Her ne kadar diz bölgesinden yaralanan davacının, kaza sırasında koruyucu ekipman olarak dizlik kullanmadığı gerekçesiyle %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılmış ise de KTY'nin ilgili maddesinde motosiklet sürücüleri için dizlik zorunlu koruyucu ekipman olarak düzenlenmediğinden bu şekilde indirim yapılmasının hatalı olduğu-
Davalı sigorta şirketinin, davacı aracının kasko sigortacısı olduğu, davalı sigorta şirketinin, davacının aracında meydana gelen gerçek zararın tamamından sorumlu tutulması gerekirken, kasko sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında indirim yapılmasının doğru olmadığı- Konusunda uzman bilirkişiden sigortalı aracın markası, modeli, yaşı, hasarın boyutu ve varsa davaya konu kaza tarihinden önceki tarihlerdeki hasar kayıtları da irdelenmek suretiyle kaza tarihi itibariyle hasarlı aracın tamirinin ekonomik olup olmadığı, ekonomik ise, hasar bedeli, ekonomik değil ise kaza tarihindeki ikinci el satış bedeli ile kazadan sonraki hurda (sovtaj) değerinin Türk Lirası'nın dikkate alınması suretiyle hasar bedelinin tespitine yönelik ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Tarafların avukat ile temsil edildiği hâllerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücretinin, her iki taraf için de AAÜT’de yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biri olarak hükmolunması gerektiği-
Müterafik kusura ilişkin savunma bir defi olmadığından mahkemece bu yönde bir savunma olmasa dahi re'sen araştırılması ve tartışılması gerekeceği, ayrıca Türk Medeni Kanun'un 328. maddesi gereğine anne ve babanın çocuğa karşı bakım ve gözetim yükümlülüğü düzenlemekle, 4 yaşında desteğin traktöre bindirilerek üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmediği anlaşılmakla, belirlenen zarardan %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması gerekirken,eksik inceleme ve değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Davacıdaki yaralanmanın gelişen durum olup olmadığı ve davaya konu kaza nedeniyle davacının artan maluliyetinin bulunup bulunmadığı hususlarında gerekçeli, denetime elverişli ve kaza ile illiyet bağının kurulduğu yeni bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği- 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30/17 nci, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/13 üncü Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesi (AAÜT)’nin 17/2 nci maddeleri bir bütün olarak yorumlandığında tarafların avukat ile temsil edildiği hâllerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücretinin, her iki taraf için de AAÜT’de yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biri olarak hükmolunması gerektiği-
İtiraz Hakem Heyetince; davacı tarafından kararın temyiz edilmediği göz önüne alındığında davalının usuli kazanılmış hakları gözetilerek davacının kazaya ilişkin tüm tedavi evrakı eklenip (eksik varsa temini ile) dosyada bulunan sağlık kurulu raporları da irdelenmek ve bizzat muayene edilmek suretiyle kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde yetkili sağlık kurulundan rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği- Tarafların akraba olduğu, kaza tespit tutanağına göre de sigortalı araç sürücüsünün alkollü araç kullandığı ve direksiyon hakimiyetini kaybederek direğe çarptığı, 1,02 promil alkollü olduğu, KTK ilgili maddeleri uyarınca %100 kusur verildiği anlaşıldığından; alkollü sürücünün aracına bilerek binen ve kaza neticesinde yaralanarak malul kalan davacının zararın doğumu ya da artması bakımından müterafik kusurlu olduğu dikkate alınıp TBK’nin 52. maddesi uyarınca maddi tazminattan Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre %20 oranında indirim yapılması gerekeceği- Uyuşmazlık Hakem Heyetince davacı yararına hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16. maddesinin 13. fıkrasının uygulanması gerektiği gözetilerek AAÜT'nin 13. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında (maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla) vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tam nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin bozmayı gerektireceği-
