra bakiye ihale bedeli için parsel tahsisi hakkı üzerindeki birden fazla haciz bulunması sebebiyle hazırlanan sıra cetvelinde şikayetçi bankanın yasal bir yıllık süre sonrasında satış talebinde bulunması sebebiyle hacizlerinin düştüğü-Her iki ihale bedeli için düzenlenen iki ayrı sıra cetveli hakkında da şikayet yoluna müracaat edildiği, iki ayrı sıra cetveline konu bedelin aynı taşınmazın satışı sonucu bakiye ihale bedeli olduğu anlaşılmakla tek bir sıra cetveli düzenlenmesi gerekirken, bu hususun mahkemece tartışılmamasının da yerinde olmadığı-