TÜRK BORÇLAR KANUNU > - Genel Hükümler > - Borç İlişkisinin Kaynakları > - Haksız Fiillerden Doğan Borç İlişkileri > - A. Sorumluluk > - III. Tazminat > Madde 52 - 2. İndirilmesi
Dava konusu iş yeri niteliğindeki yerin davacı tarafından davalıya 5 yıllığına kiralandığı, ancak sözleşme süresi dolmadan kira bedelinin ödenmemesi nedeniyle icra takibine itirazın kaldırılması ve tahliye davasının kabulü ile tahliye kararı verilmesine kendi kusuru ile sebep veren davacı-kiracının anahtar teslim tarihinden itibaren makul süre kadar kira bedelinden sorumlu olduğu-
Talep, talep türü ve davanın niteliği açıkça anlaşılamıyorsa, talep muğlaksa, HMK'nun 119. maddesi gereğince; davacıya bir haftalık kesin süre verilerek talebinin belirsiz alacak davası mı, yoksa kısmi dava mı olduğunun belirtilmesi, verilen bu süreden sonra, davacının talebini açıklamasına göre bir yol izlenmesi, eğer talep, davacı tarafından belirsiz alacak davası şeklinde açıklanmış olmakla birlikte; gerçekte belirsiz alacak davası şartlarını taşımıyorsa, hukuki yarar yokluğundan davanın reddedilmesi gerektiği- Somut olaya dönüldüğünde; davacı taraf, dava dilekçesinde, işsizlik sigortası nedeniyle ödenmesi gereken sigorta tazminatını talep ettiği, davacının elindeki belgelerle işsiz kaldığı sürenin ve tazminatın belirlenebilir nitelikte olduğundan, davanın belirsiz alacak davası niteliğinde olmadığı kabul edilerek hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Tafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin davada, davalı sigorta şirketi, davacının yolcu olduğu aracın trafik sigortacısı olup mahkemece, davacı ile davalının trafik sigortacısı olduğu araç sürücüsü arasında yakın akrabalık bağının bulunmadığının anlaşılması ve müteveffanın karakoldaki şikayet işlemini yapmak üzere karakola götürülmesine yardımcı olmak amacıyla taşınan kişinin menfaati için yapılan bir taşıma olduğu hususu göz önüne alındığında tazminattan %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılarak karar verilmesi gerektiği-
İşyeri sigorta poliçesi kapsamında tazminat istemine ilişkin davada, , hasar gören sigortalı unsurlar konusunda uzmanlığı bulunan tüm bilirkişilerin yer almadığı rapora dayalı hüküm kurulamayacağı- Davaya konu hırsızlık ve su basması olaylarında hasara uğrayan sigortalı unsurların niteliği dikkate alınarak, makine mühendisi ve elektrik mühendisi bilirkişilerin de dahil edileceği başka bir bilirkişi heyetinden, tüm dosya kapsamına (eksper raporları, davacının hasar başvurusundaki beyanları, ceza soruşturmasındaki olay yeri tespit tutanaklarında zarar gördüğü tespit edilen unsurlar vs) göre, davacının hırsızlık ve su basması nedeniyle talep edebileceği zarar bedellerinin belirlenmesi konusunda, denetime elverişli, gerekçeli bir rapor alınıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği- Sigortanın, genel ve özel şartlar dahilinde hırsızlık rizikosu bakımından koruma sağladığı; sigorta genel şartlarında ve poliçenin özel şartlarında davacıya ait sigortalı bina için özel koruma önlemi olarak güvenlik görevlisi tahsis etme yönünde bir yükümlülük bulunmadığı; davacının ilk hırsızlık olayından sonra bina kapı- camları gibi giriş noktalarında gerekli tamirleri yaptırdığının dosya kapsamından anlaşıldığı dikkate alındığında, güvenlik görevlisi bulundurmama sebebiyle davacının % 50 müterafik kusurlu olduğu gerekçesiyle tazminattan indirim yapılmasının hatalı olduğu-
Bankanın yeterli araştırma yapmadan çek karnesi vermesinden dolayı doğan zaradan sorumlu olacağı, bu zararın müterafik kusur oranında paylaştırılması gerektiği-