Somut olayda; davalıya sigortalı motosiklette yolcu konumunda bulunan desteğin trafik kazası sonucu vefat ettiği, koruyucu başlık (kask) takmadığı hususu sabit olmakla beraber, otopsi raporunun dosya içerisinde olmadığı anlaşılmakla, otopsi raporunun getirtilerek ölüm nedeninin kafa travmasına bağlı olması halinde müterafik kusur indirimi yapılması, olmaması halinde ise mevcut şekilde karar verilmesi gerektiği-
Davacının fiziksel bulgularının yanında tüm tedavi evrakı temin edildikten sonra, kaza tarihinde yürürlükte bulunan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak ve yetkili sağlık kurulundan rapor alınması gerekeceği, söz konusu raporda; özellikle kazadan sonra oluştuğu belirtilen “skar ve ulnar sinir hasarı” olarak nitelendirilen rahatsızlık nedeniyle davacıda sürekli iş göremezliğin oluşup oluşmadığı, kaza ile illiyet bağının bulunup bulunmadığı, ömür boyu sürüp sürmeyeceği hususlarına yer verilerek ve bizzat muayene edilmek suretiyle içerisinde nöroloji uzmanı bulunan yetkili sağlık kurulundan gerekçeli, denetime elverişli rapor alınıp davacı tarafından kararın temyiz edilmediği göz önüne alındığında davalının usuli kazanılmış hakları gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği- Davacının, sigortalı aracın sürücüsü olan kardeşi ile birlikte seyahat halinde iken kazanın meydana geldiğinin sabit olduğu, bu durumda davacının, araç sürücüsünün ehliyetsiz olduğunu bildiği hâlde bu araca kendi isteğiyle bindiği, yaralanması ile neticelenen kazanın meydana gelmesine, dolayısıyla muhtemel zararı doğuran fiile razı olduğu anlaşıldığından, TBK’nın 52 nci maddesi gereğince Dairemizin yerleşik uygulamasına göre %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılmak suretiyle davalının sorumlu olduğu tazminat miktarının belirlenmesi gerekeceği-
İtiraz Hakem Heyetince davacı lehine hükmedilecek vekâlet ücretine ilişkin olarak anılan mevzuat uyarınca maktu vekâlet ücretinin altında kalmamak kaydıyla asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin 1/5’i oranında vekâlet ücreti yerine nispi ve tam vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı-
Davacının kazadaki yaralanmasına ilişkin olup da dosya kapsamında yer almayan tüm tedavi belgelerinin toplanması; daha sonra, en yakın üniversite hastanesinin adli tıp anabilim dalı başkanlığından, kaza ile illiyet bağı kuracak şekilde Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik ve ekindeki cetvellere göre yetkili Sağlık Kuruluşundan davacının maluliyetini belirleyen denetime elverişli rapor alınması ve oluşacak sonuca göre davalı lehine oluşan usuli kazanılmış haklar dikkate alınarak (yeni maluliyetin yüksek çıkması halinde, önceki maluliyet oranı ve eski hesap verileri kullanılarak) karar verilmesi gerekeceği- Hükme esas alınan kusur raporu ile kaza tespit tutanağı çeliştiğinden, bu hali ile eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olduğundan, İtiraz Hakem Heyetince, soruşturma dosyasının tümü (bir kısım belgeler dosyada) getirtilerek, kaza tespit tutanağı, Hakem yargılamasında alınan trafikçi bilirkişi tarafından tanzim edilen kusur raporu irdelenmek suretiyle, İstanbul Teknik Üniversitesi Ulaştırma Ana Bilim Dalından oluşturulacak Heyetten, kusur oranlarının duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespiti ve çelişkilerin giderilmesi yönünden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınması, ondan sonra dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği- Hakem Heyetince davacı lehine hükmedilecek vekâlet ücretine ilişkin olarak ilgili mevzuat uyarınca maktu vekâlet ücretinin altında kalmamak kaydıyla asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin 1/5’i oranında vekâlet ücreti yerine nispi ve tam vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı-