Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun konusu olan ve bu suç isnadıyla yargılanarak haklarında mahkumiyet hükmü kurulan işçilerin sebep olduğu zararın tazmini için açılan davada, kasten işlenen bir suç karşısında işverenin personelinin eylemlerine karşı bir önlem alması kendisinden beklenemeyeceğinden işverenin müterafik kusuru bulunduğu gerekçesiyle tespit edilen zarar miktarından %50 indirim yapılmasının hatalı olduğu-
Komşu taşınmazda yapılan hafriyat çalışmaları nedeniyle, davacıya ait 3 katlı yapıda meydana gelen zararın tazmini istemine ilişkin somut uyuşmazlıkta, davacının, taşınmazına komşu olan davalılardan M.’e ait taşınmazda yapılan hafriyat çalışmasında gerekli önlemler alınmadığından 3 katlı yapısının giriş merdiveni, giriş cephe duvarlarında ve taşıyıcı olmayan iç duvarlarında kısmen çatlamalar oluştuğunu, yaptığı müracaat üzerine E. Belediyesinin 31/03/2011 tarihli statik raporunda binanın bu çalışma nedeniyle oluşan hasarlar nedeniyle İmar Kanun'un 39. ve 40. maddelerine göre tehlike arz ettiğinin ve tahliyesi gerektiğinin belirtildiğini, 04/04/2011 tarihinde meydana gelen zarara ilişkin tespit yaptırdığını, savcılığa şikayet dilekçesi vermesi sonucunda ceza davasının açıldığını ve derdest olduğunu, binanın mühürlenmesi ve içinde oturulamayacak hale gelmesi nedeniyle de 2014 yılı sonunda hasarlı yapıyı yıktırdığını belirtip, davalıların inşaat hafriyatı yapılırken taşınmazına verdiklerini iddia ettiği ve tespit dosyasında belirlenen 235.000 TL’lik zararın davalılardan tahsilini istediği anlaşılmakla,davacının eldeki davayı açmakta TMK’nın yukarıda ifade edilen hükümleri çerçevesinde hukuki yararının bulunduğunun açık olduğu- Davacının, taşınmazında meydana gelen zararın TMK’nın 738. maddesi çerçevesinde giderilmesi talebinin TBK’nın 52. madde hükmü de gözetilerek belirlenmesi gerektiği-
İnternet ortamında oluşturulan sistem üzerinden satıcı veya sağlayıcıların mal ve hizmet satışına aracılık edenlerin bir yandan elektronik aracı hizmet sağlayıcı, diğer taraftan ise alım satıma konu eşyanın kargo yoluyla taşınmasını üstlenen kişi konumunda olup davalının her iki açıdan sorumluluğunun değerlendirilmesi gerektiği- İnternet ortamında oluşturdukları sistem üzerinden satıcı veya sağlayıcıların mal ve hizmet satışına aracılık edenlerin sorumluluklarının 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 48. maddesinin 5. fıkrasında düzenleme altına alındığı, uygulamada satıcı veya sağlayıcılar dışında onlara aracılık eden üçüncü kişilerin, oluşturdukları sistem çerçevesinde satıcı veya sağlayıcıların mal veya hizmetlerinin mesafeli yöntemle tüketicilere ulaşmasına aracılık etmekte oldukları, aynı zamanda satıcı veya sağlayıcı adına tüketiciden mal veya hizmetlerin bedelini de tahsil ettikleri, bu durumda bu kişilerin de satıcı veya sağlayıcılar gibi tüketicilere karşı maddede yazan hususlardan dolayı sorumlu olacakları, ancak bedel tahsil etmeden sadece satıcı veya sağlayıcılar ile tüketicilerin iletişime geçmelerine aracılık eden ve genellikle yer sağlayıcı niteliğine haiz olan internet sitelerinin bu fıkra hükümlerine tabi olmayacağı-
