TÜRK BORÇLAR KANUNU > - Genel Hükümler > - Borç İlişkisinin Kaynakları > - Haksız Fiillerden Doğan Borç İlişkileri > - A. Sorumluluk > - III. Tazminat > Madde 52 - 2. İndirilmesi
Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik ve AAÜT bir bütün olarak yorumlandığında tarafların avukat ile temsil edildiği hâllerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücretinin, her iki taraf için de AAÜT’de yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biri olarak hükmolunması gerektiği- Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesinin gerekli olduğu; belirlemenin ise, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerektiği-
Aktüer raporundaki hesaplamanın, TRH 2010 Yaşam Tablosu ve progresif rant yöntemi uygulanmak suretiyle yapılacağı- Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik ve AAÜT bir bütün olarak yorumlandığında tarafların avukat ile temsil edildiği hâllerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücretinin, her iki taraf için de AAÜT’de yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biri olarak hükmolunması gerektiği-
Kusura ilişkin bilirkişi raporunun olayın oluş şekline uygun olmasına, maluliyet raporunun kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmeliğe uygun olmasına, davacının kask takmaması ile davacıda oluşan kalça eklem hareket kısıtlılığı arasında illiyet bağı bulunmadığından davacının müterafik kusurunun bulunmamasına, davalıya sigortalı aracın cinsinin kamyonet olması nedeniyle avans faizine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının yerinde görülmediği- Davacının oluşan zararının tespitine yönelik aktüer raporu alındığı, alınan raporda davacının olay tarihinde 48 yaşında olduğu, bakiye ömrünün 27 yıl 6 ay 18 gün olduğu, buna göre bakiye ömür sonunun 09.01.2046 olduğunun belirtildiği, anılan tespitlerde isabetsizlik yok ise de tazminat hesabına yönelik tablo oluşturulurken yapılan hesaplamada 1 yıl süre ile fazla hesaplama yapıldığı, hesap tablosunda 2046 yılı için 9 gün üzerinden hesaplama yapılması gerekirken 12 ay olarak hesaplama yapıldığından rapor bu yönüyle hatalı olup karara esas alınmasının doğru görülmediği-
Davacının maluliyet oranının tespiti için, Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Ana Bilim Dalı bölümlerinden olay tarihinde yürürlükte olan Yönetmelik hükümlerine uygun biçim de, davacının kaza nedeniyle uğradığı çalışma gücü kaybı bulunup bulunmadığı ve varsa oranı konusunda ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak (usuli kazanılmış haklar gözetilmek suretiyle) sonucuna göre karar verilmesi gerektiği- Somut olayda; motosiklet sürücüsü olan davacının davaya konu trafik kazası nedeniyle kafa travması sonucu oluşan amnezi, epilepsi nedeniyle malul kaldığı sabittir. Buna göre; motosiklet sürücüsü olan davacının meydana gelen trafik kazasında koruyucu başlık (kask) takmaması nedeniyle zararın artmasında katkısının bulunduğu gözetilerek TBK’nın 52 nci maddesi gereğince Dairemizin yerleşik uygulamasına göre %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılmak suretiyle davalının sorumlu olduğu tazminat miktarının belirlenmesi gerektiği-
İtiraz Hakem Heyetince, davacının emniyet kemeri takmadan yolculuk ettiği dikkate alınarak yerleşik içtihatlarımıza göre yukarıdaki yasal düzenleme kapsamında davalı lehine %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği- İtiraz Hakem Heyetince tahsilde tekerrüre sebebiyet vermeyecek şekilde karar verilmesi gerektiği-
Yargılama sırasında hatır taşıması indirimi itirazının bulunmaması ve süresinde maluliyet bilirkişi raporuna itiraz edilmemekle kesinleşen rapora karşı artık istinaf aşamasında itiraz edilemeyeceği- Davacının ve araç sürücüsünün yolda gördüğü davacının arkadaşı olduğu ve davacının talebi üzerine davacıyı istediği yere bırakmak için giderken kazanın meydana geldiği, araç sürücüsünün ehliyetinin bulunmadığı anlaşıldığı; ancak kazaya karışan motosiklet sürücüsü dava dışının kaza tarihi itibariyle 18 yaşından büyük olduğu, davacının davalının sürücü belgesine sahip olmadığını bilebilecek durumda olmadığı, bu nedenle müterafik kusur indirimi yapılmadan hüküm kurulmuş olmasının yerinde görüldüğü-
Uyuşmazlığın; davalı sigorta şirketi tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) Poliçesi ile teminat altına alınan aracın karıştığı trafik kazası sonucu yaralanıp malul kalan davacının uğradığı zarar nedeniyle sürekli iş göremezlik tazminatı talebine ilişkin olduğu-