TÜRK BORÇLAR KANUNU > - Genel Hükümler > - Borç İlişkisinin Kaynakları > - Haksız Fiillerden Doğan Borç İlişkileri > - A. Sorumluluk > - III. Tazminat > Madde 52 - 2. İndirilmesi
Bedeli ödenerek satın alınmış ve emanet edilmiş altının iade edilmemesi nedeniyle açılan alacak istemine ilişkin davada; davalının, iş yerinde çalıştırdığı diğer davalının fiilerinden sorumluluğunun, TBK m.66'da düzenlenen adam çalıştıranın sorumluluğu kapsamında olduğu, davalının yargılandığı ve mahkumiyet aldığı ceza dosyasındaki beyan ve ikrarlarının davalıyı bağlayacağı, o halde; bütün davacılar için davalının da sorumlu tutulması gerektiği-
TTK’nın 3. maddesine göre bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiillerin ticari işlerden olduğu; -4089 s. K. ile değişik- 3095 s. K. mad. 2/2 uyarınca istem gibi avans faizine hükmedilmesi gerekirken yasal faize hükmedilmesinin usul ve yasaya uygun düşmediği-
Rücuen tazminat istemine ilişkin davada, rücuda teselsül olamayacağı, davalının olayın meydana gelmesindeki kusur oranı ve özellikle davacının müterafik kusurunun ayrı ayrı uzman bilirkişi heyetinden alınacak raporla belirlenmesi gerektiği, olayın gerçekleşme biçimi, ağır çalışma koşulları ve iş yoğunluğu da dikkate alınarak karar verilen zarar miktarından BK 43-44 maddeleri (TBK. madde 51-52) gereğince uygun bir miktarda hakkaniyet indirimi yapılıp yapılmayacağı değerlendirilerek karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece; ceza dosyasının celbedilerek, kazanın münhasıran alkol etkisinde meydana geldiğinin, iki trafik uzmanı ve bir nörolog bilirkişiden oluşan bilirkişi kurulundan, tüm dosya kapsamı dikkate alınmak suretiyle, kazanın münhasıran alkolün etkisi altında gerçekleşip gerçekleşmediğinin, başka unsurların da kazada etkili olup olmadığının tespiti hususlarında ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak, kazanın münhasıran alkolün etkisiyle meydana gelip gelmediğinin ve alınacak rapora göre olayda davacının araç sürücüsünün alkollü olduğunu bilerek araçta bulunup bulunmadığı ve müterafik kusuru olduğu iddiasına göre, zarar görenin müterafik kusurunun tespiti halinde tazminattan uygun bir indirim yapılması hususunun tartışılmamasının doğru görülmediği-