Kaza tarihi itibari ile Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde Adli Tıp Kurumundan usulüne uygun, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olacak şekilde davacının maluliyet derecesi ve oranının belirlenmesi amacıyla, yeni bir rapor alınıp sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği- Davacının araçtan fırlama durumu ve emniyet kemerinin takılı olmamasının müterafik kusur teşkil edeceğinden bu nedenle hesaplanan tazminattan %20 oranında indirim yapılarak tazminatın belirlenmesi gerektiği- Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13 maddesi gereği, hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi, hesaplanan miktarın maktu vekalet ücretin altında kalması durumunda AAÜT'nin 17. maddesi gereğince karar yılındaki maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Yolcu taşınması için uygun olmayan kamyonda ve 32 kişi ile istiap haddini aşar şekilde yolculuk yapması suretiyle zararın artmasına olan etkisi dikkate alınmak suretiyle tazminattan %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği- Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13 maddesi gereği, hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi, hesaplanan miktarın maktu vekalet ücretin altında kalması durumunda AAÜT'nin 17. maddesi gereğince karar yılındaki maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Davacının trafik kazası nedeniyle yaralanması sonucu hesaplanan geçici ve sürekli iş görmezlik zararından önce müterafik kusur indirimi yapılıp daha sonra davalı sigorta şirketi tarafından dava tarihinden önce yapılan ödemenin güncellenerek düşülmesi gerekirken İtiraz Hakem Heyetince önce güncellenen ödeme sonra müterafik kusur nedeniyle %20 indirim yapılmış olduğu, oysa, hesaplanan tazminattan önce müterafik kusur indirimi yapılıp, daha sonra güncellenen ödemenin düşülmesi gerektiği-
Hatır taşıması bulunan somut olayda, tazminattan % 20 oranında hatır taşıması indirimi yapılması gerektiği-
İtiraz hakem heyetince, davacının dizlik takmaması nedeniyle % 20 oranında müterafik kusur indirimi yapılsa da koruyucu ekipman olarak dizlik, Karayolları Trafik Yönetmeliğinde düzenlenmediğinden müterafik kusur indirimi yapılmaması gerektiği- İtiraz Hakem Heyetince; davacının maluliyet oranının tespiti için Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümlerinden olay tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun rapor alınarak, davacının kaza nedeniyle uğradığı çalışma gücü kaybı bulunup bulunmadığı ve varsa oranı konusunda ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak (usuli kazanılmış haklar gözetilmek suretiyle) sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
10. HD. 20.09.2022 T. E: 2021/6426, K: 10868
İtiraz Hakem Heyetince; davacının kaza tarihi ve sonrasındaki tüm tedavi evrakları da eklenerek, dosyadaki raporları da irdelenmek suretiyle, kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde, Adli Tıp Kurumundan ya da üniversitelerin adli tıp anabilim dalı başkanlıklarından,kaza ile illiyet bağı kuran rapor alınıp, sonucuna göre, temyiz eden davalı lehine usuli kazanılmış haklar gözetilmek suretiyle karar verilmesi gerektiği- Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13 maddesi gereği, hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi, hesaplanan miktarın maktu vekalet ücretin altında kalması durumunda AAÜT'nin 17. maddesi gereğince karar yılındaki maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği- Hukuki ve maddi vakıalar karşısında; PMF 1931 Tablosu'na göre muhtemel bakiye ömür süresinin belirlenmesi (davalı lehine olacak biçimde daha kısa ömür süresi belirlediği halde davacı vekilinin Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına itirazı bulunmadığından ), %1,8 teknik faiz uygulanmadan ve işleyecek devre bakımından da "progresif rant" formülü kullanılarak yapılan tazminat hesabına göre karar verilmesi gerekirken, İtiraz Hakem Heyetince davalı tarafın itirazı kabul edilerek TRH 2010 tablosu ve 1.8 teknik faiz kullanılarak yapılan hesaplamaya göre karar verilmesinin doğru görülmediği-