Her somut olayın özelliğine göre tazminatın kapsamını belirleme ve hakkaniyet çerçevesinde takdir yetkisini kullanma imkanının hakime verildiğinden, hakimin karşılıklı yararlar dengesini de göz önünde tutarak, açıklanan yönler ve dava konusu olayın gerçekleşme biçimi, çalışma koşulları, yapılan işin mahiyeti, davalıların bir çıkar elde etme amacı bulunmadığı da gözetilerek, tahsiline karar verilen zarar miktarında hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği-
Dosya kapsamından istihkak raporlarında çalışma yapıldığı belirtilen alan ile fiilen bakım çalışması yapılan alanın miktar olarak ve yapılan işin mahiyeti itibariyle örtüşmediği anlaşılmakta ise de davalının sorumlu olduğu orman bölmesinin genişliği, çalışma koşulları ve yapılan işin mahiyeti ile dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, hesaplanan tazminattan davalı yararına TBK mad. 51 ve 52 gereğince uygun miktarda hakkaniyet indirimi yapılmak üzere kararın bozulması gerektiği-
Davacının zararın doğmasına sebep olan fiilin, gerek doğmasında gerekse artmasında davalıyı tahrik edici ifade ve hareketleri ile etkili olduğu, dolayısıyla davalının durumunu ağırlaştırdığı anlaşıldığından tazminatın tamamen kaldırılması gerektiği-
Ceza yargılamasındaki olayın kabul şekli ve dosyadaki tüm deliller bir bütün olarak değerlendirildiğinde, TBK mad. 52/1 hükmünü uygulanma imkanının ele alınıp mahkemece değerlendirilmesi gerektiği- Davalının eylemini haksız tahrik altında kalarak gerçekleştirdiği benimsenerek ceza mahkemesince cezasında indirim yapıldığından, haksız tahrik nedeniyle manevi tazminatta da indirim yapılması gerektiği-
Yargıtayın düzelterek onama kararına karşı karar düzeltme yoluna gidilmediği ve bu suretle kararın kesinleştiği anlaşıldığından, mahkemece kesinleşen bu karar hakkında yeniden bir inceleme yapması mümkün olmadığı ve direnme kararı verilemeyeceği- Yargıtay bozma kararının birinci bendinde davacı erkek eşin ağır kusurlu olduğu hususu "düzeltilerek onama" kararı verilerek kesinleştiğine göre, TMK. mad. 174/2, 4 ve TBK. mad. 50, 51, 52, 58 dikkate alınarak davalı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, manevi tazminat talebinin reddi yönünde direnme kararı verilmesinin hatalı olduğu-  Boşanma ve ayrılık davalarında eşlerin kusur durumunun, geçici tedbir nafakası takdir edilirken dikkate alınmayacağı- Eşlerin ekonomik güçlerinin birbirine yakın olması durumu söz konusu ise bu durumda geçici tedbir nafakası verme zorunluluğunun ortadan kalkacağı- Tedbir nafakasının geçici önlem niteliği dikkate alındığında, davalı kadın için tedbir nafakası verilmesi gerektiği- Mahkemece tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ilişkin yapılan araştırma sonucu dosya içine giren bir tutanakta "davalı kadının ev hanımı olduğu" bildirilmesine karşın, diğer bir tutanakta ise "bir peynir fabrikasında aylık asgari ücretle çalıştığının" belirtildiği, bunun yanında bir kısım tanıklar da davalının çalıştığı yönünde beyanlarda bulunduklarından, davalı kadının sürekli ve düzenli bir gelirinin bulunup bulunmadığı hususunun tam olarak açıklığa kavuşmadığı, o hâlde mahkemece, davalı kadının çalışıp çalışmadığı, çalışıyor ise bunun sürekli mahiyette olup olmadığı, gelirinin düzenli ve yeterli olup olmadığı hususu araştırılarak yoksulluk nafakası istemi hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
Trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar sebebi ile maddi ve manevi tazminat istemi- Manevi tazminat miktarı, somut olayın özellikleri, kaza tarihi, tarafların kusur durumu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, olayın meydana gelmesindeki etkiler gibi hususlar bir arada değerlendirilerek belirlenmesi gerektiği- Davacının kasksız olarak motorsiklet kullanması davranışının zararını artırıcı bir etken olup olmadığı ve müterafik kusurunun bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiği- SGK'dan geçici iş göremezlik ödemesi yapıldıysa bu ödemenin hesaplanan tazminattan mahsup edilmesi gerektiği-
Trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemi-
Davacının, arkadaşı olan sürücünün sevk ve idaresindeki araçta yolcu konumunda olduğu, sürücünün kazadan sonra yapılan ölçümde 0,82 promil alkollü olduğu, kazanın gece 03.30 civarında meydana geldiği, araçta bulunan diğer yolcunun da 1.64 promil alkollü olduğu anlaşıldığından, mahkemece, TBK. mad. 52 uyarınca maddi tazminattan makul oranda ve hakkaniyete uygun bir indirim yapılması gerekip gerekmediğinin irdelenip tartışılması gerektiği-
Trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle, 818 sayılı BK'nun 46. maddesi gereği, geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatı istemi-
Trafik kazasından kaynaklanan maluliyet tazminatı istemi-